Ahsen-i Takvîm olarak yaratıldığı beyan edilen biz insanoğlunun (Bkz: Tîn s. 4. Ayet) Kur’ânî tabirle ifade etmek gerekirse “bellerinden zürriyyetlerinin alınmaya başlandığı” (Bkz: Araf 172-173), alan literatüründe ise “bluğ çağı” ism-i terkibi ile dillendirilen fıtrî döneminde, tıpkı aynı zihnî/bedenî olgunlaşma sürecini yaşayan akranlarım gibi benim de “merak” duygu düzeyim bir hayli yükselip, beni sorgulamaya güdülemişti. Tahmin edersiniz ki bu sorgulamanın
(daha&helliip;)