KADER — İMTİHAN

Allah’ın kurduğu ve evrensel ilahi kurallarını belli bir nispet ve ölçüye göre koyduğu sistem-sünnetullah içinde, ilahi iradeye bağlı olarak varolmak, yaşamak ve ölmek yaratılanların asli-külli-ilahi kaderidir.

Yaratılan herkes, her şey bu ilahi kadere boyun eğer, tabii olur.
Varoluşta ve oluşun seyrinde Allah’ın takdir ettiği ölçü ve nisbetler varlığın ilahi kaderidir. Halen devam etmekte olan varoluşun seyrinde rastlantı, başıbozukluk, tutarsızlık yoktur.

Haberiniz olsun ki, biz her şeyi bir kaderle ( ölçü ve nisbette)
yaratmışızdır.. (Kamer-49)

Bu ayeti çok geniş anlamda yorumlamak gerekir kanısındayım. Yaradan, yarattığı herşeyi, evreni, ilahi sistemi insan algısını aşacak şekilde en ince ayrıntısına kadar planlayıp ölçüler tayin edip belli bir uyum ve sistem içinde yaratmıştır. Bu dinamik bir yapıdır. Yaradılış devam etmektedir.. Buradaki kader sözünden, alın yazısı ve kişinin yaşantısının veya ömrünün yaradan tarafından baştan planlandığı gibi anlamlar çıkarmak sanıyorum biraz yüzeysel, sığ hatta yanlış yaklaşımlar olacaktır..

Kur’an, ilahi sistemin ‘kullanma klavuzudur. ’ Bizlere, dünyada ve ahirette nasıl mutlu olacağımızı öğretir, bildirir..

Her benlik kendi kazandığının bir karşılığıdır.. (Müdderis-38)

Her benlik önceden ne hazırladıysa onu görecektir.. (Tekvir-14)

Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız-günah ve sevaplarını bildireceğiz.. (İsra-13)

Hayrı ve şerri, iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı, güzeli ve çirkini her şeyi yaratan Allah’tır.
Kendi irademizle bunlar arasından tercih yaparak sevap veya günah kazanırız.
Yaşam sürecinde Allah’a inanan, O’na itaat eden, dosdoğru yol üzeri giden, iyi doğru güzel düşünüp, güzel işler yapanlar, günahtan sakınanlar-takva-iman sahipleri; dünya hayatında başarı ve mutluluğu, ahirette ise sevaplarının mükafatı olarak cennete kabul edilmeyi ümit ederler.. Allah’a inanmayanların, ortak koşanların veya yaşamlarında şerri, kötülüğü tercih edenlerin, çirkin işler yapanların bu günahlarının karşılığı cehannem azabı olacaktır..
Varoluşun ilahi kurallarına- asli kaderine bağlı olarak yaşayan insan, yaşam sürecindeki iradesi, tercihleri, kararları, amelleri, eylemleri ile ahiretteki sonunu kendisi belirler..

Ahiret günü, kim bir zerre miktar hayır yapmışsa, onun karşılığını
görür. Kim bir zerre miktar şer-kötülük yapmışsa, onun karşılığını
görür.. (Zilal-7, 8)

Dünyada, şer ve hayırlarla imtiham edileceğimiz bir çok ayette bildirilmektedir..
Başımıza kötü bir olay geldiğinde Allah tarafından sabrımız, şükrümüz sınanır.
Sabrın karşıt-zıt anlamı, isyandır.. Şükür etmenin karşıt-zıt anlamı nankörlüktür.
Allah’a isyan ve nankörlük, dini inkar etmektir..
Kötülükle veya bir güçlükle karşılaştığımızda umutsuzluğa, yılgınlığa kapılmamak gerekir.
Allah, güzelikler nasip edip, nimetimizi arttırıp, bolluk bereket verdiğinde, imkanlarımızı ihtiyacı olanlarla paylaşmamız, hayırlı işlerde harcamamız gerekir. Aşırılık, israf günahtır..
Allah nimetimizi kısıp belli bir ölçüye göre verdiğinde de, rızkımızı genişletip, yaydığında da Yaradana bağlılığımızda, inancımızda, imanımızda bir değişme olmamalı.
İmtiham edildiğimizi hiç aklımızdan çıkarmamalıyız..

Allah bir güçlükten sonra, bir kolaylık yaratacaktır.. ( Talak-7 )

Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize
döndürüleceksiniz.. (Enbiya-35)

Şu da bir gerçek ki mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan aracıdır..
(Teabün-15)

Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için- sizi
imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O’dur..
Yüzüstü kapanarak giden mi- yolun sonunu görmeden giden mi daha hızlı, düzgün gider? Yoksa dosdoğru yol üzerinde-Kur’an yolunda
dik ve düzgün yürüyen mi ? (Mülk 2, 22)

İlahi sistemin, dinamik bir yapısı olduğunu, varoluşun devam ettiğini unutmamak gerekir. İçinde bulunduğumuz şartların, durumun, imkanların her an değişebileceğini düşünmeliyiz.
Ömrümüzün süresi dahil her şeyimiz yaradanın insiyatifinde değişime uğrayabilir.
Onun için eksiklerimiz, günahlarımız için Allah’ın rahmetinden, lütfundan, affından ümidimizi kesmememiz gerekir..

O, her an yeni bir tecellidedir-İş ve oluştadır.. (Rahman-29)

Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen
biraz azaltılması da Allah için çok kolaydır.. (Fatır-11)

Saygılarımla

Yazar : Vedat Akbaşak

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website