Ramazan Geliyor, Şeytanın Askerleri Çalışıyor!

“Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam`dır. “

(Ali İmran Suresi, 19)

İslam, Allah tarafından peygamberler aracılığıyla insanlara bildirilen dünyada ve âhirette insanları mutluluğa ulaştıracak hayat şekli, itikadî ve amelî bir nizamdır. İslâm, akıl sahibi insanları kendi tercihleriyle bizzat hayırlı olan şeylere götüren İlâhî bir sistemdir, kanundur. (Ahmed kalkan)

Bizler de dinim islam diyoruz. Peki hiç düşündük mu? Dinim islam derken, islam dininden nasıl uzak yaşadığımızı veya yaşatıldığımızı?İslam da bizlere müjdeler sunulan ramazan ayını kimler şirk ve şerre çevirdiğini?

İslam dinini tanıyıp ben bu din üzerindeyim diyen kişi nasıl olurda şeytanın askerlerine el çırpabilir onların dini kullanarak yavrularımızı, ailelerimizi, sevdiklerimizi Allah’ın razı olmayacağı davranışlara, sözlere sürüklemelerine izin verebiliriz?

Birkaç gün sonra onbir ayın sultanı”ramazan ayı” na gireceğiz. Mü’minler bu ayı hasretle beklediler, kendilerince güzel hayallere daldılar. Kimi camilere çekilecek, kimi günlük hayatının içine Allah ın razı olacağı ibadetleri almaya çalışacak, hatimler, akşam sohpetleri …Bütün bunları bazıları samimice içtenlikle yapacak, bazılarıysa sadece yapmak için yapacak.

Oruç, Peygamberimiz’in hicretinden bir buçuk sene sonra Şâban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm’ın beş temel erkânından biridir. Ramazan ayı oruç ayı, müminin ruhunu canlandırdığı aydır. Yine şu sözü de eklemek istiyorum, ORUÇ, bazı insanların, müslüman olduğunu hatırladığı ve mükemmel müslüman olduğu bir aydır.

Ve iman edenlere müjdelenen bir aydır. Ramazan orucunun farz oluşunu bizlere billdiren ayet-i kerime ‘’Ey iman edenler!’’ şeklinde gelmiştir.

“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz (takvâ sahibi olursunuz). Oruç, size sayılı günler olarak yazıldı. Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa, tutamadığı günler kadar diğer günlerde oruç tutar. İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mâzereti olup da oruç tutmağa güçleri yetmeyenlere fidye gerekir. Fidye, bir fakir doyumu miktarıdır. Bunun dışında, kim gönüllü bir hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer gerçekleri anlıyorsanız, her güçlüğe rağmen oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve hidâyeti/doğruyu eğriden ayırmanın (furkanın) açık delilleri olarak kendisinde Kur’an indirilen aydır. Sizden her kim hilâli (Ramazan ayının ilk hilâlini) görürse oruç tutsun (oruca başlasın). Kim o anda hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk dilemez. O, sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiği için Allah’ı ta’zim etmenizi ister. Umulur ki, şükredersiniz. ”
(2/Bakara, 183-185)

Ramazan ayı geldi gelmesine de acaba bizler onu hakkıyla ağırlayabiliyor muyuz? Ferdî yaşamımızda, aile ve akraba ilişkilerimizde mahallelerimizde, camilerimizde evlerimizde, Ramazan’a yakışır birşekilde ağırlayabiliyor muyuz, bu ayı?Bu ay ile ilgili Müslümanlara yöneticilerimiz, iş verenlerimiz, belediyelerimiz neler sunuyor, sunacaklar.

Düşünmek lazım arkadaşlar, evet diyenler veya ağırlıyamıyoruz diyenler vardır. Gelin hep beraber düşünelim. Bizler iman ettim demekle bu dine sahip çıkamayız. Eğer iman etmişsek tağutun tüm kalelerine eylemlerimiz ve sözlerimizle karşı çıkmalıyız. Eğer bilerek veya göz kulak ardı ederek suskun kalıyorsak imanımızı tevhidi sözümüzü gözden geçirmeliyiz.

Evet, ramazan ayının gelmesi ile evlerde hazırlıklar başladı bunun yanında belediyelerde durmuyor onlarda hazırlıklar içindeler müslüman ülkenin yöneticileri bu güzel ayı islama yakışır şekilde süslüyorlar! Acaba gerçektende mi böyle? Yoksa o mubarek ayı şeytanı düşünceler ve güzelliklerle mi süslüyorlar düşünün bakalım.

Geçen yıl ki, ramazan programı aklıma geliyor. Keçiören Belediyesinin hazırladığı mükemmel program. Gündüz insanlar o yaz sıcağında Allah’ın rızasını kazanmak için yarıştığı, kuranlar, ibadetler zikirlerle doldurduğu o mübarek ramazan ayını düşünüyorum ve arkasından o güzel ayda ki şeytanın askerlerinin nasıl boş durmadıkları aklıma geliyor.

Ramazan akşamları eğlenceleri belediyemiz o kadar emek etmiş islam dinine diyeceğim fakat maalesef diyemiyorum.

Çünkü, ramazana yakışır müslümana yakışır islama yakışır hiçbir çizgi, iz yok bu programda… Gümbür gümbür stadda çalan müzikler, açık kapalı bu müziğe kendini kaptırmış müslümanlar, her yanı salkım saçak halay çeken bacılarımız, çığlık atan sanatçılara hayranlıklarını ifade eden müslümanlar. !!! Sahnede müslümana yakışmayan parçalarla ilahlaştırılan sanatçılar, yöresel oyunlar adı altında folklorcu bayanların oyunları….. Daha sayalım mı?? Bu mu Peygamberimizin bize bıraktığı ramazan? Bunlar mı Allah’ın bizlere emrettiği.. Ya bu yıl, bu yılda aynı…Şeytanın ve tağutun askerleri bu yılda müminlere, müminlerin çocuklarına aynı oyunları hazırlıyorlar.

Ve hiçbir müslüman kardeşimiz belediyeye bunu bildirip şikayet edemiyor acaba neden? Senin benim hakkım bu ramazan o zaman sıva kolları ibrahimi bir inançla at kendini, “LA” de, imzalar topla…

Ramazan geceleri yapılmalı, bu güzel ay renklendirilmeli ama şeytanı düşüncelerle değil.

Her gece kuran, sohbet, bir çok islama yakışan çalışmalar, düşüncelerle doldurulmalı. Çocuklara dinimizi anlatan oyunlar geceler hazırlanmalı.

Sayın belediye yetkilileri bizler bize verilen bu güzel ayı müslümana yakışır
programlarla doldurmak istiyoruz. Şeytanın askerlerinin bayrağını açtığı, soytarılıklarla dolu geçirmek istemiyoruz.

“Kim, güzel bir aracılıkla aracılıkta (şefaatte) bulunursa, ondan kendisine bir hisse vardır; kim kötü bir aracılıkla aracılıkta bulunursa, ondan da kendisine bir pay vardır. Allah herşeyin üzerinde koruyucudur. ”
(Nisa Suresi, 85)

Şimdi ramazan geceleri diye islam müslümanlık adı altında düzenlenen geceleri ve düzenleyenleri düşünün bakalım! Şerre mi hayra mı davet ediyorlar. Ne kadar mümine yakışır bir davranış, inanç içeriyor!

Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır müjdeleri var. Böyle programlara vereceğimiz destekler, şeytanın askerine yolları açmakla acaba cehennem kapılarının ısrarla açılması için çaba sarfetmiyor muyuz?

Şeytanlar, zincirlere bağlanır deniliyor, sizce bağlanan şeytanı islamdan uzak bu mekanlarda programlarda ve programı sunanları desteklemekle sevindirmiyor muyuz? Şeytan bağlansa ne olur ki, günümüzün tağutları ve onların adamları şeytandan daha ileri çalışıyor çabalıyor güç sarfediyor.

“Rabbim, şeytanın kışkırtmalarından Sana sığınırım. ”
(Mü`minun Suresi, 97)

Rahmet kapıları açılan bir ayda Allah’ın razı olmayacağı bu hareketlerle durumumuz ne olur?

İslâm, insanın içi ve dışı, kalbi ve kalıbı, aklı ve vicdanı, arzusu ve nefreti, duygusu ve hassâsiyetiyle Allah’a teslim olup boyun eğmesidir. Kalbini ve aklını, elini ve eteğini, içini ve dışını Allah’ın hükmü dışındaki her türlü etkiden kurtarmaktır. İslâm, genel nizam, hayatın her cephesiyle ilgili kanun ve vahiyle emredilip, peygamberle tebliğ edilen, insan davranışlarının programıdır. Bu programa uyana sevap; uymayana cezâ vardır. İslâm, Allah Teâlâ’nın indirdiği ahkâm (hükümler), akîde, ibâdet, ahlâk, muâmelât, Kur’an ve sünnetteki haberlerin bütünüdür.

Şimdi ramazan özel eğlence programlarını kabul etmek, onlara destek vermekle islam dininin neresinde olduğumuzu düşünelim!

Bir inanç ve yaşama biçimi olarak İslâm’ın dışındaki her türlü küfrün ortak adı cahiliyedir ki, bu programlar cahiliye programlarıdır. Allah ın emir ve yasaklarına uymayan, karşı olan her düşünce ve hareket de, mutlaka câhiliyyedir.
Allah Teâlâ İslâm’ı bir bütün olarak göndermiştir. Kim tümünü alırsa, İşte o müslumandır. Kim onun bir kısmını alır ve bir kısmını almazsa, İslâm’la câhiliyyeyi birbirine karıştırmış olur.

Bu güne kadar belediyelerin ve bazı insanların düzenlemiş olduğu ramazan özel programlarına baktığımda islamdan eser yok.. cahiliye batağına insanları çekiyorlar.

Kim salih bir amelde bulunursa, kendi lehinedir, kim de kötülük ederse, o da kendi aleyhinedir. Senin Rabbin, kullara zulmedici değildir.
(Fussilet Suresi, 46)

Vesile olduğumuz her hayr ve her şerrin hesabını vereceğiz bunu unutmayalım.

“Kim bir günah kazanırsa, o ancak kendi nefsi aleyhinde onu kazanmıştır.
Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. “
(Nisa Suresi, 111)

Ey iman edenler, Allah`tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.
(Ali İmran Suresi, 102)

“Sakın Allah’ın âyetlerini yalanlayanlardan da olma! Yoksa zarara uğrayanlardan olursun. ”
YÛNUS – 95

Peki güzel kardeşim, gündüz Allah’a inanıp O’nun ayetlerini okuyup, zikrini diline dolayıp gece bu programlarda, halay çekıp göbek atman, sanatçı ilahlara çığlıklarla hayranlığını anlatman nıye? Hemen şu ayet geliyor aklımıza,

Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların cezâsı dünyada rezil ve rüsvay olmaktan başka bir şey değildir. Kıyâmet gününde ise azâbın en şiddetlisine atılacaklardır. Allah sizin yaptıklarınızdan gâfil değildir. ”

Gelin bu ramazan Rabbimizin bize ey iman edenler nidasına yakışan programlarla yarışalım. İslam dininin bayrağını açalım göklere, yüreklere saçma sapan şarkı türkülerle seslenmeyelim, Rabbimizin ayetleri ile seslenelim. Çocuklarımıza popçuları, hit şarkıları şerri değil, Allah kelamını peygamberimizin yolunu anlatan programları anlatalım oralara götürelim.

Belediyelerimizin müminlere seslenecek, ramazana islama müslümana ve bu dine yakışan programlarda adının geçmesini istiyoruz. Eğlence merkezleri, şirk ve şer yerleri yeterince var biz müslüman olarak yaşamak istiyoruz. Ramazan kavramının altında günah çukuru hazırlanmış programları dinim islam değil diyenlere inançsızlar sunsun.

Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.
(Ali İmran Suresi, 104)

Tağut`a kulluk etmekten kaçınan ve Allah`a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver.
(Zümer Suresi, 17)

Yasemin ATAMAN

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website