About the Author
Author

Editor 1

Tekkelerin Dejenerasyonu

Tekkelerin Dejenerasyonu

Peygamberimiz’in tek mürşit olduğu, dini konularda tartışılmaz tek otorite olduğu dönemde, İslam’ın tek kurumu cami idi. İbadetler, eğitim ve hizmet tüm yeryüzüne yayılan bir faaliyetti, kurum olarak ise bu faaliyetlerin merkezi camiydi. Peygamber’in sağlığında, hatta dört halife döneminde cami dışında tekke, dergâh, zaviye gibi başka kurumların oluşturulmadığı; bu tekke ve dergâhların üyeleri tarafından bile kabul edilir. İlk tekkenin hicri 150 (daha&helliip;)
Peygamberimiz, milliyetçi miydi?

Peygamberimiz, milliyetçi miydi?

Ateistlerin İslam’a ve Peygamberimize yönelik eleştirilerinden biri de “Peygamberimizin milliyetçi olduğu” iddiasıdır. Peki bu iddia gerçekten doğru mudur? Bu soruya cevap vermek için önce milliyetçilik kavramının nasıl tanımlandığına daha sonra da Peygamberimizin hayatına bakmak gerekiyor. Önce milliyetçiliğin tanımıyla başlayalım. Türk Dil Kurumu’nun güncel sözlüğünde milliyetçiliğin tanımı şöyledir: “Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, (daha&helliip;)
Tarihselciliğe Kanıt Olarak Getirilen Ayet, Gerçekten Bir Kanıt mı?

Tarihselciliğe Kanıt Olarak Getirilen Ayet, Gerçekten Bir Kanıt mı?

Tarihselciliğin en temel eksikliklerinden biri, savundukları yöntemi Kuran’dan temellendirememeleridir. Yöntemi ne zaman temellendirmeye kalksalar Kuran’dan başka türlü anlaşılabilecek bir-iki ifadeyi söylemenin ötesine geçemiyorlar. Aleyhlerinde ileri sürülenlere ciddi tek bir cevaplarını ise görmedim. En çok tekrarladıkları ayet ise Enfal Suresi 60. ayetteki “Onlar için gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın” ifadesi. “Ne yani günümüzde at beslememiz şart mı?” diye (daha&helliip;)
Besmele’nin Türkçe Karşılığı Nedir? Besmele Ne Anlama Gelir?

Besmele’nin Türkçe Karşılığı Nedir? Besmele Ne Anlama Gelir?

Besmele, “Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilebilir. Her ne kadar Arapça kelimelerden oluşan bir çeviri olsa da Rahman da Rahim de Türkçe’ye girmiş ve anlaşılan kelimelerdendir. Şayet yeni neslin bu kelimeleri anlamada güçlük çektiği gözlenirse “merhametli ve şefkatli Allah’ın adıyla” ya da “acıyan ve acıyıcı olan Allah’ın adıyla” şeklinde de bir çeviri yapılabilir. (daha&helliip;)
İslami Düşüncenin Metodoloji Sorunu: Kuran ve Sünnete Yaklaşımlar

İslami Düşüncenin Metodoloji Sorunu: Kuran ve Sünnete Yaklaşımlar

İslam tarihi içinde yapılan birçok tartışma, halkın pratik uygulamalarında değişikliğe sebep olmadığı için; zamanında çok ihtilafla, hatta kan dökülmesine sebep olan bu tartışmalar geniş Müslüman kitle tarafından unutulmuştur diyebiliriz. Örneğin Kuran’ın yaratılmış olup olmadığına dair tartışma böylesi bir ihtilaftır. Geniş halk kitleleri “ Kuran Allah kelamıdır” inancını yeterli görmekte, bu imanlarını ilk zamanların hareketli tartışmalarını hiç bilmeden muhafaza etmekte ve (daha&helliip;)
Hangi İslam? Hangi Müslüman?

Hangi İslam? Hangi Müslüman?

Bu soruyu sormadan edemiyor insan. Belki de her birimiz kendimizi ve bizim gibi inanıp düşünenleri en iyi Müslüman örneği olarak görüyoruz. Ancak bizim ya da bir başkasının kendini ne gördüğünün değil, İslam adına Müslümanlık adına yapılan ve görülenlerin bir önemi olduğunu itiraf etmek duru­mundayız. Belki de ünlü düşünür Muhammed İkbal’in dediği gibi: “Eğer biz İslam’ın bir üstün değerler sistemi olduğunu (daha&helliip;)
Şeytanın Ümitlendirip Aldatması

Şeytanın Ümitlendirip Aldatması

“Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir. Halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir.” (Nisa Suresi, 120. Ayet) Kuran’a göre insan sürekli aldatılıyor. İnsan gerçeğinin değişmezlerinden biri de ‘‘sürekli aldanış’’tır. Sürekli aldanış varsa sürekli aldatış ve aldatan da olacaktır. Aldatıcıların bazılarının altını çizmiştir Kuran: Madde zevk ve ihtişamı (dünya), hayal ve kuruntu, insanın egosu, dine sokulmuş yanlışlar ve saplantılar, (daha&helliip;)
Mehmet Akif Ersoy’un Kader Eleştirisi

Mehmet Akif Ersoy’un Kader Eleştirisi

Maalesef halk arasında ve geleneksel dini literatürdeki bazı kaynaklarda çok yanlış anlatıldığı için insanlar tarafından doğru bilinen yanlışlardan biri de kader meselesidir. Kuran’dan hiçbir dayanağı olmamasına rağmen, insanın özgür iradesini yok sayan bir kader anlayışı hâkim görüş haline gelmiştir. Halk arasındaki kader anlayışı özetle ifade etmek gerekirse, Allah’ın zaten ezelden her şeyi takdir etmiş olduğu bir çeşit alın yazısıdır. Kulun (daha&helliip;)