م ي ث َ ا ق ِ Kuranda 34 kere geçmektedir. Sağlam söz almak, bağlanılmak, yapışmak, tutunmak anlamındadır. Herhangi bir süre belirtilmeksizin yapılan anlaşma olan misakı Allah’ın almasının nedeni, Allah ile misaklaşanların doğruladıkları şey ile hesaba çekmek ve kafirlere ise elem dolu bir azap vaad etmesi içindir. (Ahzap Suresi -8’e bak. ) و ث ق .. kelime olarak olarak bağ anlamına gelir. (Fecr Suresi -26’ya bak: “onun bağladığı gibi”)
Müminlerin misakı:
Bakara sûresi / 286: Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. ” Şöyle de dediler: Ey Rabbimiz “İşittik ve itaat ettik.
Maide. -7: Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve “işittik, itaat ettik” dediğinizde ona verdiğiniz ve sizi kendisiyle bağladığı sağlam sözü hatırlayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Hıristiyanız diyenlerin misakı:
Maide /14“Biz hıristiyanız” diyenlerden de (misak) sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
İsrailoğullarının misakı:
Maide suresi / 12, İsâ sûresi / 154, Bakara sûresi 70-93, Bakara Suresi / 63: Hani, sizden Dağı tepenize kaldırdığımızda sağlam bir söz almıştık. Kuvvetle (sımsıkı) size verdiğimiz şeyi tutun ve sakınmanız için kitapta aldığımız şeyi(misakı) hatırlayın(zikredin)
Kitaba varis olanların misakı:
Al-i İmran Sûresi / 187: Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, “Onu (Kitabı) mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz” diye sağlam söz (misak) aldı. Fakat onlar verdikleri sözü, arkalarına atıp onu az bir karşılığa değiştiler. Yaptıkları bu alış veriş ne kadar kötüdür.
Nebilerin misakı:
Ahzap / 7 (Hani biz nebilerden sağlam söz almıştık. Senden, Nûh’tan, İbrahim, Mûsâ ve Meryem oğlu İsa’dan da. Evet biz onlardan (ğaliz misak )sapa sağlam bir söz almıştık)
MİSAKLAŞTIĞIMIZ BİZİM RABBİMİZDİR.
İnsanı Allah yarattı ve yarattığı kulunun sahip olduğu şeyleri koruma altına aldı. İnsanın bu dünyada sahip olduğu şeyler Canı(beden ve zaman yani ömür), Malı, Zürriyeti (eşi ve çocukları) ve Aklıdır. Allah insanın;
– Canını koruması: Kuranda rabbimiz bu canı korumak için bir takım hükümler indirmişti. Ne yiyeceğimizi ve ne içmeyeceğimizi bildirmiş bize verilen zamanı nasıl kullanmamızı öğütlemiş, bir başkasının canına kastetmememizi emretmiş, eğer kast edilir ise de bu dünyadaki karşılığının ne olduğunu yazarak hüküm ayetleri ile sınırlar çizmiştir.
– Malını koruması: Kuranda rabbimiz insanın malını nasıl kazanacağını (ticaret ve emek ile) ve mala sahip olurken ne yapmaması gerektiğini(riba yani faiz) bildirmiş ve kazanılan malın hırsızlık gibi çalınmamasını emretmiş, eğer malı bir başkası çalarsa hırsızın bu dünyadaki karşılığını yazmıştır. Ölen kişinin malının da korunmasını vasiyetten sonra ki taksimini ve özellikle ölen yetim çocuklar bırakmış ise de bu malın yetim erişkin olana kadar korunup dokunulmamasını emrederek sınırlar çizmiştir.
– Zürriyetini koruması: Kuranda rabbimiz zürriyetin helal yollar ile devam etmesi için bir takım hükümler indirmiş ve bu hükümlere uymamız için gereken sınırlandırmaları yapmıştır.
– Aklını koruma altına alması: Her insanın sorduğu gibi niye bu dünyaya geldik, ne yapmamız gerekmekte ve sonunda ne olacak sorularına, her türlü misali rabbimiz kuranda vererek insanı görür işitir ve bu melekeler ile akıl edebilecek kadar bir süre verip çeşitli ayetlerini göstererek sapık düşüncelerden insanı korumuştur. Sapık düşüncelerden nasıl korunacağımızı da çeşitli hüküm ayetleri ile belirleyip sınırlar çizmiştir.
Rabbimiz Bizi uyararak koyduğu sınırları aşmamamızı emretmiştir.
TOPLUMUMUZUN ŞUANKİ DURUMU(Kurandan Bir Bakalım)
Yûnus / 100: Allah`ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, (rics) pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
En’âm / 125: Allah kimi hidayete erdirmek isterse, onun gönlünü İslâm`a açar. Kimi de saptırmak isterse, sanki göğe yükseliyormuş gibi, göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Allah, inanmayanları işte böyle (rics)pislik içinde bırakır.
RİCS(PİSLİK) kelimesinin geçtiği ayetler: Mâide 90 En’âm 125 En’âm 145 A’râf 71 Tevbe 95 Tevbe 125 Yûnus 100 Hac 30 Ahzâb 33
Bu Pislikler bu ayetlerden öğrendiğimiz kadarı ile: Şarap(Sarhoşluk veren içecekler), kumar, dikilmiş olan taşlar(kutsiyet atfedilen taş, mezar taşları, heykeller ve türbeler), fal için kullanılan oklar(şans oyunları), domuz eti, yalan söz söyleme ve puta tapma pisliği, İnsanların şefaat uydurmaları ve bir takım nesnelere isim verip güvenmeleri, kalplerinde hastalık olanları (münafıkları) bu hale getiren Kurana uymayan davranışların tümü rics yani pistir.
Toplum yapımıza baktığımız zaman, içki kullanımı sıradan, kumar sıradan, şeyh, evliya, türbecilik ve heykele hürmet sıradan, şans oyunları sıradan, farkına varmasak da domuz eti kullanımı sıradan(her geçen sene domuz üretim çiftlikleri artmakta ve bu Tv kanalları ve gazetelerde haberde olmaktadır. ), özellikle ticari ilişkilerde yalan söylemek sıradanlaşmıştır. Kısacası Allah Rics’i yani pisliği bu toplumun üzerine bırakmıştır. Bende bu özellikler yok demeyin. Çünkü biz suçluyuz. Peki ne yalpalıyız. ? ve Neden bu hale gelindi?
Yazar : SEÇKİN