Ali imran 24. ayetin bize düşündürdükleri ve haluk gümüş tabak kardeşimize cevap

öncelikle yorumumu okuyup zahmet edip cevap verdiğiniz için şükranlarımı sunarım size.
yazılarınızı zevkle okuduğumu belirtmek isterim… bu çağda kuran`ın önüne geçen kitapları okumaktansa
Rabbin kitabını okumayı teşvik ettiğiniz için Allah sizden razı olsun..
bi de Ali İmran suresi 7. ayetin gereği olarak bilmediğmiz konuları bilen birisine danışmayı uygun görüyoruz.
şimdi konuya geri dönersek,
sizin yazdıklarınızdan aynen aktarıyorum:
“Bakın bana sorduğunuz sorunun tam tersini kendimize soralım ve diyelim ki; Allah kur’an da İman eden kullarımı,
hiçbir cezaya çaptırmadan, cehennem azabını geçicide olsa göstermeden, cennete alacağım diye tek bir açıklama var mı?
Elbette yok. ”

demişsiniz.
Şimdi Kuran`dan hareket ederek cevap verelim, Bakalım Rabbimiz ne diyor:

Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında)
“Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükâfat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar,
mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir).
(BAKARA//62)

Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır.
Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.
(BAKARA//277)

Şüphesiz inananlar (müslümanlar) ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında)
“Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur.
Onlar mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir. )
(MAİDE//69)

sadece bir kaç ayet yazdım…

“O gün amellerin tartılması da haktır. Kimlerin sevabı ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. ”
(ARAF//8)

Araf 8. ayette açıkça belirtildiği gibi, her sevap işleyen cennete giremeyecektir, cennette girmenin temel koşulu sevapların
günahlardan daha fazla olmasıdır. (Rabbim iyiliklerin karşılığını 10 iyilik ve bazı iyiliklerin karşılığını başak içindeki tanelere
benzettiğini düşünürsek, zaten günahı iyiliklerinden çok olan kulun durumunu varın siz düşünün. )

Rabbimizin adalet anlayışıyla insanların adalet anlayışını karşılaştırmışsınız. talihsiz bir yorum olarak değerlendiriyorum.
Rabbimiz:
“Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır
ve onlara zulmedilmez. ”
(ENAM//160)

diye vahyederek bize ne kadar merhametli olduğunu göstermiştir..
Ali imran suresi 24. ayetine dönersek, Yahudilerin kendilerini kitap ehli olarak görmeleri ve cehennem azabının kendilerini
birkaç gün dokunacağını söylemeleriyle müslümanların ben iman ettim hiçbir şey yapmsam bile günahlarım çok da olsa ben
cehennemde günahlarımın cezasını çektikten sonra cennete gireceğim demesi arasındaki fark nedir? (Tek bir fark var biri kendini
yahudi görüyor, diğeri de müslüman olduğunu zannediyor. )

Unutma ki kardeşim Rabb`imiz asla kullarına karşı zulümkar değildir…
“Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir.
Rabbin, kullara (zerre kadar) zulmedici değildir. ”
(FUSSİLET//46)

meryem suresi 71. ayetine gelince:
“(Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir. ”

peygamberlerin de insan olduğu düşünülürse bu ayetin gerçek manası ortaya çıkacaktır.
Çünkü cennet ve cehennemin hak olduğunu Rabb`imiz bize bildiriyor. Cennet ehli dahi olsa cehennemi görmesi ve ondan sonra cennete girmesi
Rabb`inin rızasını kazanarak ne büyük bir iş başardığını ve Rabb`inin nimetlerine şükretmesini daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum…
Yine En doğrusunu Rabb`im bilir..

Yazar : muhittin bozkurt

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (3)
Leave a reply

Name (required)

Website