“Güneş de Akıp Gitmektedir”

“Güneş de Akıp Gitmektedir”

“Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu Üstün Olan ve Bilen’in takdiridir.” (Yasin Suresi, 38. Ayet) Tarihin çok uzun bir döneminde insanlar Dünya’yı sabit, Güneş’i ise Dünya’nın etrafında dönüyor zannetiler. Sonra Kopernik ile başlayan süreçte ise insanlar Güneş’in sabit bir şekilde ortada durduğunu, Dünya’nın ise sabit bir Güneş’in etrafında döndüğünü zannettiler. Bilimde devrim sayılan bu keşif çok önemliydi (daha&helliip;)
Tarikatlar ve Cemaatler Güvenilir Değil (Anket)

Tarikatlar ve Cemaatler Güvenilir Değil (Anket)

Optimar Araştırma Şirketi’nin paylaştığı son anketin sonuçlarına göre vatandaşların büyük bir çoğunluğu cemaatlere/tarikatlara güvenmediğini ve çocuklarını bunların okullarına göndermeyeceğini belirtmiş. Araştırmaya göre katılımcılara sorulan iki soru ve verilen cevapların oranı şu şekilde; 1- “15 Temmuz darbe girişimi cemaatlere güveniniz/bakışınızı olumsuz etkiledimi?” sorusuna verilen cevaplar ve oranları şöyle: “Hayır etkilemedi, eskiden de güvenmiyordum, şimdi de güvenmiyorum” diyenlerin oranı yüzde 54,6 “Evet (daha&helliip;)
Ölen Kocanın Ardından Evlenilemez mi?

Ölen Kocanın Ardından Evlenilemez mi?

“İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi başlarına (EVLENMEDEN) 4 AY 10 GÜN (vefat iddeti) beklerler. Süreleri bitince artık kendileri için meşru olanı yapmalarında (EVLENMELERİNDE) size bir günah yoktur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara Suresi, 234. Ayet) “(İddet bekleyen) Kadınlara kendileriyle evlenmek istediğinizi üstü kapalı olarak anlatmanızda veya bu isteğinizi içinizde saklamanızda sizin için bir günah yoktur. Allah, onlara bu niyeti (daha&helliip;)
Lut Kavminden Önce Eşcinselliğin Olmadığı İddiası ve Cevabı

Lut Kavminden Önce Eşcinselliğin Olmadığı İddiası ve Cevabı

Lut Kavminden Önce Eşcinselliğin Olmadığı İddiası ve Cevabı İki Ayet var ki Ateist arkadaşların Kur’an’ın Lut Kavmin den önce eşcinselliğin olmadığını yazdığını fakat bunun doğru olmadığını söylüyorlar. Ama maalesef çoğu çeviride bu iki ayet yanlış çevrilerek büyük hata yapılmaktadır. Şimdi bu iki ayeti meallerde nasıl çevrildiğine beraber bir bakalım, daha sonra doğru çevirinin nasıl olması gerektiğini gösterelim. 1.Ayet: 29 / (daha&helliip;)
Rad Suresi 17. Ayet Üzerine

Rad Suresi 17. Ayet Üzerine

“Gökten su indirdi. Dereler kendi ölçüsünce çağlayıp aktı. Akıntı, üste çıkan köpüğü taşıyıp götürür. Buna benzer bir köpük de değerli maden elde etmek için veya faydalanmak için ateşte eritilen madenlerin üzerinde de oluşur. İşte Allah hakk ve batıla böyle örnek verir. Köpük yok olup gider. İnsana fayda veren şey ise kalıcı olur. İşte Allah böyle örnek verir.” Rad Suresi 17. Ayet -“Gökten (daha&helliip;)
İlk Emir: Oku

İlk Emir: Oku

Oku. İlk emir. Allah, insanlığı yeniden şekillendirmeye oku emriyle başlıyor. Neden okumak? Neden namaz değil? Neden oruç değil? Neden kızlarınızı diri diri gömmeyin değil? Allah bizden neyi okumamızı istiyor? Oku yani ikra. Aslında bu kelimeye basitçe oku demek haksızlık olur. Anlayarak, hissederek okumaktır ikra. Peki biz neyi okuyacağız? Kuran’ı mı? Elbette, ama daha ilk inen ayet bu. Sadece bu 5 (daha&helliip;)
Senin Putun Ne?

Senin Putun Ne?

Meryem 42 Hani, babasına demişti ki: “Babacığım; işitmeyen, görmeyen, sana hiçbir yarar sağlamayan şeylere niçin kulluk ediyorsun?” İbrahim’in babası belki taştan bir puta tapıyordu. İşitmeyen, görmeyen ve ona hiçbir yarar sağlamayan bir puta. Günümüzdeki putlar taştan birer heykel değil. Artık putlar çok çeşitli para, mevki, hırslarımız ve hatta çocuklarımız. Allah’ın insanı darlıkla ve bollukla sınadığını unutup para ve mevki için (daha&helliip;)
Bıyıksız İlahiyatçı mı Olur!

Bıyıksız İlahiyatçı mı Olur!

Bazı kimseler, ilahiyatçıların yaptığı açıklamalara değil, onların aksesuarlarına veya sakal bıyıklarının var olup olmadığına varsa şekline yoksa olmamasına işaret edip ilahiyatçıların açıklamalarının güvenilmez olduklarını iddia etmektedirler. Örneğin “Bıyıksız ilahiyatçı mı olur?” şeklindeki ifade bu kategorideki cümlelerden biridir. Bu kişilerin söylediklerini ciddiye alıp bu söylemi “Bıyık Argümanı” olarak isimlendirirsek aslında çok zayıf bir argüman olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Kütübi Sitte’de bıyığın kesilmesi (daha&helliip;)