Varoluş…

Varoluşun nedenini ve amacını  sorgulayan herkesin bir gün mutlaka yapacağı bir hakikat/gerçeklik  arayışı-yolculuğu olacaktır.

Doğuşla- ölüm gerçekliği de bize bu arayışın amacını  sorgulatacaktır. Ben kimim,  nereden geldim,  nereye gidiyorum…

Aklı olan herkes, çıktığımız, bu yolculukta, Kılavuz-rehbersiz  yönümüzü bulamayacağımızı  bilir ve kılavuz -rehberini aramaya koyulur.

Tecrübeli bir kitap okuru olarak, Hakikat yolculuğuna çıkmış, İnsan düşünceleriyle yazılmış kaynaklara ulaştıkça,  bu kişilerinde bir arayışta olduklarını temelde düşüncelerini dayandıracakları bir kaynaktan beslendiklerini veya bir kaynağın varlılığını kesinlikle anlayacaklardır. Dini / yaşamsal/ varoluşsal/ ahlaki içeriklerin tasvir edildiği yazı türleri-Roman- hikaye- masal- şiir,menkibe,  Araştırma vs. ciltlerce yazılmış  külliyatlar silsilesiyle / ağıyla sarmalandığını anladığında bir tek kaynağa ihtiyaç duyduğunu  anlar.  Kainatı yaratanın insanı başı boş bırakmayacağınıda bilir. Doğru yola ancak Kainatı yaratan  Rabbinin  rehberliğinde yüryebilceğini anladığında Rabbinin indirdiği kılavuzuna da ulaşır. Herkesin, Rabbin kitabı,  kılavuzu  rehberi Kur’anla buluşması dileğiyle.

Rabbin kelimeleriyle buluştuğumuzda, Yaratılan herşeyin birer ayet olduğunu öğrendiğimizde, gezegenlerden tutunda en küçük zerreye kadar Kendimizin , çocuklarımızın, saçımızın , tırnağımızın birer ayet olduğunu öğrendiğimizde hayatı okumaya başlarız.  Rab, bizi içimizdeki ve dışımızda ki ayetleri-yaradılışı okumaya davet eder. Bu sebeple,  Kurandaki kelime ve kavramlar bizim için çok değerli hazinelerdir. Kelimelerle-kavramlarla düşünür , konuşur,kendimizi ifade ederiz. Hayatımıza düşüncelerimizle yol çizeriz. Bu sebeple, düşünce dünyamızı- algımızı Rabbbin rehberliğinde, sabırla, Kuranın kavramsal içeriklerini Kuranla anlamaya çalışmalıyız. Kimseye “Kul” olmayalım diye. Rabbin kelimelerine muhtacız.  Zaman içerisinde kavramların içeriğinin boşaltıldığını , anlam daraltmalarına gidildiğinin farkına varmış bir Kuran okuru/talabesi olarak. Kuranın kendi kendini açan bir kitap olduğuna iman etmiş birisi olarak biliyorum ki emek vermeden bilgi- hikmet olmaz…

Arapça bilmeyen bir toplum olarak bizler kesinlikle, bir düzen içerisinde Okuyup, Dinleyerek, yazarak,  farklı Çevirileri karşılaştırmalı olarak hatta Arapça okumayı biliyorsak Arapça- Türkçe karşılaştırmalı okumanın çok ufuk açıcı olduğunu,  Kuranda herbir kelimenin hangi anlam bütünlüklerinde -Konu/lar içinde nasıl geçtiğini takip ederek çalışmak bizi değiştirip geliştirecektir. Farkındalıklarımız,  katlanarak artacaktır. Yazılmış Kavram sözlüklerinden de faydalanarak çapraz okumalar yaparak Allaha dayanıp güvenerek. En doğru olana kılavuzlanmak adına “Onlarki sözü dinlerler en güzeline tabi olurlar.” düstürünu kulağımıza mihenk yaparak Kısaca,  Duruşumuzu – tavırlarımızı- ilkelerimzi Kurandan belirlemeye çalışarak. Allahın kitabında hiçbirşeyi eksik bırakmadığına iman ederek, tüm tutum ve davranışlarımzı Öncelikle Allahın rızasını gözeterek , Rabbimiz ne der diye sorgulamaya başladığımızda Kuran ayetleri önümüze-aklımıza rehber ve kılavuz olarak gelecektir.

1. Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir. O, her şeye güç yetirendir.
2. O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.(Mülk-1,2 /Ali Bulaç meali)

1. Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.
2. Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören (biri) kıldık.
3. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.
(İnsan-1,2,3 / Ali Bulaç meali)

1. Elif, Lam, Mim,
2. Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici bir kitaptır.
3. Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
4. Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
(Bakara-1,2,3,4,/Ali Bulaç meali)

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılmış bulacakları ümmi peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara yasaklar. Sırtlarından ağırlıklarını indirir, üzerlerindeki zincirleri, bağları söküp atar. Ona inanan, onu destekleyen, ona yardım eden, onunla indirilen ışığa uyan kişiler, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
(Araf-157/Ali Bulaç meali)

Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah’ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.
(Zümer-18/Ali Bulaç meali)

Affetmeyi esas al. İyiyi ve güzeli emret, cahillerden yüz çevir.
(Araf-199/ Ali Bulaç meali)

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Leave a reply

Name (required)

Website