Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Bir öğretiyi doğru olarak anlamak ve yaşamanın yolu o öğretinin kurucu metniyle mümkündür. İslam’ın kurucu metni de Kuran’dır. Hz. Peygamber ve sahabe İslami bilinci Kuran’dan öğrenmiştir. Bunun içinde Kuran bir Müslüman için başvuru kitabı değil başucu kitabı olmalıdır.İlk dönem İslam toplumu Kuran’ın öğretileri ve Resulün örnekliğini yaptığı uygulamalarla belirginleşmişti. Toplumun Kuranî değişim sürecini yaşayarak kendisini değiştirmesi (Rad13:11) ile ortaya çıkan (daha&helliip;)
Geleneğin Din(leştiril)mesi

Geleneğin Din(leştiril)mesi

GELENEĞİN DİNLEŞ(TİRİL)MESİ Geleneğe din muamelesi yapmak aklı devre dışı bırakarak hisse teslim olmak ve tahkik yerine taklidi yüceltmektir. Bu sürecin bir sonucu olarak; otoritesi tartışılmayan, peygamberden fazla yetki kullanan, sorgulanamaz binlerce ‘masum’ önder ortaya çıkmıştır! Geleneğe din muamelesi yapmakla Kuran’ın otoritesi kırılmıştır. Hz. Peygamberin vefatından itibaren kültür dinleşmeye başlamış gün geçtikçe de zincirin halkaları kalınlaşmış ve uzamıştır. Çünkü yalanların, hurafelerin (daha&helliip;)
‘Gerçek İslam bu değil!’ Tartışmalarına Gerçekçi Bir Katkı

‘Gerçek İslam bu değil!’ Tartışmalarına Gerçekçi Bir Katkı

Fransa’daki terörist saldırı sonrasında bazı Müslüman kalemlerin yaşananlara verdiği tepkiler bende ve birçok dostumda şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Yaşananların vahametini küçümseyen ve Kurani referanslar yerine öfkeyi kılavuz edinen bu kişiler “gerçek İslam bu değil” iddiasını savunanları da Batı’ya kendini beğendirmeye çalışmakla suçladılar. Bu yazıda, bu öfkeli tepkilere yönelik eleştirilerimi paylaşmak istiyorum. Hem yaşanan saldırının dini referanslar tarafından desteklenmediğini belirtmek, (daha&helliip;)
Bidatlar Dininde Çatırdama

Bidatlar Dininde Çatırdama

Bid’at, dine sonradan sokulan uydurmalar, türedilikler demek. Sokuşturmalar çok yoğunlaşınca dinin belirgin niteliğini artık dinin esası değil, bid’atlar temsil etmeye başlar. Ve öyle bir noktaya gelinir ki, dinin aslını gündeme getirenler ‘‘türedilik, sapıklık’’la itham edilir. Çünkü gerçek dinin adı altında yeni bir ‘‘bid’atlar dini’’ oluşmuş, gerçek din boğulmuştur. Günümüzde İslam dininin başına gelen işte budur. Bunun içindir ki bugün, gerçek İslam’a ulaşmak isteyenlerin ilk (daha&helliip;)
İnananlar; gerçeğin şahitleridirler.

İnananlar; gerçeğin şahitleridirler.

”…tüm insanlığın huzurunda hakikatin şahitleri olasınız…” (Bakara, 143. ayet) Günümüzde düşündüğümüz gibi iyi gitmeyen şeyler var. Örneğin artık oturduğumuz yerlerde, şehirlerimizde ya da yaşadığımız ülke her neresi ise bir güvenlik problemi yaşıyoruz. Hayatlarımız yoğun tempo ile geçiyor da olabilir, öyle ki bazen hayatımızda olumsuz şeyler de yaşanıyor. Allah’a neden bunların gerçekleştiğini soruyor olabiliriz. Şimdi hayal edin; doğruluğuna ve gerçekliğine inandığınız (daha&helliip;)
“SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA.”

“SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA.”

Rab’bine; “Beni doğru yoldan ayırma Ya Rab’bim.” diye dua ediyorsan, öncelikle doğru yolda olacaksın… Öncelikle yazımın başlığı olan ayetin de bulunduğu Kâfirun Suresini yazıyorum. İyiliği sonsuz, merhameti bol Allah’ın adıyla… 1. De ki: “Ey nankör kâfirler! 2. Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize. 3. Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime. 4. Kul değilim sizin taptığınıza, 5. Ve ibadet edenler değilsiniz (daha&helliip;)