… Yıkık, perişansınız.
… Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz.
Çoğunluk size küsmüş gibi… Yalnızsınız.
… Herkes benden uzak, herkes bana kırgın
… düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz.
… Yalnızlığınızın karanlık mağarasına…
Şu Ayet bir güneş gibi doğuyor:
“Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı” (Duha-3)
… Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın,
… kim terk ederse etsin…
… Rabbim terk etmiyor,
… kırılmıyor ya, ne gam!…
… Bu ne büyük ferahlık değil mi? …
Başınızda ağır bir dert var…
Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor…
… Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi…
… İşte o an Ayet yetişiyor imdada:
“Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var!
Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! ” (inşirah-5/6)
… Garantiyi veren Allah!…
… Hem de ne garanti,
her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği
Mutlaka ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım
diye iki kere tekrarlanıyor.
Ayet;
kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,
çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor.
Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k. s) şöyle demiş:
… “Derman aradım derdime,
… derdim bana derman imiş”
Maddi sıkıntınız hat safhada…
Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz…
… İflas ettiniz..
… Sıfırı tükettiniz yani…
Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde
boğulurken…
… Ayet size yeni bir ümit veriyor:
“Eğer yoksulluktan korkarsanız,
Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar…
Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir,
hüküm ve hikmet sahibidir. ” (Tevbe-28 )
… Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü…
… Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar…
… Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi
dahi bilemiyorsunuz…
…. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak
sanki sahte davranmak gibi geliyor size…
… Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza
siz de inanarak moral verebilesiniz…
Eyyub Nebi var Kur`an`da…
Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş…
… Ama sıhhate kavuşmuş.
Onun hali size dayanak oluyor:
“Kulumuz Eyyub` da, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:
Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu!
Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha
tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki,
temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sad-41/43)
… Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize.
… Bir tutamak arıyorsunuz…
… Ayet el veriyor size:
“Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız;
oysa o, hakkınızda hayırlıdır.
Olur ki, siz bir şeyi seversiniz;
ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır.
Allah bilir, siz bilmezsiniz. ” (Bakara-216)
Rabbimiz Allah, Rasülümüz Muhammed(s. a. v),
Kitabımız Kur`an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim!…
… Bizden bahtiyarı yok dünyada!
… Her ne olursa olsun,
… ne yaşanırsa yaşansın zafer ve
… başarı bizim.
… Bunu da kafadan söylemiyoruz,
… Kur`an konuşuyor…
Yazar : Orhan Bor