Çevremizde dinle ilgilenen insanlarla konuştuğumuzda haramlar, helaller ve bunların nasıl belirleneceği yani haramların, helallerin kaynağının ne olması gerektiği konusunda bazı insanların görüşlerinde bir muğlâklık bazılarında ise keyfiyetçi bir tavır görüyoruz. Yani bahsettiğimiz kişilerden bazıları haramların, helallerin, yani aslında dinin, kaynağı konusunda tam bir fikir sahibi değiller. Haram ya da helal olarak bildikleri pek çok şeyin gerçekte kaynağının ne olduğunu bilmemekteler.
(daha&helliip;)
Namaz, Allah CC nun tüm müslümanlara buluğ çağından ölünceye kadar yapılmasını emrettiği bir ibadettir. Bu ibadeti diğerlerinden ayıran birçok özelliğin yanında en önemli özelliği günde belirli vakitlerde ve ölünceye kadar tekrar edilen kesintisiz bir ibadet olmasıdır. Bunun hikmeti vardır diyerek kenara çekilmek akıllı bir müslümanın söyleyeceği söz değildir. Allah CC herşeyi ama herşeyi bir sebep sonuç ilişkisi içinde yaratmıştır. Anlamsız
(daha&helliip;)
Değerli arkadaşlarım günümüzde söylenilen ve inanılan bir inanç var ki, ne yazık ki buna inandığımızda Kur’anın birçok ayeti neredeyse devre dışı kalmakta ve anlatılan anlamların dışına çıkartılmaktadır. Bu düşünce ayetlerin nüzul (iniş) sebebini bilmeden ayetin ne söylediği anlaşılmaz düşüncesidir. Şimdi lütfen Rabbin Kur’andaki onlarca ayetini hatırlayalım ve bunlar üzerine düşünelim. Rabbim “ben her şeyden nice örnekler verdim ve sizlere apaçık
(daha&helliip;)
HALİFE, halef sonradan gelen, kendinden öncekinin yerine geçen demektir.. Bir iş ve görevde, kendinden öncekinin yerine geçen, onun yetkilerini kullanan demektir. Peygamberler, Allahın elçisi ve kendinden önceki peygamberin halefi olarak Allah tarafından atanmışlardır. HİLAFET, Hz. Muhammed’ten sonraki devlet başkanlarının Hz. peygamberin halefi yani halife kabul edildiği, iktidar gücü ile dinin kutsal gücünün bir araya toplandığı makamdır. Başka bir ifadeyle; dinin,
(daha&helliip;)
Dinimiz tevhid dinidir. Tevhid = Lailaheillallah = Allah tektir-birdir, O’ndan başka ilah yoktur.. Allah’ın ve O’nun sözü Kur’an’ın yanına yardımcı, tamamlayıcı olarak hiç kimseyi, hiçbir sözü, hiçbir kitabı koyamayız.. Tevhid inancının karşıtı, şirktir.. Şirk: Allah’a ve Allah`ın sözüne (Kur’an’a) eş, ortak, yardımcı, tamamlayıcı koşmak, aramaktır. Allah’a özgü yetkilerin kullanılmaya çalışılması veya bunları yapanlara itibar edilmesidir.. `Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez.
(daha&helliip;)
Yalnızca bir kaç dakikalığına bize hayat veren şeyleri dikkatlice düşündüğümüzde şaşkınlığa düşeriz. İnsan mucizevi büyüklükte galaksiler barındıran bir boşlukta, 300 milyar galaksiden birinin içinde bulunan, yaşam için özel yaratılmış bir gezegende yaşar. Bu gezegen, yani Dünya, devasa boşluğun içinde hiç durmadan döner, milyarlarca yıldızdan yalnızca biri olan Güneş’in yolladığı ışınlar sayesinde Dünya ısınır. Besin, su ve azot döngüsü gerçekleşir; insanlar,
(daha&helliip;)
Kuran’da samimiyetle inanan insanlar için ‘boş vakit’ diye bir kavram olmadığını görürüz. Müminin her gün yaptığı ibadetlerin çok fazla vaktini almaması, günün geriye kalan vaktini dünyevi istekleri peşinde geçirebileceği anlamına gelmez. İman sahipleri, yaşamları süresince nefislerinin bencil tutkuları ve inkarcı felsefe ve görüşlere karşı fikir mücadelesi vermekle yükümlüdürler. Müminin samimi ve ciddi çabasının bir sınırı, bir kesintisi de yoktur. Bu
(daha&helliip;)
Allah’a iman etmeyen insanlar, yaşamlarının dünya hayatıyla sınırlı olduğunu düşündüklerinden dolayı ahiret hayatı için herhangi bir şey yapma gereği duymazlar. Ahireti düşünmeyen bu insanlar zamanlarını boş sözlere dalarak, ne kendilerine ne de çevresindekilere fayda sağlamayacak konuşmalarla ve boş işlerle oyalanarak harcarlar. “Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır… ” (Enbiya Suresi, 3) Ancak oyalanmayla geçen bu hayatın sonunda; her davranış, her söz, her
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 68
- 69
- 70
- 71
- 72
- …
- 93
-