Toplumdaki Yanlış Telkinler

Dinden uzak cahiliye toplumlarında insanlara çocukluklarından başlayarak yapılan birçok telkin vardır. Bu telkinler toplumlara göre pek farklılık göstermez, genelde birbirinin aynıdır. O halde kaynağı da aynıdır; apaçık düşman olan şeytanın, insanları Allah’ın yolundan saptırmak için adeta paket program gibi hazırlayıp toplumu yönlendirdiği telkinlerdir bunlar. Ailede başlayıp yaşam boyu devam eden bu telkinler neler, kısaca göz atalım… “Fazla Düşünmek İyi Değildir” (daha&helliip;)

A B D E S T

Nisa süresinin 43. ayetinde namaz kılmak için abdest alınması gerektiği ve Maide süresinin 6. ayetinde abdestin nasıl alınacağı bildirilmektedir.. Abdest almak sadece namaz için gereklidir. Kur’an’da, boy abdesti ile ilgi olarak, iyice temizlenmek, banyo yapmanın gerektiği bildirilmektedir. Ayetlerde şekli detaylar veya özel farklı bir temizlenme, banyo yapma şekli bildirilmemiştir. Her konu da olduğu gibi abdest konusunda da ilmihal kitaplarında yazan (daha&helliip;)

Allahın Kadrini Hakkıyla Takdir Edemeyenler

Çevrenize şöyle bir bakın. Pek çok insanın, Kuran’a uygun yaşamamalarına rağmen, Allah’a inandıklarını görürsünüz. Birçoğu, kandil gecelerinde veya sadece Ramazan ayında namaz kılar. Allah’a nasıl bir kul olmaları gerektiği hakkında en ufak bir fikirleri yoktur. Çünkü kendilerini yaratan o büyük gücü düşünmek için zaman ayırmazlar. Oysa kendilerine sorduğunuzda Allah’a çok inandıklarını ve O’ndan korkmak yerine, O’nu sevdiklerini söylerler. Allah’ın varlığı (daha&helliip;)

KİMLER ZEKAT VERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR VE NE KADAR ZEKÂT VERMELİDİR?

  Zekât ibadeti diye bildiğimiz; malların, maddi değerlerin Allah yolunda sarf edilmesi Kuran’da zekât, sadaka, infak gibi kelimelerle ifade edilir. Oruç ve hac ibadeti Kuran’ın belirli yerlerinde sadece birkaç ayetle anlatılırken zekât ibadeti Kuran boyunca pek çok surede inananlara hatırlatılır. Bu ibadetle ilgili inanan kişilerin akıllarına gelen belli başlı sorulardan biri kimlerin zekât vermesi gerektiği ya da zekât vermek için (daha&helliip;)

BAĞIŞLA YA RABBİM..

Böyle bir gecede açtım elimi Affeyle ya Rabbim affeyle beni Senden tek dileğim çevirme geri Yolunda öleyim şad eyle beni. Allahım! Aşkınla doldur gönlümü İman ateşiyle yak bedenimi Nurunla aydınlat geleceğimi Tek sahibim sensin ver dileğimi. Rabim Rabbim Rabbim! Bağışla beni. Kuluna kul eyleme beni Vuslata ermenin günü geldimi Adınla vereyim son nefesimi. Ya Rabbim bunları dilerken gönlüm Yüreğim titrer (daha&helliip;)

Yüreğin Yüreğe Gülümsemesi…

İslâm, sevenlerin sevgi dünyasıdır. İslâm’ın ve Müslümanların imajıyla oynayanların söz sahibi oldukları bir dünyada güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Yolumuz ne sol ve ne de sağdı. Habubullah bağlandığımız yegâne kopmaz tek bağdı. Vefasız sevgiye pusu kurdu, yarım kaldı şarkımız. Kanatları kırılmış kuşlardan yok farkımız! Sevgi, Allah’ın en kıymetli nimetlerindendir. Her nimetin bir bedeli olduğu gibi, sevginin de bir bedeli vardır. Rabbimizin (daha&helliip;)

NAMAZ, ORUÇ VE ZEKATIN BİZLERE VE TOPLUMA GETİRDİKLERİ.

Her anne ve baba evlatlarını doğruya ve güzele ulaştırmak için eğitir ve bu yolda çaba gösterir. Amaç iyi bir insan olmak ve huzurlu rahat bir hayat sürmektir. Çocuklarımızı yetiştirirken daha küçük yaşlarda onlara öğrettiğimiz ilk şey, anne babaya saygıdır. Yani dünyaya getirip büyüttüğümüz, hatta her şeyimizi feda edeceğimiz çocuklarımızdan önce saygı bekleriz. Daha sonrada topluma faydalı olması için onu toplumun (daha&helliip;)

KULLUK ETMEK

BEN CİNLERİ, MELEKLERİ VE İNSANLARI, BANA İNANMALARI VE KULLUK ETMELERİ DIŞINDA BİR ŞEY İÇİN YARATMADIM.. ( Zariyat-56) Allah, O’na inanmamız ve kulluk etmemiz için yaratıldığımızı bildirmektedir.. Kulluk etmek: O’nun kurduğu ve evrensel ilahi kurallarını belli bir nispet, ölçü ve düzenli işleyen bir plana göre koyduğu, yönettiği devamlı gelişim, değişim halinde olan sistem içinde ilahi iradeye, sünnetullaha- kadere bağlı olarak varolmak, (daha&helliip;)