Peygamberlerle ve Ayetlerle Dalga Geçenlerin, Hükmü ve Sonları

Peygamberlerle ve Ayetlerle Dalga Geçenlerin, Hükmü ve Sonları

Allah’ın elçileriyle ve elçilerin insanlara bildirdikleri ayetlerle dalga geçildiği ve elçilere deli damgası vurularak ayetlerin geçersiz hale getirilmeye çalışıldığı Kuran’da yer almaktadır. Bunlar tarihin bir döneminde olmuş bitmiş şeyler değildir. Günümüzde de internet ortamında, sosyal medya sitelerinde Allah’la, Muhammed Peygamberle ve Kuran’da yer alan ayetlerle dalga geçildiğine sıklıkla şahit oluyoruz. Onlar, akılla etkisiz hale getiremedikleri Kuran’ı, alaya alma ve dalga geçme yoluyla hükümsüz kılmaya çalışıyorlar. Bazıları ise dalga geçmeden ayetleri eleştirmeye çalıştıklarında ise ayetleri bağlamından kopartarak veya çarpıtarak sunuyorlar. Bunların yaptığı, bilgisizliklerine de bağlanabilir. Ancak ilk gruptaki kişilerin, yani dalga geçenlerin davranışları hafife alınacak bir durum değildir ve bir düşünce içermediğinden dolayı son derece saygısızcadır. Fakat Allah, bu kişiler için dünyada bir ceza uygulanmasını emretmez. Onların bu saygısızca davranışları, ilgili ortam terk edilerek protesto edilir. Çünkü onlar, rasyonel zeminden uzaklaşmışlardır artık onlar için yapılacak bir şey söz konusu değildir. Zaten bu duruma kayıtsız kalmak, ortamın bir parçası olmak, Allah’ın şanını ve şerefini yüceltmekle görevli Müslüman’a yakışmaz. İlgili ayet şöyledir:

“Ayetlerimizle alay edenleri gördüğün vakit, başka bir söze dalıncaya kadar onlardan uzaklaş.” (Enam Suresi, 68. Ayet) 

Allah’ın elçisi kendisine verilen görevi yerine getirip, insanlara ayetleri aktarmaktadır. İlgili ayet şöyledir:

“De ki: ‘Sizi ve ulaştığı herkesi uyarmak için bana bu Kuran vahyedildi.’” (Enam Suresi, 19. Ayet)

Yine elçinin görevinin ayetleri aktarmaktan ibaret olduğu Kuran’da yer almaktadır. İlgili ayet şöyledir:

“Biz seni bir müjdeleyici ve uyarıcı olmaktan başka bir görevle göndermedik.” (Furkan Suresi, 56. Ayet)

Elbette inanç özgürlüğü vardır ve insanlar istedikleri dine mensup olabilir veya herhangi bir din seçmeyebilir. İlgili ayetler şöyledir:

“Dinde zorlama yoktur.” (Bakara Suresi, 256. Ayet)

Mekke putperestleri, elçi tarafından kendilerine bildirilen ayetler putperestliğe ve şirke ters olduğundan dolayı ayetleri hükümsüz kılmak için Muhammed Peygamberi akıl hastası ilan etmişler, delilikle suçlamışlardır. Oysa onlar, Muhammed’i çocukluğundan beri tanıyorlar ve aynı zamanda arkadaş olarak da çokça vakit geçirmişlerdir. Ancak, elçinin bildirdiği ayetleri değerlendirmek yerine onun şahsına saldırarak ayetleri de geçersiz kılacaklarını zannediyorlar. Aşağıdaki ayet, bu durumu aktarmakta ve müşriklerin bu saldırısını boşa çıkarmaktadır:

“Düşünmezler mi? Arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.” (Araf Suresi, 184. Ayet)

Ancak görevi sadece vahyi insanlara bildirmek olan elçiyle ve ayetlerle alay etmenin din ve vicdan özgürlüğüyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu yapılan elçiye zulümdür ve Allah’a iftira atmaktır. Ayetlerle ve peygamberlerle alay edenlerin varlığı, Kuran’da birçok yerde geçer ve onların durumu ahiretten kesitlerle de aktarılır. İlgili ayetler şöyledir:

 “Senden önceki elçiler de eğlence konusu yapılmıştı. Fakat eğlence konusu yaptıkları şey, o maskaralığı sergileyenleri kıskıvrak sarıverdi.” (Enam Suresi, 10. Ayet)

“Onlara ne zaman Rablerinden yeni bir ayet gelse, onu ancak alaya alarak dinlerler.” (Enbiya Suresi, 2. Ayet)

“Ayetlerimizi kendilerine götürdüğümüzde, o ayetlere gülmüşlerdi.” (Zuhruf Suresi, 47. Ayet)

“İşte böyle! Cezaları cehennemdir. Çünkü nankörlük ettiler; ayetlerimi ve elçileri eğlence aracı yaptılar.” (Kehf Suresi, 106. Ayet)


About the Author
Author

Editor 3

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website