Ekranlardaki yemek programlarını hayretle izliyoruz. Kendileri kazansın diye kırk takla atan yarışmacı kadınlar, karşı tarafın emek harcayarak sunduğu yemekleri didikleyerek birer çatal alıp, bırakıyor. Yorumlar ise içler acısı. Nimete karşı sergilenen bu ölçekteki nankörlüğü anlamak mümkün değil. Türbanlısı, türbansızı fark etmiyor. Her şey 5-10 bin lira parayı kapmak için.
“…Yiyin, için fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.” A’raf, 31
Mutfak tezgâhlarının üzerine yığılan o tabak tabak yemekler insanın içini acıtıyor. Sunucuların yenmeyen yemeklerin hayvan barınaklarına gittiğine dair yaptıkları açıklamalar, bu israf zulmünü hafifletmiyor. Hayvanlara tatlı ikram edildiğini de pek zannetmiyoruz. Onların çöpe gittiği gün gibi ortada… Ayrıca insanlar çöplerden yemek toplarken, çocuklar geceleri aç yatarken kurulan mükellef sofraların, şıkşıkıdım kıyafetlerin, kolları, boyunları süsleyen yığın yığın altınların ve de çöpe atılan yiyeceklerin hesabının sorulacağı akıllara dahi getirilmiyor.
Bu programlar ile milyarları cebine atan yapımcı ve sunucuların daha da zenginleşmesi sağlanırken, katılımcıların 5-10 bin lira kazanmak için düştükleri/ düşürüldükleri zavallı durumlar, insan onuruna hiç yakışmıyor. Adalet duygusundan hiç nasiplenmemiş kadınlar ne yazık ki sırf kendileri kazansın diye sergilenen yemeklere en acımasız eleştirileri yapmaktan hatta yalana bile müracaat etmekten, olabilecek en düşük puanı vermekten de hiç sıkılmıyor. Yüzleri bile kızarmıyor… Gencecik kadınların uğradıkları haksız muameleler karşısında döktükleri gözyaşları ise vicdanlarda en ufak bir kıpırtı dahi yaratmıyor.
“Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır.” Nisa, 135
İnsanların satın alma güçlerinin bir hayli düştüğü günümüzde, tüketimi özendirici ve kışkırtıcı yayınlar yapan bu tarz programlar toplumda öfke ve umutsuzluk yaratmaktadır.
Toplum yararına olmayan bu tarz programlara derhal son verilmelidir. Halkın ruh sağlığını korumak için…
Tülay Hergünlü