Geleneksel din anlayışına sahip bazı kimselerin iddiasına göre vakti kaçırılan bir namaz örneğin öğle namazı akşam namazı vaktinde kılınabilir. Oysa Kuran’da bu şekilde bir bilgi yer almaz. Kuran’da namazı vakitli bir ibadet olarak geçer. Buna göre, namaz nasıl vakti girmeden kılınamıyorsa aynı şekilde namazın vakti geçtiyse yine kılınamaz. Örneğin sabah namazının vakti gelmeden kılamadığımız gibi sabah namazının vakti geçince de
(daha&helliip;)
Üç, beş metre bez imiş, her ölünün hissesi, Esas gaye imanla vermektir son nefesi. Yarına sağ çıkmaktan, nasıl olurum emin? Genç bir delikanlının tabutu geçti demin. Yüklenecek omzuna cenâzen dört kişinin, Hesabı sorulacak mahşerde her işinin. Gençliğine güvenip “Vakit çok erken” derken, Belki “Elvedâ” bile diyemezsin giderken. Ahmet Mahir Pekşen İnsanların büyük çoğunluğu farkında olmasa da ölüm bize sandığımızdan çok
(daha&helliip;)
Kuran’a dayalı bir İslam modelinden uzaklaşılıp, insan sözlerinin Allah’ın hükmü olarak takdim edildiği, hadise dayalı bir yaklaşımın kuvvetlendiği ortamda, insanlar dini farklı farklı anlamaya başlamışlardı. Bu tablo, İslam’ı anlama ve yaşamada birbirleriyle uzlaşmayan, dini konularda ayrılığa düşen farklı düşüncelerin, kamplaşmasına ve mezheplerin doğmasına sebep oldu. Bu ortamda mezhep bağlıları, kendi düşüncelerinin haklılığını ispat edip halkı etkileyebilmek ve kendi mezheplerine çekebilmek
(daha&helliip;)
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? (Enam Suresi, 114) Kuran -bazılarının zannettiği gibi- ana konulara değinerek, yan konular için bizi başka kitaplara, şeyhlere, ilmihallere ya da ünlü hadis kitaplarına havale etmemektedir. Kendisinin detaylandırılmış olduğunu söylemektedir. Eğer bir yasağı, ibadeti Kuran’da bulamazsak, bu; o yasağın, ibadetin dinimizin bir parçası olmadığı anlamına gelir. Örneğin ipek
(daha&helliip;)
Hüküm yalnız Allah’ındır. O kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur. Ama insanların çoğu bilmiyorlar. (Yusuf Suresi, 40) 26- Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz. 27- Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. (Kehf Suresi 26,27) Hüküm Allah’tan başkasına bırakılırsa, dosdoğru dinden sapılmış olunur. Kuran’dan referans almadan hadislere dayandırılarak verilen hükümler Allah’ın hükmü
(daha&helliip;)
Dine yöneltilen eleştirilerden biri, “Bu kocaman evrende Tanrı, bir nokta bile etmeyen insanı neden dikkate alsın, o halde din yalandır” şeklindedir. Oysa evrenin büyüklüğü ile insanın küçüklüğü arasında kurulan bu mantığın dayandığı bir temel yoktur. Yani “Eğer Tanrı kocaman bir evren yaratmışsa, insanı dikkate almaz, insana din göndermez” diyemeyeceğimiz gibi “Eğer Tanrı kocaman olmayan bir evren yaratmışsa, insanı dikkate alır,
(daha&helliip;)
İnsan hiç düşünmez mi? İnsan hiç düşünmez mi neyi vardı ki kaybedip üzülüyor? İnsan hiç düşünmez mi ne getirdi ki kaybediyor? İnsan hiç düşünmez mi ne yarattı ki yok oldu? İnsan hiç düşünmez mi ne aldıysa buradaydı. Ve insan hiç düşünmez mi ki ne verdiyse buradaydı. “İnsan, daha önce hiçbir şey değilken kendisini yoktan var ettiğimizi düşünmez mi?” (Meryem Suresi,
(daha&helliip;)
Fransa’daki terörist saldırı sonrasında bazı Müslüman kalemlerin yaşananlara verdiği tepkiler bende ve birçok dostumda şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı. Yaşananların vahametini küçümseyen ve Kurani referanslar yerine öfkeyi kılavuz edinen bu kişiler “gerçek İslam bu değil” iddiasını savunanları da Batı’ya kendini beğendirmeye çalışmakla suçladılar. Bu yazıda, bu öfkeli tepkilere yönelik eleştirilerimi paylaşmak istiyorum. Hem yaşanan saldırının dini referanslar tarafından desteklenmediğini belirtmek,
(daha&helliip;)