“Yangına Körükle Gidenler” İnsanlara sevgiyle bakmak, onları sevmek elbette ki iyi bir şey. Yine de kimileri vardır ki bilmeden, anlamadan, belki de Allah’ı sever gibi başkalarını severler. İnsanlar onları gördüklerinde belki inançları sebebiyle, belki görmek istedikleri gibi gördüklerinden dolayı, belki de kendilerine benzer şekilde giyindikleri için hoşlarına giderler. Hele ki konuştuklarında onlara kulak verecekleri şeyler söylüyorlar ve kalplerini fetheden sözlerle
(daha&helliip;)
Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz. Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın yol ve yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah’ın yol ve yönteminde döneklik de bulamazsın! (Fatır 43) Ayetin günümüze uzantısı şöyle olabilir. İster bireysel, ister toplumsal olarak ele alın. Büyüklük, büyüklenmek Allah’a aittir. İnsan veya toplumlar büyüklenir, küçük dağları ben yarattım büyükleri de
(daha&helliip;)
Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. ANKEBUT 51 Kur’an ayetleri evrensel ise, yani tüm zamanları kapsayacaksa o zaman bu ayet sadece Mekke Müşriklerine hitap etmiyor, bizlere de hitap ediyor. Ayetin günümüze uzantılarını görmeye çalışalım. Allah muhatapları olan insanlara şu evrensel soruyu sorarak düşünmemizi ve doğru
(daha&helliip;)
Maide Suresi 8 : Ey iman edenler! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetleyenler olun! Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun! Bu, takvaya/korunup sakınmaya daha uygundur. Allah’tan sakının. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Her ibadetimizde Allah’ın tek olduğuna, ondan başka İlah olmadığına Şahadet ederiz. Bunu hergün defalarca, aklımıza her geldiğinde yaparız. O’ndan
(daha&helliip;)
“Ben ibadetimi ana dilimle, anladığım dil ile yapıyorum.” Nisa Suresi 43: Ey iman edenler, sarhoş iken, ne dediğinizi bilinceye ve cünüp iken de -yolculukta olmanız hariç- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişseniz yahud kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin, (hafifçe) yüzlerinize ve
(daha&helliip;)
“Madem İnanıyorsunuz Neden Tam Aksini Yapıyorsunuz?” Son tevhid dini olan İslamiyetin tek ve değiştirilemez kaynağı Kuran’dır. Bunu ilk söylediğinizde herkes kabul eder. Oysa bunu diliyle kabul edip icraatte kabul etmeyenler çoğunluktadır. Çoğu inanan Kuran’ı övmek için över, içinde ne olduğunu bildiği için değil! Ama birimiz çıkıp, işte biz dinimizin tek kaynağının Kuran olduğunu bildiğimizden onun dışındaki kaynakları din hükmü verecek
(daha&helliip;)
Kime, Neye ve Nasıl Teslim Olunur?” İslamiyet bildiğimiz gibi selam ve barış manalarının yanı sıra “teslim olmak” Müslüman ise “teslim olan” anlamlarına gelir. Müslüman olmayan ya da iman etmeye yanaşmayan birine “gel teslim ol (Müslüman ol)” denince ne düşünür? Muhtemelen “bu konudaki delillerin nedir ki ben teslim olayım” der. Neden diye sorar? Bu da onun en doğal hakkıdır. Başka dinde
(daha&helliip;)
Herşeyde Tevhid Tevhid “Allah birdir, Allah’tan başka ilah yoktur” inancıdır. Tevhid’i bilmek, söylemek, öğrenmek, anlamak ve yaşamak her Müslümanın üzerine farzdır. Dinimize katılan bir gayri müslim bile öncelikle tevhid inancına şahitlik ederek “Ben Müslümanlardanım” diyebiliyor. Tevhid aslında bir yaşam tarzı, bir ekol olmalı. Her hareketinde tevhidi hissetmeli insan. Hayatında Allah’tan başka ilah’ın hatta Allah’tan başka hiçbir gerçeğin olmadığını kabullenmeli. Oyundan
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 32
- 33
- 34
- 35
- 36
- …
- 108
-