BAKARA 168…. AYETLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ.

Değerli arkadaşlarım Kuran, verdiği bilgilerle, örnekleriyle tüm cihana ve tüm zamana hitap eden bir kitap olduğunu, eşi ve benzerinin hiçbir beşer tarafından yazılamayacağını, ancak onu anlayarak defalarca okuyan çok daha iyi anlayacaktır. Kuranı her okuyuşumda sanki ilk defa okuyor gibi heyecanlanıyor ve birçok şeyin farkına varıyorum. Beni üzen en büyük yanlış inanış ise, her kez tarafından anlaşılamayan bir kitap olduğunu söylemeleridir. Düşünebiliyor musunuz, Rahman muhkem ayetler için apaçık, anlaşılacak bir rehber gönderdim sizlere onun ipine sarılırsanız sizi bana ulaştırır diyor ve kolaylaştırdığını bizlere yemin ederek söylüyor, ama bizler hangi akla hizmetle Allahın kelamına anlaşılması zor bir kitaptır, her kez anlayamaz diyoruz, bunu da anlayamıyorum. Rahman kolaylaştırdım düşünün anlayacaksınız diyor, birileri hayır zordur herkes anlamaz diyor. İşin kötüsü bizler Rabbim e inanacağımıza beşerin sözlerine inanıyoruz.


Değerli arkadaşlarım bugün sizlerle yine kurandan beni çok düşündüren bazı ayetleri konuşmak ve üzerinde düşünmek istiyorum, Rabbim istemeden yapacağım hatalarımı affetsin. Kuranın tüm ayetleri o günkü insanların, toplumun yanlış inançlarına istinaden gelmiştir. Kuranı çok iyi okuyan görecektir, o günkü olaylar için inan tüm ayetler öyle kelime ve cümlelerle aktarılmıştır ki bizlere, tüm zaman ve çağa uygun olabilsin. İşte kuranın evrenselliği de bana göre burada gizlidir. Elbette bazı ayetler yalnız belirli kişilere, yani yalnız peygamberimize ya da peygamber eşlerine inmiştir, fakat onlarda bile günümüze ders mahiyetinde birçok kıssalar vardır. Bugün sizlerle konuşmak istediğim ayetler bakara suresi 168. ayet ile başlayan bazı ayetler olacak. Onların üzerinde birlikte düşünelim. Ayetlere dikkat edin ilk muhatap peygamberimizin devrindeki insanlar. Onların inançlarına ve karşı gelişlerine lütfen dikkat edin. Daha sonrada günümüzle karşılaştırın, sanırım düşündüğümüzde, aklımızı kullandığımızda birçok gerçeğin farkına da varmış olacağız.

BAKARA 168: Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır. 169 Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. 170 Onlara, “Allah`ın indirdiğine uyun!” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. ” derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!…. 171 O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar. 174 Allah`ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü, Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır. 175 İşte bunlar hidayeti satıp şaşkınlığı, affedilmeyi satıp azabı almışlardır. Ne kadar da dayanıklıdırlar ateşe’… 176 Bu böyledir. Çünkü Allah, Kitap`ı hak olarak indirmiştir. Kitap`ta çekişmeye girenler, bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler.

Yukarıdaki ayetleri okumaya başladığımızda dikkatimizi çeken ilk sözler üzerine duralım önce. ( Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır. ) Devamındaki sözler ise sanırım görmezden geldiğimiz ve üzerinde hiç ama hiç düşünmediğimiz sözler bana göre. (Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. ) Acaba burada ne söylemek istiyor Rahman dersiniz? Hatırlayın Kuranda her şeyin olmadığını söyleyenler ( Allah bizler için iman adına kuranda her şeyin olduğunu söylediği halde) Allahın kuranda açıklamadığı, bahsetmediği halde, o kadar çok konuda anlatılanlara inanmamızı istemiyorlar mı? Bakın Rabbim şiddetle karşı çıktığı ve yapılmasına çok kızdığı konulara HARAM diyerek bizlere iletmişti kuranda. Acaba bilmeden yaptığımız bu haramın farkında mıyız? Bakın ne diyor Rahman?

Araf suresi 33. ayet; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah`a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Değerli arkadaşlarım Rabbim in HARAM sözcüğüyle kuranda diğer yasakladıklarını lütfen sizler içinizden düşünün. İşte onlara eşdeğerde günah olan apaçık önümüzde duruyor. (hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır. ) Değerli arkadaşlarım işte hiç farkında olmadan gittiğimiz yol ve farkında olmadan işlediğimiz HARAMLAR Allah affetsin. Rabbim benim Kuranda açıklamadığım, yani hiçbir delil indirmediğim bir şeyi ve kendisi hakkında bilmediğimiz şeyleri SÖYLEMEMİZİ, KONUŞMAMIZI HARAM KILDIĞINI SÖYLÜYOR, bizler kalkıp kuranda her şey yoktur o özet bilgidir, onlar ya da şunlarda vardır. Şuradan ya da buradan alınan sahih bilgilerdir diyerek konuşmuyor muyuz? Karar sizlerin Allahın apaçık ayetlerini görmezden gelip, beşerin sözlerini Allahın sözlerine değişecekler binlerce kez bir daha düşünsün derim.

Yazdığım ayeti birlikte düşünmeye devam edelim.
(Onlara, “Allah`ın indirdiğine uyun!” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. ” derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler. )
Önce o devrin insanlarını düşünelim, gerçekten geçmişte atalarından gelenekleri üzerinde baskısı olan yozlaşmış, bozulmuş bir inanca sahiplerdi. Kuranın tümünde birçok yerinde olduğu gibi, bakın Rabbim neye uyulmasını istiyor? ( Allah`ın indirdiğine uyun) Şimdi düşünelim bize ne öğrettiler, Allahın indirdiği Kuranda her şey yoktur o özet bilgidir. Onu herkes okuyunca anlayamaz, Peki her şeyin olmadığı ve anlaşılmayan bir kitaba uyulmasını mı istiyor RAHMAN? Elbette bu sözlere inanırsak bakın ne hale düşüyoruz Allah korusun. Devam edelim ayete. Allah kurana uyulmasını istediğinde karşısındakiler ne cevap verdiler burası çok önemli. (Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. ) Bu sözü ben başka yerlerden de hatırlıyorum kurandan. Bir düşünün acaba bu söz size bir çağrışım yaptı mı? Bunları hatırlatan sözleri günümüzde de duymuyor muyuz? Hatta geçmişteki birçok kişilerden örnek vererek ne yani bunların hepsi de mi yanlış söylüyordu? Ya da onların hiç mi önemi yok onları inkâr mı ediyorsunuz denmiyor mu? Elbette geçmişte yaşamış Allahın sevgisini kazanmış birçok âlim ve din adamı var, ama günümüze kadar gelen sözlerin hangisinin onların sözü olduğuna dair kimse garanti veremiyor. Bizlere düşen geçmişten gelen sözlerin, bilgilerin hepsini inkâr etmek yerine, kurana uyan sözleri ve bilgileri almak olmalıdır. Ayetin devamında Rabbin ikazı da çok dikkat çekici ve uyarıcı; ( Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler…) Demek ki Rabbim bu yolu doğru bulmuyor. Bu sözleri günümüz için düşündüğümüzde, hiç kimsenin garanti veremeyeceği, kuranın hiç bahsetmediği sözlerin ardına düşmenin ve onları HÂŞÂ kuranın garantisi, açıklayıcısı gibi görmenin yanlışlığı, peygamberimiz dönemindeki inkârcıların yoluna düşürecektir bizleri Allah korusun. Aklıma bir ayet geldi sizlerle paylaşmak isterim Rahman bakın bizleri apaçık deliller olarak nereye yönlendiriyor.

(Bakara 209: Size apaçık deliller geldikten sonra yine yan çizerseniz, şunu bilin ki Allah, tüm yüceliklerin, tüm hikmetlerin sahibidir. )

Allah ayetinde aklımızı kullanmamızı emrediyor ve bakın kullanmayanları kimlere benzetiyor? (Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar. ) Rahman akıllarını kullanmayanlara sağırdır, dilsizdir ve kördür onlar diyor. Peki, bizlere kuranı anlayamayız okusak da, demiyorlar mı? Bakın böyle söyleyenler bu durumda bize siz sağırsınız, dilsizsiniz, körsünüz demiş olmuyorlar mı sizce? Bunun farkında bile değiliz. Körlüğü nasıl kabul ederim, sağır olan kör olan bana göre Kurana böyle bir ithamda bulunanların ta kendileridir, ama Rabbin söylediği gibi ah bir farkında olsalar. Ayetin devamı da gerçekten düşündürücü. ( Allah`ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar.. ) Demek ki o devirde de öyle bir gurup insan var ki aslında kuranı inkâr etmiyor, ama atalarının inandığı bazı şeyleri kuran değiştiriyor ki, insanlar onları gizleme yoluna gidiyor, yanlışları yaşamaya yaşatmaya devam etmek için. Kuranın bir başka yerinde hatırlarsınız, aynı gurup insanlara hitaben elleriyle yazarlar, bunlar Allah katındandır derler diye ikazda bulunuyordu Rahman.

Ayetin son kısmında Rahmanın sözleri hakkında iyice düşünelim. ( Kitap`ı hak olarak indirmiştir. Kitap`ta çekişmeye girenler, bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler. ) Bu sözler üzerine lütfen hiçbir etki altında kalmadan düşünelim. Allah kitabı HAK olarak indirdiğini söylüyor bizlere. Peki, hak olarak indirilen bir kitap anlaşılması zor olabilir mi? Rehber, güneş, gönül gözü olsun diye indirdim sizler için dediği kitap, acaba okunduğunda anlaşılmayıp, bir başkasının anlatımına muhtaç mı olur? O kitap ta her şey yoktur o özet bilgidir diyebilir miyiz? Bakın YÜCELER YÜCESİ RABBİM NE DİYOR DİKKAT EDELİM, ( Kitap`ta çekişmeye girenler, bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler. ) Bizlerin yaptığı ve söylediği bu sözler, sizce kuran üzerinde çekişmeye girmek değil de nedir? İşte bu sözleri söylediğimizde kurandan uzaklaşarak, kurandan kopuşun içindeyiz demektir, RABBİM BİZLERİ AFFET NE OLUR.

Yine bana göre çok dikkat çekici bir ayeti paylaşmak istiyorum, bakın peygamberimizin ancak kimleri uyarabileceğini söylüyor Rabbim? (Yasin 11: 11: Sen ancak o Kuran`a uyan ve görmediği halde Rahman`dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele. ) Bu durumda kuranda her şey yoktur, o özet bilgidir, bizler okusak da anlayamayız diyenleri ve bu sözlere inananları kuran uyarabilir mi? Yorum sizlerin. Yine Rahman bakın bizlerin nereye uymamızı istiyor? (Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. ) Şimdi bu ayeti anlamak gerçekten o kadar zor mu? Allah birçok yerde söylediği gibi KURANA UYUN diyor. Sakın onun berisinden birtakım VELİLERİN ARDINA DÜŞMEYİN diyor. Hatta hatırlayın sizi Allaha yaklaştıracaklarını söyleyenler çıkacaktır, ikazını da bir başka ayetinde vermişti bizlere. Bu durumda hala sorumlu olacağımız başka kitaplardan söz edebilir miyiz? Bilmem kim yalan mı söylüyor, ya da sen ona inanmıyor musun gibi sözlerle hala vakit kaybedecek miyiz? Bakın size üzerinde çok düşüneceğiniz bir ayet daha yazmak istiyorum. Peygamberimizin yaşadığı dönemde aramızdaki ihtilafı ona götürmemizi isteyen Rabbim, genelde yani daha sonraki dönemlerde, aramızda doğacak ihtilafı nereye götürmemizi istiyor ve nasıl bir yol izlememizi emrediyor? (Şura suresi 10. ayet: Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah`a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O`na güvenip dayadım; yalnız O`na yönelirim ben. ) Ne dersiniz bizleri başka kitaplara mı yönlendiriyor, yoksa bana mı bırakın diyor? Yorum sizlerin.

Değerli arkadaşlarım ben Rahmanın gönderdiği rehberi anlamaya çalışıyorum, çünkü bu kitaptan hesaba çekileceğimi Peygamberimiz yoluyla Rahman bana tebliğ etmiş. Benim çabam beşerin bana öğrettiğini doğrulamak adına değil, Rabbin emrettiğini anlamaya çalışmak adınadır. Bu çabam esnasında yapacağım hatalarımı Rahman affetsin. Burada yazdıklarım benim Kurandan anladıklarımdır, yalnız beni bağlar. Sizlere düşen Rabbin rehberine, ipine sarılıp onu bizzat kendiniz anlamaya çalışmaktır. Bu yolda Allah yardımcımız olsun. Dilerim Rabbimden kuranı anlama çabası içine girenlerin, gönül gözlerini daim açık tutsun, yine dilerim Rabbimden çabalarımızı boşa çıkarmayıp onun doğru yolunu bulmamıza yardım etsin.
ÂMİN.

SAYGILARIMLA
Haluk GÜMÜŞTABAK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website