“SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA.”

“SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA.”

Rab’bine; “Beni doğru yoldan ayırma Ya Rab’bim.” diye dua ediyorsan, öncelikle doğru yolda olacaksın…

Öncelikle yazımın başlığı olan ayetin de bulunduğu Kâfirun Suresini yazıyorum.
İyiliği sonsuz, merhameti bol Allah’ın adıyla…

1. De ki: “Ey nankör kâfirler!
2. Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize.
3. Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime.
4. Kul değilim sizin taptığınıza,
5. Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime.
6. Sizin dininiz size, benim dinim bana!”
*
Yüce Allah, biz iman edenler için indirdiği Kitabında, onlarca ayetinde bizlere emrediyor… “Oku, anla, ibret al, düşün ve aklını kullan!…” İlk inen ayette (Alak Suresi 1. ayet) “İkra (Oku)…” emriyle okumamızı ve anlamamızı emrediyor. İman ettiğimiz Kitabımızı okuyup anlamak, dersler çıkarıp ibret almak, düşünüp aklımızı kullanarak doğru olanı yapmak… Öncelikli yapmamız gerekenler bunlar değil mi? Dinimizi neden iman ettiğimiz Kitabımızdan öğrenmiyoruz? Örneğin; orucun ne olduğunu, orucumuzu bozarsak ne olacağını, doğrusunu neden Kitabımızdan öğrenmiyoruz? Neden Kitabımızda olmayan, “Orucunu bozarsan, her gün için 60 gün oruç tutacaksın!..” denilen uydurulan bir cezaya çarptırılıyorum, bu cezayı kim veriyor diye sorgulamayacak mıyım?

Din adamları, din büyükleri, hacı, hoca dediklerimiz bakın nasıl düşünüyor!.. Onlar, “Ben Kitabımı okuyup anlamak istiyorum.” diyen inananlara; “O’nu sizler anlayamazsınız!… O’nu yalnızca alimler anlar.” diyerek insanlarımızı okuyup anlamaktan, dinlerini öğrenmekten uzaklaştırmaktadırlar. Bir bakıma inanan kardeşlerimizi din konusunda kendilerine mahkum etmektedirler.

Dinini öğrenmek, iman ettiği Kitabı okuyup anlamak isteyen inananları boş ve yalan sözlerle engelleyenlere diyorum ki;

“Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

*
“Bana Kur’an yeter.” dediğimde “Peygamberimizin sünneti olmadan olmaz!” diyor ülkemdeki din adına söz sahibi(!) olan en üst kuruluş ve ulema!.. Diyorlar ki; “Peygamberimizin sünneti olmazsa din ve iman olmaz!.. Olursa da eksik olur!” Bu cümleyi ve benzerlerini söyleyenler, güya Peygamberimizi yücelttiklerini iddia ediyor, O’nun izinden gitmek istedikleri için sünnetsiz olmaz diyorlarmış. Sünnetsiz olur mu, olmaz mı? İsterseniz bu soruyu Peygamberimize ve iman ettiğimiz Kitabımıza soralım… Ne dersiniz?

Allah’ın Elçisi Peygamberimiz diyor ki;

“… Yalnız bana vahiy edilene uyarım ben!” (Enam Suresi 50. ayet)

“… Ben sadece bana vahiy olunana uyuyorum.” (Yunus Suresi 15. ayet)

“… Ben sadece Rab’bimden bana vahiy edilene uyuyorum.” (A’raf Suresi 203. ayet)

Peygamberimizin yaptığını yapmak, Onun izinden yürümek isteyen kardeşlerime söylüyorum… Ne duruyorsunuz? Siz de Peygamberimizin yaptığını yapın ve onun yolundan gidin. Yalnızca Kur’ana uyun!.. Yapabiliyor musunuz?

Şimdi de Yüce Rab’bimiz Kitabında ne diyor bir de O’na bakalım.

“Rab’binizden size indirilene uyun; O’nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!” (A’raf Suresi 3. ayet)

“Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah’ındır! O’ndan başkasını veliler edinerek, “biz onlara, bizi Allah’a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz.” diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.” (Zümer Suresi 3. ayet)

“Hep birlikte Allah’ın ipine sıkı sıkı sarılın…” (Ali-İmran Suresi 103. ayet)

“İşte bunlar, Allah’ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!” (Casiye Suresi 6. ayet)

Benim Peygamberim sadece kendisine vahiy olunana uymuş. Allah’ın sünnetullahı olan Kuran dışında başka sözlere (hadislere) gerek duymamış. Peygamberimin sünneti; “sadece O’na uyarım” dediği Kur’an-ı Kerim’dir. Ben de tıpkı Peygamberim gibi yapıyor, sadece bana tebliğ edilene uyuyorum. Kur’an’ın birçok ayetinde emredildiği gibi “Peygambere itaat Allah’a itaat demektir.” cümlesi yalnız ve yalnız Kur’ana itaat demektir.

Yalnızca kendisine vahyolunan Kur’ana uyduğunu söyleyen Peygamberimiz Kur’an dışı, Kur’ana uymayan sözler söyler mi? Şayet, Peygamberimiz Kur’ana uymayan sözler de söylemiştir diyorsanız kusura bakmayın…

“Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

*
Yüce Rab’bim Kitabında abdesti ve vakitleriyle namazı 5-10 ayette bizler için yazmış. Ama din alimleri(!), Allah’ın bu yazdıkları ile yetinmemiş, kendilerini (haşa) Allah’ın yerine koyarak abdesti ve namazları farz/sünnet ve diğer isimler altında ayırabildikleri kadar ayırmışlar, çeşitli isimler altında onlarca namaz uydurmuşlar ve Allah’ın arı-saf-duru dinini bozabildikleri kadar bozmuşlardır. İşte bu yüzden ben yeni bir din(!) uyduranlara ve uydurulan bu dinin peşinden giderek, Allah’ın namazlarının dışında uydurulan namazları kılanlara diyorum ki;
Allah Kitabında olmayan bu namazları Peygamberimiz de kılıyordu diyorsanız;

“Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

*
Yüce Rab’bim diyor ki;
“Hiç kuşkusuz, mescitler/secdeler Allah içindir. O halde, Allah ile birlikte bir başkasına yakarmayın/Allah’ın yanında bir başkası için çağrıda bulunmayın.” (Cin Suresi 18. ayet)

“Bunlar Peygamberimizdendir.” diyerek; kandiller, mevlitler icat ederek sadece Allah için olan mescitlerde Allah’ın Kitabında olmayan bu mübarek (!) kutlamaları din (!) adına yapanlara diyorum ki;
Peygamberimiz sadece Kur’ana uydu… Allah’ın Kitabı Kur’anda ise ne kandiller var ne de mevlitler… Şayet sizler, Allah Kitabında olmayan kandilleri, mevlitleri Peygamberimiz de kutlamış, Peygamberimizde yaşamış diyorsanız;

“Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

*
Rab’bimiz Allah, birçok ayetinde biz inananları uyarıyor…

“Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.” (Ali İmran Suresi 103. ayet)

“Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.” (Enam Suresi 159. ayet)

Her gün kırk kez “Yalnız sana kulluk ederiz” diyerek çeşitli isimler altındaki mezheplerde, cemaatlerde, tarikatlarda boy gösteren, onların şeyhlerine, şıhlarına, kula kulluk edenlere diyorum ki;

“Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

*
Allah’ın arı-duru-saf dini için yazacak, söyleyecek o kadar çok şey var ki!.. Ben yine doğru bildiğimi söyleyeceğim… “Bana KUR’AN YETER.” diyerek bir ayet ile noktayı koyacağım.

“Gerçek şu: Bu Kur’an sana ve toplumuna elbetteki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız.” (Zühruf Suresi 44. ayet)

En doğrusunu ALLAH bilir.

Selam ve Dua ile,

Fikret ARMAN

fikretarman.wordpress.com


About the Author
Author

Fikret Arman

Leave a reply

Name (required)

Website