Söz karanlığın kalbine atılmış bir kurşundur. Aydının eylemi/ameli söz söylemektir. Topluma karşı Peygamberi bir görevi bulunan aydının kalemi onun eylem/amel alanını oluşturur. Onun ruh, duygu, düşünce dünyasında topladığı, halkın kültür ve medeniyet bahçesine ektiği çiçekler toplumun ileriye doğru atılım yapabilmesi için itici bir güç görevi görür. Cehalet burçlarının yıkılması, toplumu bağnaz kılan etkenlerin ortadan kalkması, her türlü sömürünün engellenmesi aydının
(daha&helliip;)
Hicret asla bir kaçış değildir. Hicret, sana ait olanın yeniden ele geçirilmesi için çıktığın yoldur. Hicret; yani doğduğunuz, büyüdüğünüz, ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz, çayırlarında özgürce dolaştığınız, ırmaklarında yüzdüğünüz, bahçelerinde meyveler yediğiniz, göklerinde uçurtmalar uçurduğunuz, yağmurlarında ıslandığınız, çamurunda oynadığınız, kısaca hayata gözünüzü açtığınız iyisiyle kötüsüyle bir hatırası olan yerden isteyerek ya da istemeyerek ayrılmanız demektir. Bu ayrılık sadece maddi/bedeni bir
(daha&helliip;)
Matematik öğretmeni tahtaya örnek olarak bir problem yazar ve çözüm yolları sunar… Öğrenciler dersi samimiyetle dinler ve anlamaya çalışır. Öğrenciler de bu örnekten hareket ederek farklı soruları çözebilir. Mushaf, öğretmenin tahtaya yazdığı ve çözdüğü ilk problemdi… Kur’an, öğrencilerin samimiyetle dersi dinleyip öğretmenin soru çözüş metodunu anlamasıydı… Zikir ise, öğrencilerin bu örnekten ve çözümünden hareketle yeni örnekler üzerinden çözümler üretmesidir… Muhittin
(daha&helliip;)
“Bir ayet böyle saptırılabilir mi?” denilebilecek türden bir tahrifatın nasıl yapıldığının, insanların Allah’ın kitabından nasıl kademeli olarak, yavaş yavaş uzaklaştırıldığının kanıtı Vakıa suresinin 79. ayetidir. Ayet Cımbızlama ve Tahrif Teknikleri kullanılarak ayetin bağlı bulunduğu pasajdan cımbızlanıp (koparılıp) ayete, asıl manası dışında çok daha farklı bir mana verilmiştir. Bu çok farklı mana maalesef Kur’an ruhuna aykırı olduğu gibi Allah’ın farz kılmadığı
(daha&helliip;)
Ramazan ayının sabırla beklendiği bu zamanlarda Kur’an ile ilgili bir yazı yazmam istendi. Sanırım Ramazan ayının anlamını/değerini bir nevi Kur’an kendi içinde ihtiva ediyordu. Ramazan ayını saygın, mübarek, hürmete layık kılan da Kur’an’ın bizzat kendisiydi. “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır (2/185).” ayetiyle bu aya özel bir hürmet
(daha&helliip;)
NUR SURESİ 41. AYET Salat, fıtrattır. Salat, destektir. Salat, duadır. Salat, tazarrudur. Salat, şekilsel salattır(namazdır). Salat, özün ortaya çıkışıdır. Salat, bağlılıktır. Salat, Allah’ın hükümleriyle hükmetmedir. Salat, bilinç arınmasıdır. Salat, fahşadan, münkerden uzaklaşmadır. Salat, yakarıştır. Salat; kamet, rüku, secdedir. Salat, tesbihtir(yüceltme). Salat, dik durmadır. Salat, bütün mevcudiyetin(canlı-cansız) dilidir. Salat, tefekkürdür. Salat, zikirdir. Salat, iletişimdir. Salat söylevdir. vs Salatı dar manasıyla anlamamak
(daha&helliip;)
Namazın/salatın kaç vakit olduğu önemli bir konudur, ama en az onun kadar önemli bir konu da “hayat namazı/salatı”dır. Çünkü hayat namazı bizim kıldığımız mekanik namazdan daha köklü daha genel bir kavramdır.“hayat namazı/salatı” beş vakitten ibaret değildir; O, bir ömrün bütün vakitlerinde üzerimize farzdır. “Şu bir gerçek ki, Allah ve melekleri, o Peygamber’e salat ederler.(destek verirler/onun şanını yüceltirler.) Ey inananlar! Siz de
(daha&helliip;)
Her şey iki harf, tek hece ile başladı:”LA” Bütün esrar, bütün maharet, bütün güç/kuvvet, bütün nizam/intizam buradaydı. Prangaları koparan, zincirleri kıran, bütün zindanları yıkan, her türlü esareti, köleliği, sömürüyü, kulluğu reddeden, özgürlüğe bir çağrı sadece bu iki harf, tek heceydi:”LA” “LA”bir hayat felsefesidir, bir hikmettir, bir dünya görüşü, bir siyasi düşünce, bir sosyal görüş, bir iktisadi program, bir bakışaçısı, bir
(daha&helliip;)