About the Author
Author

basiret

AKIL TUTULMASI

AKIL TUTULMASI

AKIL TUTULMASI Dini konulardaki en büyük sapmalardan biri de aklın, dinin dışına çıkartılmasıdır. Bazı kişi ve çevreler inanç varsa akla yer olmadığını ya da akıl ile hareket edildiğinde inanca yeterince yer kalmayacağını iddia ederler. Aklını kullanmayanı kullanmak çok kolaydır. Bir insanın aklını almak, her şeyini almak demektir. Allah bizden aklımız ve gönlümüz ile kendisine teslim olmamızı ister. Bazı kişiler ise (daha&helliip;)
Olmak ve Görünmek

Olmak ve Görünmek

OLMAK VE GÖRÜNMEK Allah’ın, bütün varlıklardan farklı olarak yarattığı, varlıkları akletme yeteneğiyle donattığı, dünyayı imar etme sorumluluğunu omuzlarına yüklediği ve bütün bunları gerçekleştirmenin onurunu hissetsin diye özgür kıldığı insan, özgürlüğü budanmakta, yeteneği elinden alınarak içgüdüleriyle davranan robot bir varlığa indirgenmektedir. Robot gibi uyum gösteren birey, biyolojik olarak hayattadır ama duygusal ve zihinsel olarak ölüdür. Yaşamanın gerektirdiği hareketleri yapar durur, ama (daha&helliip;)
Tarihin Fıtratı

Tarihin Fıtratı

TARİHİN FITRATI Haydar Öztürk Kur’an bütün insanlığa hitaben indirilmiş ilahi bir mesajdır. Bu mesaj hayatın bütün alanlarına dair sahih bir algı oluşturabilmek için temel ilke ve prensipleri içerir. Dolayısıyla tarih algımızı şekillendirecek en önemli kaynak Kur’an olmalıdır. Ancak Kur’an’ın dinamik tarih ve evren görüşüyle gelenekten tevarüs ettiğimiz uyuşukluktan, ezberden, kuşatılmışlıktan kurtulabiliriz. Dünyayı ve içindekileri yaratan Allah’tır. İnsan da dünyada yaratılan (daha&helliip;)
“Algı Yönetimi” Üzerine

“Algı Yönetimi” Üzerine

Haydar ÖZTÜRK “ALGI YÖNETİMİ” ÜZERİNE Algı yönetimi için yapılacak en etkili tanımlama şu şekilde olabilir:“Hedef kitleyi istenilen bir fikir ve amel üzerinde rıza gösterecekleri bir inanma ve ikna olma sürecine sokmaktır.” Literatüre girdiği biçimiyle tanımlayacak olursak; “Kitlelerin duygu, düşünce, amaç, mantık, istihbarat sistemleri ve liderlerini etkileyerek seçili bilgilerin yayılması veya durdurulması; bunun sonucunda hedef davranış ve düşüncelerinin hedefleyenin istekleri doğrultusunda (daha&helliip;)
Hz. Peygamber ve Hissi Mucize

Hz. Peygamber ve Hissi Mucize

HZ. PEYGAMBER VE HİSSİ MUCİZE Hissî mucize, tabiat kanunlarının normal akışının dışında meydana gelen ve insanların duyularına hitap eden mucizelerdir (Râgıb el-İsfahânî, 1992: 547). Bunlara kevnî mucizeler de denir. Bu tür mucizeler, Yüce Allah’ın tabiata her an müdahale edebileceğini gösteren ilâhî fiiller olup inanmayı tercih edenlerin imanını, inanmak istemeyenlerin de inkârını kuvvetlendirir. Kur’an’da mucize kelimesi geçmez. Ayet kelimesi ilgili bağlamlarında (daha&helliip;)
Kurtarıcı Bekleme Sendromu

Kurtarıcı Bekleme Sendromu

KURTARICI BEKLEME SENDROMU İslam’a sokulan kurtarıcı fikri tamamen soyut bir mesele olmayıp, kökeni diğer büyük din ve kültürlerin mirasıyla paylaşılan bir inançtır. Ancak kavramı ifade eden kelimeler, din ve dillere göre değişkenlik arz etmektedir.Meselâ ilkel din mensuplarından sayılan Yeni Gine yerlileri, âhir zamanda geleceğini bekledikleri kurtarıcılarının “Mensren” olduğunu söylerler. Yahudîlik ve Hıristiyanlık’ta mehdî kavramını ifade eden kelime “Mesîh” Hinduizm’de “Kalki” (daha&helliip;)
DİN, DİNDARLIK, DİNCİLİK

DİN, DİNDARLIK, DİNCİLİK

DİN, DİNDARLIK, DİNCİLİK DİN Din’in İslâmî kaynaklardaki anlamlarını şu şekilde gruplandırmak mümkündür: 1. Ceza (karşılık), mükâfat, hüküm, hesap. Fâtiha sûresindeki (1/4) din kelimesi bu anlamdadır. Nûr sûresinin 25. âyetinde geçen din kelimesi tam olarak ceza mânasında kullanılmıştır. 2. Üstün gelme, hâkimiyet, zelil kılma, zorlama. Nahl sûresinin 52. âyetinde geçen “ve lehü’d-dînü vâsıben” (din de daima O’nundur) ifadesindeki din bu anlamda (daha&helliip;)
Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Uydurulan Dindeki Koşulsuz Teslimiyet

Bir öğretiyi doğru olarak anlamak ve yaşamanın yolu o öğretinin kurucu metniyle mümkündür. İslam’ın kurucu metni de Kuran’dır. Hz. Peygamber ve sahabe İslami bilinci Kuran’dan öğrenmiştir. Bunun içinde Kuran bir Müslüman için başvuru kitabı değil başucu kitabı olmalıdır.İlk dönem İslam toplumu Kuran’ın öğretileri ve Resulün örnekliğini yaptığı uygulamalarla belirginleşmişti. Toplumun Kuranî değişim sürecini yaşayarak kendisini değiştirmesi (Rad13:11) ile ortaya çıkan (daha&helliip;)