Siz Eşinize Elbise misiniz?

…Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz…
[ Bakara / 187 ]

Gerçekten öyle miyiz?
Eşlerimize elbise miyiz?
Hiç bu ayeti okurken düşündük mü?
Nasıl elbise olacağız?
Elbise derken acaba Rabbimiz ne demek istemiş?
Neden eşimizle biz, elbise gibi olmalıyız?
Başka bir şey değil de, elbise?
Elbise de peki neden elbise?

Elbisemiz, bizim namusumuzu korur, haram bakışlardan bizi esirger.
Eşimiz de öyle olmalı değil mi? Helalimizdir, bizi harama düşmekten koruyan o değil midir?

Elbisemiz, bizim ayıplarımızı örter, elbisemizle kusurlarımızı kapatabiliriz.
Eşimiz de öyle olmalı değil mi? Eksiklerimizi, kusurlarımızı örten, hatta elbiseden bir adım daha önde olabilen… Elbise sadece ayıplarımızı, kusurlarımızı  örtüp gizlerken, eşimiz onları örten aynı zamanda da düzeltmemize  yardımcı olabilen değil midir?

Elbisemizi mevsimine göre ayarlarız, yazın bizi serin tutacak ince elbiseler, kışın ise bizi ısıtacak sıcacık elbiseler.
Eşimizin de yazı, kışı olmuyor mu? Gergin, sinirli olduğu zaman yazlık bir elbise gibi olmalıyız, elbise nasıl yazın üzerimizde ve bizi sıkmıyor, bunaltmıyor ferahlatıyorsa bizde eşimizi sıkmadan, bunaltmadan ferahlatmalıyız. Eşimizin de mevsimine göre olmalı değil miyiz?

Elbisemiz bizim ziynetimizdir, süsümüzdür. Bizi güzelleştirir.
Eşimiz de öyle olmalı değil mi? Bizim süsümüz, bizi güzelleştirerek, hayatımızı güzelleştirmez mi?

Elbisemiz kadar bize yakın bizi saran bir şey daha yoktur. Tenimizle neredeyse bir bütündür.
Hemen tenimizin üzerindedir, aramızda mesafe yoktur.
Eşimiz de öyle olmalı değil mi? Aramızda mesafe olmayan, insana en yakın olan eşi olmalı değil mi?

Elbisemizi, kim seçiyor? Kendimiz mi? Yoksa bir başkası mı?
Başkasının seçtiği elbise bize denk olabiliyor mu? Üzerimize büyük de gelebilir küçük de değil mi?
Eşimizi seçerken de biz seçmeli ve dengimizi seçmeli değil miyiz?

Elbisemizi hor kullanırsak, kısa zamanda bozulup yıpranır, ya çöpe gider ya da bir taraflarını yamar, diker öyle kullanırız. Yamadığımız, diktiğimiz elbise hiç bir zaman üzerimize tam anlamıyla olmaz, kısa zamanda yamadığımız, diktiğimiz yerleri açılır ve elbise, elbiselik görevini tam anlamıyla yerine getiremez. Üzerimizi örtemez, kötü bakışlardan bizi koruyamaz, ziynet olmaktan ve süs olmaktan çıkıp giymek istemediğimiz bir elbise olarak bizle hayatına devam eder. Ama elbisemizi özenle, titizlikle kullanırsak, ömür boyu bizle olur, bozulmaz, yıpranmaz ne de çöp olur.
Eşimizde  öyle değil mi? Onla iyi geçinmez, sürekli didişirsek, kısa zamanda bizden soğur ve bizle yollarını ayırır. Elbisemiz gibi.

İyi geçinmeyip, sürekli didiştiğimizde aramızda bir şeyler kopar, elbisemizde olduğu gibi. Ya da sürekli huylarını değiştirmeye çabalarsak, kendisi olmasına izin vermezsek yamaladığımız elbise gibi olmaz mı sonu/muz?
Eşimizle iyi geçinirsek, bunun için çabalarsak ömürlük hatta iki ömürlük olmaz mı mutluluğumuz?

Elbise güzel bir örnekleme değil mi?
Peki siz eşinize elbise misiniz?
Değilseniz bile olabilirsiniz!

Gülşah D./ http://sadeheceler.blogspot.com.tr/2014/03/siz-esinize-elbise-misiniz.html


About the Author
Author

G. D.

Leave a reply

Name (required)

Website