İdeal İnsan ve Evrensel Ahlak

Felsefe ve Tasavvuf`un savaşı, ta Platon`un zamanına dayanmakta olan çok derin bir savaştır. Belkide bilmediğimiz bir şekilde daha da geçmişlere dayanır. Bildiğimiz anlamıyla Sofu`lara (saf tasavvufçular) ilk büyük eleştiriler Sokrates ve Platon`dan gelir. Bütün gerçekliğin, yalnızca kalple anlaşılabileceği inancına sahip olan bu insanlar, filozofların “Akıl” kavramına devamlı olarak saldırmış, onu zaman zaman yanıltıcı zaman zaman ise “Günahların kaynağı” yapmıştır. Bunun (daha&helliip;)

EY İNSANLAR

Bu bildiri bütün insanlara hitaben kaleme alınmıştır. Günümüz insanlarının içine düştüğü sorunlara bir bakış açısı geliştirmek üzere Kur`an-ı Kerim referans alınarak hazırlanmıştır. Bu makale inanmayan insanlara bir bildiri; Kuran-ı Kerim`i rehber edinmeyen, beşerin sözünü Allah`ın sözünden üstün tutan müslümanlara da açık bir uyarıdır. Bu din, Arap çöllerinde “kölelere özgürlük” nidasıyla başlamıştır. Her türlü köleliği, kulluğu reddetmiş, insanları sadece Allah ile (daha&helliip;)

“HALİS DİN” MANİFESTOSU

“Rahman, Rahim Allah Adına” “HALİS DİN” MANİFESTOSU DİN NEDİR? DİNİN KAYNAĞI NEDİR? NEYE İNANIYORUZ? “Dikkatli olun, “hâlis din” sadece Allah`a aittir. ” O`nun astlarından bir takım velîler edinenler: “Onlar [Allah`ın astlarından edindiğimiz velîler] bizi Allah`a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz”. Şüphesiz kendilerinin ihtilâf edip durdukları şeylerde, onların arasında Allah hüküm verecektir. “ZUMER 3” Allah Zumer Suresi 3. ayette (daha&helliip;)

ANKEBUT SURESİNDEKİ İNANILMAZ ENLEM-BOYLAM MUCİZELERİ

Ankebut suresinde böylesine açık ve net bir mucizenin olabileceğine inanamayacaksınız. Ankebut suresinin sure numarası 29 dur. Bu surenin 38. ayetinde Semud ve Ad kavminden bahsedilerek, onların yaşadıkları yerler hakkında beyanda bulunulduğu ve açıklama yapıldığı belirtilmektedir. İster istemez tam bu ayette bu kavimlerin yaşadığı yerler hakkında açıklama yapıldığının belirtilmesi, bu yer belirlemenin bir çeşit navigasyon koordinatıyla gerçekleşebileceğini düşündürdü. Dünya üzerinde bildiğiniz (daha&helliip;)

ALLAHIN ELÇİSİNE VERDİĞİ, GÖREV YETKİ VE SORUMLULUK.

Bugün sizlerle konuşmak ve üzerinde birlikte düşünmeye davet etmek istediğim konu, Rabbimin elçisine nasıl bir görev verdiği, bu görevin tanımı, yetki ve sorumluluklar konusunda olacaktır. Önce Rabbim elçisine kur’anı daha rahat tebliğ edebilmesi, sözlerinin dinlenmesi için Bakın elçisine kesinlikle itaat edilmesini nasıl emrediyor. Aliimran 32: Şunu da söyle: “Allah’a ve resule itaat edin. ”Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez. (daha&helliip;)

İmtihan Olmasa

İmtihan, insanın hem sınanması hem de gerçekte bir eğitim mekanı olan dünyada, imani açıdan olgunlaşması için vardır. İnanan insan, Allah`ın varlığının ve gücünün bilincindedir; neden yaratıldığını ve Rabb’inin kendisinden neler istediğini bilir. Bu nedenle dünya hayatında belirlediği hedef, Allah`ın hoşnut olduğu bir kul olmaktır; her durum ve koşulda çabası bu yöndedir. Kendisini hedefine ulaştıracak her yolu dener, bunun için ciddi (daha&helliip;)

Gerçek İnanç

Allah’a inanmak O’na kul olmayı yani ibadet etmeyi gerektirir. Bir anne düşünün. Bebeğini kucağına aldığı ilk andan itibaren annelik görevi başlar. İyi bir anne her zaman ve her koşulda bebeğini korur, onun bütün ihtiyaçlarını titizlikle karşılar ve annelik görevini asla ihmal etmez. Aynı şekilde bir doktor, mesleğinin gereği olarak hastasıyla ilgilenmek, sağlığına kavuşması için her türlü tedaviyi uygulamak zorundadır. Her (daha&helliip;)

ALİ İMRAN 24. AYET VE MUHİTTİN KARDEŞİME CEVAP…

Değerli kardeşim Muhittin Bey, cevap verme nezaketinde bulunduğunuz için çok teşekkür ederim, Allah sizden razı olsun. Bir konu aklın ve vahyin doğrultusunda tartışıldığı takdir de çok daha iyi anlaşılacağı açıktır. Kur’an ayetleri akla ve mantığa hitap ediyorsa, rabbin adaletini de bu mantıktan uzak düşünmek yanlış olacaktır. Müsaadenizle yazdıklarınıza cevap vermek isterim. Aliimran 24. ayette kitap ehli olan bir grubun sözlerinden (daha&helliip;)