Yüce Allah, Kur’an`da “… Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına gizli-çağrılarda bulunurlar. ” (Enam Suresi, 121) ayetiyle, şeytanın insanlara yaklaşmak için kendi taraftarlarını ve dostlarını kullanacağını bildirir. Bu bilgi şeytanın tek başına hareket eden bir güç olmadığını gösterir. Allah Kur’an`ın “Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar.
(daha&helliip;)
`Şekil ve biçim, ahlak ve erdem olarak takdim ediliyor. Müslüman kitleler yönlendiriliyor. Acaba ‘başörtüsü kargaşası’ nereden kaynaklanıyor? Rivayetleri Kur’an ayetlerine dayanak yapan mezhep görüşleri diyor ki: El-Müfredat, El Mu’cem, El Müncid gibi temel kaynak niteliğindeki Arapça lügatlerde ‘’himar’’ kelimesinin ‘’örtü’’ anlamında olduğu yer almakta…… ‘Kur’an’daki hımar kelimesi Arap örfünde kadının başını örttüğü örtüye isim olmuştur’ diyorlar. Böylece Allah’ın ayetindeki ‘’hamır’’(örtü)
(daha&helliip;)
Kuran`ın savaş ile ilgili hükümlerinin sıklıkla yanlış anlaşıldığına ya da manipüle edildiğine şahit oluyorum. İslam`ı bir şiddet dini gibi gören İslam karşıtları kadar, İslam`ı şiddet dini zanneden “müslüman” örgütler de bu hataya ortaktır. Sanırım bu noktada yapılması gereken, önyargılardan ve geleneksel inançlardan arınıp, Kuran`da savaşla ilgili bilinmeyen noktaların altını çizmektir. 1) Kuran genel bir ilke olarak insanlara barış içinde yaşamaları
(daha&helliip;)
Biz onu, Akıl erdiresiniz diye Arapça lisanda bir Kuran olarak indirdik. (Yusuf-2) Allah kitabını Arapça bir kuran olarak indirmesinin sebebini bu ayette açıklıyor. Arap kavminin, anlayıp akıl erdirebilmeleri için kuran ı Arapça bir lisanda indirdiğini bildirmektedir. Bu Ayetin hükmünün ana vurgusu kur an dır. “Biz onu”, derken Allah kuran ı kast etmektedir ve o Kuran ın içindeki hükümleri, bilgileri kast
(daha&helliip;)
Bu 2 günlük kendi içindekilerle yüzleşme(imtihan) hayatı, kulların ahiretteki itiraz hakkını ortadan kaldırıyor demiştik. İlgili ayetlerden örnekler vermeye devam edelim: Nisa 165 Müjdeleyici ve uyarıcı resuller gönderdik ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah`a karşı kanıtı olmasın. Allah Azîz`dir, Hakîm`dir. 7: 172 Rabbin, Adem oğullarının bellerinden soylarını çıkarırken onları kendi kendilerine tanık tutar: “Ben, Rabbiniz değil miyim?” “Evet, tanıklık ediyoruz, ”
(daha&helliip;)
Bizler ne yazık ki inancımızı, imanımızı Rabbin rehberinden direk birebir almak yerine, aracı koyarak bir başkasından almanın, öğrenmenin daha doğru olduğuna inandırılmışız. Çünkü bize Rabbin kelamını okuduğumuzda anlayamayacağımız öğretildi. Bu da yetmemiş Rabbin sizlere rehber olsun, bir güneş olsun diye gönderdim dediği kur’an için, orada her şey yazmaz İslam ı tam ve doğru öğrenmek için fıkıh kitaplarına ihtiyacımız vardır diyerek,
(daha&helliip;)
Kur’an, Allah’ın indirdiği-vahiy ettiği ayetlerdir. Bütün varoluş, ilahi sistem ise Allah’ın yarattığı ayetlerdir. İslam’ın ve imanın şartları; Allah’ın bütün ayetlerine uymak, tabi olmaktır.. Kur’an’ın bütün hükümleri, emir ve yasaklarına uymak ve İlahi sistemin yapısına, kurallarına uygun filler, eylemler-salih amel sergilemek İslam’ın ve İmanın şartlarıdır.. İslam’ı ve imanı beş şartla sınırlamak Allah’ın diğer buyruk ve iradelerini dışlamak olur.. İmanın şartlarının beş
(daha&helliip;)
Yüce Rabbim bizlere öyle bir kitap göndermiş ki, zerre kadar farkında bile değiliz. Nasıl farkında olalım onu anlamadan okumanın sevap olacağına inanan bir toplum, nasıl olur da içindeki bilgilerden haberdar olur? Sizlere daha önceki yazılarımda verdiğim örneği burada da tekrar vermek istiyorum, çünkü bu örnek hayatımızdan ve yaşamımızdan konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Öğretmen sınıfa bilmedikleri dilden bir kitap dağıtıyor
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 76
- 77
- 78
- 79
- 80
- …
- 108
-