Piyango, Piyango !!!

Piyango, Piyango !!!

piyango

 

Talih Kuşu Kalbimizde

Yılbaşı geliyor ve yılbaşı piyangosunu bir umut kapısı olarak gören binlerce insan bilet satış noktalarında kuyruklar oluşturmaya başladı. Kimisi parası az ya da çıkma ihtimali çok olsun diye çeyrek bilet alıyor. Kimisi biraz daha heveskâr, yarım bilete yöneliyor. Kimisi ise kazanacağından emin ve kimseyle bölüşmek istemez gibi tam bilet peşinde. Kimisi kazanma ihtimalini artırmak için seri numaralardan oluşan biletler alıyor. Kimisi şanslı numarasını bilet üzerinde bulmaya çalışırken, kimisi rastgele aldığı biletin numaralarında bir işaret bulma gayretinde. Peki kazanacak olan kim? Bir kişi mi? Üç kişi mi? Beş kişi mi? Her şeyden önemlisi… Hak eden mi!!! Hak ediş, yedi sekiz tane numaraya para ödemiş olmak mı?

5-Maide
3 Şunlar size HARAM kılınmıştır: (…) ve bir de FAL OKLARIYLA KISMET PAYLAŞMANIZ…

Diyelim ki siz de bir bilet aldınız ve büyük ikramiye size çıktı. O parayı çatır çatır yerken o para için hayaller kurmuş ve biletine amorti bile çıkmamış milyonlarca insanın ne düşündüğü hiç umrunuzda olacak mı? Kredi kartında birikmiş ve katlanarak büyümekte olan borcunu ödeyebilmek için o biletten medet umanlar şimdi ne yapıyor olacaklar!!! Veya kanserli annesinin masrafları için o dönen çarklara yandan yandan bakanlar!!! Ya da ikramiye çıkmamış biletine verdiği parayı bir pişmanlık ve hırsla haram zıkkım edenler!!! Ya bir çeyrek bilet bile alamayıp çekilişe bile katılamayan ve sizin paraları teslim alışınızı ekrandan seyredip de iç geçirenler hiç aklınıza gelecek mi? Kazandığınız liraları yerken kaç kişinin parasını yiyor olacaksınız?

Bilet alırken kaybetme ihtimaline razı olarak alıyor olmaları, kazanmadıkları zaman okudukları bedduaların veya yere ya da semaya doğru fırlattıkları isyankâr küfürlerinin üzerini örtüyor mu dersiniz! Eğer adı belli on tane fakirin geçim pusulasını parasal düze çıkartmak için bu para toplanacak olsaydı, bu kadar insan gönülden yirmi beşer, ellişer lira verecek miydi bu biletlere? Bu büyük ikramiyeler bu kadar kolay toplanabilecek miydi?

Talih kuşu başınıza ederse şayet, kalbiniz bundan ne kadar kirlenecek düşündünüz mü? Paranın sıcak yüzü size kimi ve neyi, neleri hatırlatacak? Fakirlere mi dağıtacaksınız kazandığınızı? Yoksa önce kendi borçlarınızı verip, yeni mobilyalarınızı, yeni arabanızı, yeni evinizi, yeni işyerinizi kurup, paranın bir kısmını bankaya yatırarak geleceğinizi sözde garanti altına alıp, ardından eşinizi dostunuzu da az buçuk mutlu edip, en son kalan kırıntıları mı üç beş fakire nasip edeceksiniz? O üç beş kişiye kendinize ayırdığınız kadar ayırabilecek misiniz?

Büyük ikramiye size çıktığında hangi ayetleri hatırlayacaksınız? Kazandığınızın haftası yine her zamanki gibi Kuran’ı açıp Allah bana kitabında ne demiş diye ayetler üzerinde derin derin düşünecek misiniz, yoksa o günlerinizi gecelerinizi etrafınıza toplanan eş dost akraba ile kutlama yaparak mı geçireceksiniz? O sabah namaza kalkamadığınızda her seferindeki gibi mutsuz mu hissedeceksiniz, yoksa bir an önce elinizdeki o yüklü parayla kurduğunuz hayalleri gerçekleştirmek hevesiyle lüks bir galeriye gitmek için mutlu bir şekilde mi çıkacaksınız evinizin kapısından?

O günlerde sokak hayvanlarının başına gelen eziyetleri gözümüze sokan arkadaşınızın sosyal medyada ne paylaştığını merak edip bir şeyler yapabilmeyi mi umacak, yoksa en pahalı deri kıyafetler için web mağazasından alış veriş yapmayı mı düşüneceksiniz? Oturma odanızda o güne kadar gözünüze batmamış olan televizyonunuz gözünüze eski görünmeye başlarken, perdelerinizin korniş tarafındaki is rengi gözünüze gözünüze batarken, evvelsi gün tamir ettiğiniz priz anlamını yitirmişken, Allah’ın nimetlerini yalanladığınız aklınıza gelecek mi? Size bugün şekersiz bir çay ısmarlayan arkadaşınızı, o gün white mocha içerken yanınıza alacak mısınız? Oto sanayide çalışan üstü başı kir pas içindeki dostunuza mı yoksa yeni arkadaşlarınıza mı o gün “cafe de Paris” çeşitlemeleri ısmarlayacaksınız? Kendinize plazalarda daireler alırken sevdiğiniz akrabanıza o eski ve rutubetli bodrum katınızı hediye verip de mi infak edeceksiniz? Gerçekten paylaşabilecek misiniz? Gerçekten size her ne istiyorsanız herkes için isteyebilecek misiniz? Gerçekten bugünkü kadar aklınıza gelecek mi fakirler, yoksa onları hatırlamak, keyfinizi bozduğu için mi sizi üzecek? Bırakın maddeten paylaşmayı, sosyal medyada fakirler için paylaştığınız görüntüleri ve düşündürücü sözleri o gün de paylaşmaya bu kadar vakit ayırabilecek misiniz? Gece parkta uyurken donmuş bir evsizi hatırlamak isteyecek misiniz gerçekten? Yoksa böyle şeyleri düşünmekten bile kaçacak mısınız? İyi düşünün, kendinize dürüst olun.

5-Maide
90 Ey iman edenler! Uyuşturucu/şarap, KUMAR, tapılmak için dikilen taşlar, FAL OKLARI şeytan işi birer pisliktik; BUNLARDAN UZAK DURUN ki kurtuluşa eresiniz.

Bugün çok daha zenginiz. Bu maddi fitnelere göğüs gerebilecek miyiz? Acaba üzerimize aldığımızda altından kalkabilecek miyiz bu kadar yükün? Bu gün çok daha zenginiz. Bugün kar yağdığında çocuklarla beraber kapıya çıkıp oynadığımız kartopu, Alplerdeki tanımadığımız İsviçrelilerle kayak yapmaktan çok daha mutluluk verici. Sabah trafiğine takılıp işe geç kalmaktan çekindiğimiz anların heyecanı, kumar masalarında rulet çevirmekten çok daha zihnimize faydalı. Birbirimizle ettiğimiz tatlı fikri kavgalar ve geçici küsmeler bile, elli milyonumuz olduğunda birbirimizi görmezden gelmekten çok daha huzur verici. Ah bir bilseydik!

Hala gidip o piyango biletini alacak mıyız? Hala pembe kâğıtlara kazanacak takımı yazmaya, atların ismini karalamaya devam edecek miyiz? Zengin olmak için piyango biletine ihtiyacımız yok, biz zaten zenginiz. Mutlu olmak için lotoya, totoya ihtiyacımız yok, biz zaten mutluyuz. Nimet için iddiaya, şans topuna girmeye ihtiyacımız yok, zaten nimetler içinde yüzüyoruz. Ama bilmiyoruz. Az görüyoruz. Gözümüz aç, doymuyoruz. Çünkü şükür halinde değiliz. Elimize geçtiğinde dilimizle şükrettiğimizde ve az bir kısmını infak ettiğimizde karşılığını verdiğimizi zannediyoruz. Çünkü gerçek bir şükür halinde değiliz. Eğer öyle olsaydı… Eğer gerçekten şükrediyor olsaydık elimizde olandan daha fazlasına göz dikmezdik. Gerçek talih kuşunu Allah’ın kalbimize kondurmuş olduğunu bilirdik.

5-Maide
91 Gerçekten ŞEYTAN, içki ve KUMARLA aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan ALIKOYMAK İSTER. ARTIK VAZ GEÇTİNİZ DEĞİL Mİ?

Kalemzade Kamil

http://kalemzade.net/2013/12/13/piyango-piyango/


About the Author
Author

Kalemzade Kamil

Leave a reply

Name (required)

Website