SAİD NURSİ

Aşağıdaki yazı Yaşar Nuri Öztürk’ün, Kur’an’ın Temel Buyrukları adlı eserinin 99-100. sayfalarından alınmıştır.. “İşte, sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde benden korkun. Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere ayırdılar. Her hizip yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir. Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak” (Müminun-52) “Bir toplum veya zümrede Kur’an (daha&helliip;)

EMPATİ

“Davranış bilimlerinin“ olmazsa olmaz prensibi “EMPATİ KURMAKTIR“Modern çağın empati tanımı “Kendini başkasının yerine koyup düşünmek ve karşımızdaki kişinin düşüncesinden yola çıkarak olaylara bakmak ve düşünceyi yönlendirmek“ İyi bir halkla ilişkiler uzmanı ‘’SÜRÜYÜ SÜRÜKLER ÇÜNKÜ SÜRÜ GÜDÜSÜ YARATAMAZSA İŞİNDEN OLUR’’ Medya aracılığıyla yapılan bu uygulamalara TOPLU HİPNOZ uygulanması diyorum ben bu olaya….. ‘’Maalesef günümüzde’’ empatinin(duygudaşlığın) tanımı ters düz edilerek halk ilişkilerin (daha&helliip;)

MÜLK

Mülkün sahibinin kim olduğunu unutursak mülkü gasp etmeye kalkarız tıpkı firavunlar ve nemrutlar gibi. Mülkün sahibi mülkünü bize emanet etmiş ve adil bir sınav sistemi kurmuş. Mülkte hisse sahibi olduklarını iddia edenleri Rabbim şu ayetle ne güzel anlatmış Yoksa mülk ve yönetimden bir nasipleri mi var? Eğer öyle olsa, insanlara bir çekirdek bile vermezler. NİSA/53 Oysa bir Bir mümin kendisi (daha&helliip;)

Şeytanla dans etmek ister misiniz!.?

Şeytanla dans etmek istermisiniz!… … Baş örtüsü vardır… Baş örtüsü yoktur… Birde Baş örtüsü konusuna 90 dereceden bakalım. Bu konu hakkında çok büyük görüş ayrılıkları olmuştur. Bugün gelinen noktada insanlar birbirlerine birkaç soru sorarak Müslümanlığın hangi tarafında olduklarını anlamaya çalışırlar. En önemli soruda budur’’baş örtüsü konusuna nasıl bakıyorsunuz?’’. Cevabınıza göre sizin nerede olduğunuz anlaşılır. Evet baş örtüsü vardır, dediyseniz; siz (daha&helliip;)

Kur`an`ın terk edilen emri BİLİM.

Aşağıdaki yazı; Murat Arabacı’nın “Kur’an’ın terk edilen emri bilim” adlı kitabından yararlanarak hazırlanmıştır.. (Kripto yayınları-2009/Ağustos) “İslam’ın kaynağı Kur’an’dır. Her Müslümanın O’nu okuma, bilme ve ayetleri üzerinde düşünme sorumluluğu vardır. Kur’an, herkesin O’nu okumasını, düşünmesini ve ilkelerinin uygulanmasını ister ve sorumlu tutar. Ancak gelenekselleşmiş din eğitimi, daha doğru ifadeyle eğitimsizliği ve bunun üzerine inşa edilen din anlayışımız bizleri, Kur’an’dan uzaklaştırmakta ve (daha&helliip;)

İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur

İslam`da insana ait ölümsüz ve tanrısal parça ruh inancı yoktur. Yaratılan her şey maddidir. Hatta cinler ve melekler bile (örneğin cinler ateşten yaratılmışlardır). Cennet ve cehennem de farklı fizik yasalarına sahip diğer evrenlerdedir ve sapına kadar maddedir. Ruhçu öğretinin İslam dünyasına uydurma hadisler ve tasavvuf öğretileriyle sızması sonucunda bugün Müslümanlar uydurma ruhlar âlemine iman ettirilmektedir. Hatta Kuran`ı tercüme derken ayetlerde (daha&helliip;)

HAYATA BAKIŞ AÇIMIZ NEREDEN OLMALI?

İzin verirseniz, Kur’an’ı okudukça edindiğim bakış açımı sizinle paylaşmak istiyorum. Fırsatlar eşitliğinde Rabbimin herkese potansiyellerindekileri işletebilecek bakış açılarını lütfettiğini düşünmekteyim. Bu sebeple başkasının bakış açısını eleştirirken kendi bakış açımıza ters gibi gözüken konunun bize göre mi yoksa Kur’an’a göre mi ters düştüğünü kendimizce sorgulamalıyız….. Çünkü hem kendi bakış açımıza hem Kur’an bakış açısına ters olan konu nefsi kabartacaktır. Bu sebeple (daha&helliip;)

Tebliğ, Ayrımcılık Yapmadan İhtiyaç İçindeki Herkese Yapılır

Müslümanın yerine getirmesi gereken önemli yükümlülüklerden biri, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak, insanları doğrulara davet etmek anlamındaki tebliğdir. Allah Müslümanlara namaz, oruç, zekat ibadetleri gibi, tebliğ yapmayı da emretmiştir. Tebliğde, karşıdaki kişinin görüşleri, düşünceleri, inancı, cinsiyeti, ırkı, içinde yaşadığı toplumdaki kariyeri ayrım ya da tercih nedeni değildir. Çünkü Allah, tüm insanlığa tebliğ yapılmasını buyurur. Allah`ın emri gereği tebliğ yapan samimi mümin (daha&helliip;)