Biberleri dizdik, güneşte kuruttuk. Yaprakları, salamura yaptık. Reçelleri, çeşit çeşit kaynattık. Konservelerin kapağını sıkıca kapattık. Bezelyeleri, barbunyaları ayıkladık, poşetledik, dondurucuya attık. Erişteleri kestik. Tarhanayı hazırladık. Turşuyu, sirkeli ya da limonlu yaptık. Ve nicelerini hazırladık. Kışa hazırız! Kışa hazırlanmanın hiç bir sakıncası yok, gayet doğal hakkımız. Kışa hazırlık yapmasak 1 kış boyunca aç mı kalırız? Hayır, kalmayız. Ama yine de gücümüz
(daha&helliip;)
“İnançta Bir Fahiş Hata” İnsanları Allah’a ve Kuran’a davet ettiğimizde karşılaştığımız ortak sorulardan birisi de şudur. “Sen Kuran da Kuran diyorsun ama o elindeki Kuran’ın Allah’ın sözü olduğunu da peygamber söylemedi mi?” Bu soru ilk bakışta masum bir soru gibi görünse de bunu söyledikten sonra o sözlerinin içerdiği şirki fark ettiğinde, bu soruyu soranlar tevbe üstüne tevbeler edip secdelere kapansalar
(daha&helliip;)
Hayatının merkezine Allah’ın rızasını alan bir kişi, Allah’ın izniyle, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa ve sonsuz mutluluğa erişeceğini çokça umut eder. Gönülden, katıksızca, samimi bir imanla iman eden müminlerin, hayatlarının merkezinde sadece Allah’ın rızasını kazanmak vardır. Tüm güzelliklere ve sonsuz mutluluğa kavuşmanın yolunun Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmak olduğunun bilincinde olan müminlerin hayatlarının yegane amacı, Allah’ı razı etmektir. Mümin,
(daha&helliip;)
Aile toplumsal hayatın en önemli parçalarından biri olup, yaşantımızdaki temel bilgileri aldığımız yerdir. Okul çağının 5-6 yaşlarında başladığını düşünürsek ilk bilgilerimizi ailemizden alırız. Zamanla okul ve çevre gibi etkenler belki de ağırlıklı olarak gelişmemize katkı sağlasa da aile her zaman gelişimimizde rol oynar. İşte bu yüzden çok önemlidir anne ve babanın öğrettikleri, tavırları ve çocuklarına aşılamak istedikleri. Genelde anne ve
(daha&helliip;)
Yazılarımı okuyan, yurt dışında yaşayan bir kardeşimiz, bir soru sormuş ve sorusunda, yurt dışındaki yabancı marketlerden, et almaya korktuklarını, helal-haram kesim sözleriyle tedirgin olduklarını söylemiş ve bu konuda dini açıdan aydınlatılmak istediğini belirtmiş. Gerçekten de İslam toplumu içinde, öyle gruplaşmalar ve çıkar şebekeleri oluştu ki, toplumu kendi menfaatleri, çıkarları yönünde istedikleri gibi yönetebiliyorlar. Yalnız bu konuda değil, her
(daha&helliip;)
Ateist arkadaşların en çok takıldığı, dile getirdiği ve inkarlarına sebep gösterdikleri ayetlerden biri, Tevbe suresi 5. ayettir. Burada geçen ”müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün” ifadesini alıp, ”İslam (haşa) vahşet ve savaş dinidir” diye lanse ederler. Oysa Tevbe suresinin ilk ayetlerinde müşriklerin anlatıldığı bölüm, hoşgörünün en üst seviyesinin tecellisidir. Konuya girmeden önce şirk ve müşrik kelimelerinin tarifini yapalım. Şirk sadece puta tapmak
(daha&helliip;)
Kur’an ,hadis ve sünnet islam inancı içinde önemli yer tutan bilgi kaynakları olarak her müslümanın dilinde dolaşan üç kelimedir. Bu üç kelime ile ifade edilen kaynaklar zaman içinde farklı anlayışlar çerçevesinde değerlendirilmeye başlanarak bu kaynaklara bakış açısı veya nasıl bir konuma sahip olması gerektiği meselesi müslüman dünyasında tartışmalara yol açmış olup hala tartışılmaktadır. Bu 3 kelime ile ifade edilen kaynakların
(daha&helliip;)
‘Bilim’ Türkçe’de resmi olarak ‘evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayalı yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi’ şeklinde tanımlanmaktadır. (bkz: TDK Güncel Türkçe Sözlük) Türkiye’de özellikle dini çevrelerde ‘bilim’ kelimesi yerine Arapça ‘ilim’ kelimesi de sıklıkla kullanılmakla beraber bu iki kelime de aynı anlama gelmektedir. Bilim, bütün insanlığın binlerce yılda damla damla, büyük emek
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 9
- 10
- 11
- 12
- 13
- …
- 35
-