Hepimizin etrafinda var.. Elhamdülillah müslümanız diyen ancak müslümanlığı yaşamak konusunda hiçbir çabası olmayanlar.. Böyle bir şansla doğup, müslüman olduğunun da farkında olup dinini öğrenmemek, gereklerini yerine getirmek yerine, bu gereklerden korkup hep kaçmak ne acıdır.. Halbuki biraz inanç, biraz bilgi “içimde hep birşeyler eksik” diyen bu insanlarin kurtarıcısı olacak.. Nitekim; Fussilet Suresin’de Kuran ile ilgili geçen ayette şöyle buyuruluyor: “O
(daha&helliip;)
Yanlış düşünmekten yanlış söz söylemekten Allah’a sığınırım. Kur’an, Ehli kitaptan alınan misakın, yanlarındaki kitapların da anlatılan ve kitaplarını doğrulayan nebi-elçiye uymaları gerektiğine karşı verdikleri sözü unutmamaları olduğunu vurgular….. Oysa ehli kitap rabbanileri kişisel çıkarları yüzünden kendilerine ilim verildikten sonra ellerindeki kitapları tahrif etmişler…. Bu yüzden dinden sapmışlar…. Kimileri Nebi-elçilerini yücelterek kimi leri hayattan dışlayarak….. Sebebi kişisel çıkarlar…. Sebebi Elçilerin daveti…
(daha&helliip;)
Sayın İslam Kardeşlerim Sevgili Peygamberimizi saygı ve sevgi ile andığımız bu mübarek gecede milyonlarca insanın izlediği dini programları kanal kanal gezdikçe içim kan üzerine kan ağlıyor… Herkezin dilinde bir kelime içimizi acıtıyor “Yüce Allah`ımız Peygamberimize hitap ederek: “Sen olmasaydın, bu kâinatı yaratmazdım” demiştir ” Kuran-ı Kerim`i birkaç kez inceleyen ve okuyan bir kişi dahi böyle bir ifadenin olmadığını ve bu
(daha&helliip;)
Laiklik: Teokratik diktatörlüğe karşı verilen mücadelenin adıdır. Laik yönetim anlayışı: Devlet yönetiminin, din adamı=ruhban sınıfının veya bunlar tarafından oluşturulan kurumların hakimiyetinde olmasını reddeden yönetim anlayışıdır.. Laik olmayan yönetimler: Devlet yönetiminin, din adamları=ruhban sınıfının veya bunlar tarafından oluşturulan kurumların hakimiyeti altındaki yönetim şeklidir. Bu yönetimler, dinci dikta yönetimleridir. Teokratik dikta yönetimleridir.. Bir bid`at-dine ekleme, ilave olarak ortaya çıkardıkları ruhbaniyeti, onlar üzerine
(daha&helliip;)
Günümüzde ve tarih boyunca türlü türlü hurafeler toplumlar içerisinde hep kendisine yer bulmuştur. Ve bu hurafeler, uygulamalar zamanla öyle bir hal almıştır ki toplum içerisinde kemikleşmiştir ve silinemez bir hale gelmiştir. Bu uygulamalara baktığımızda çok uzun tarihsel süreçlere sahip olduklarını görmekteyiz. Yani gelenekleştiklerini bırakın toplum içerisinde yayılmalarını kültürler arasında da yayılabildiklerini görmekteyiz. Bu uygulamalardan biriside kurşun dökmedir. Bu uygulamaların ortak
(daha&helliip;)
… İhtişamlı davetler verdi kimileri, görkemli açılışlar, evlilik ya da sünnet düğünleri. Koca tesisler kapatılıp yüzbinlerce dolarlar harcandı bir gecede. Paralar saçıldı etrafa. Masaların üzeri çeşit çeşit yemekler ile donatıldı. Alabildiğine israf, alabildiğine eğlence oldu birden bire. Günlerce konuşuldu medyada. Nam, şöhret yapıldı. Tüketim canavarına dönüştürdüler insanları. Çılgınca ve gözü dönmüşçe alış veriş yapar olduk. Sevgilisine ya da kocasına kızan
(daha&helliip;)
Bu bildiri bütün insanlara hitaben kaleme alınmıştır. Günümüz insanlarının içine düştüğü sorunlara bir bakış açısı geliştirmek üzere Kur`an-ı Kerim referans alınarak hazırlanmıştır. Bu makale inanmayan insanlara bir bildiri; Kuran-ı Kerim`i rehber edinmeyen, beşerin sözünü Allah`ın sözünden üstün tutan müslümanlara da açık bir uyarıdır. Bu din, Arap çöllerinde “kölelere özgürlük” nidasıyla başlamıştır. Her türlü köleliği, kulluğu reddetmiş, insanları sadece Allah ile
(daha&helliip;)
“Rahman, Rahim Allah Adına” “HALİS DİN” MANİFESTOSU DİN NEDİR? DİNİN KAYNAĞI NEDİR? NEYE İNANIYORUZ? “Dikkatli olun, “hâlis din” sadece Allah`a aittir. ” O`nun astlarından bir takım velîler edinenler: “Onlar [Allah`ın astlarından edindiğimiz velîler] bizi Allah`a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz”. Şüphesiz kendilerinin ihtilâf edip durdukları şeylerde, onların arasında Allah hüküm verecektir. “ZUMER 3” Allah Zumer Suresi 3. ayette
(daha&helliip;)