Evrenin Çok Önemli Bir Yasası: Aklı Kullanmak

Evrenin Çok Önemli Bir Yasası: Aklı Kullanmak

Evrende hemen her şey yasalara göre işlemektedir. Bu yasaları evrene Tanrı koymuştur. İnsanlar evrendeki bu yasaları keşfetmeye çalışırlar. Örneğin yer çekimi yasası Tanrı’nın evrene koyduğu bir fizik yasasıdır. Günlük işlerimizi yer çekimi yasalarına uygun davranarak hallederiz. Örneğin telefonu masaya bıraktığımızda havada asılı kalmayacağını biliriz çünkü yerçekimi yasasından dolayı telefon havada kalmayacak ve masada duracaktır. Tıpkı bunun gibi Tanrı’nın evrene koymuş (daha&helliip;)
Aklınızı İşletin

Aklınızı İşletin

Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız yalnız ondadır. Hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız? (Enbiya Suresi, 10) Kur’ân-ı Kerîm’in pek çok ayetinde insanlara gerek yüce Allah’ın göndermiş olduğu vahiy metinlerine gerekse yerlerdeki ve göklerdeki sayısız delil ve işarete bakarak akıllarını işletmeleri, söz konusu delil ve işaretler üzerinde derin derin düşünmeleri ve tüm bunları yaratan yüce Allah’ı gereğince takdir (daha&helliip;)
İslam, Akıl Düşmanı Bir Din Değildir

İslam, Akıl Düşmanı Bir Din Değildir

Bazı Müslümanların akla ve düşünceye karşı olmaları ya da düşünüp sorgulamaya düşmanca yaklaşmaları İslam’a fatura edilemez. Bu tutumun nedeni İslam dini değil, bu tarzda bir din algısına sahip kişi ve çevrelerdir. Allah’ın ilk ayeti akıldır. Allah, akıl ayetini, indirdiği ayetler yani vahiy ile ve Evren’de yarattığı ayetler yani bilim ile uyumlu kılmıştır. Yaratılışımıza kodlamış olduğu bilgi ve din ayetlerini bize (daha&helliip;)
Kuran, Akılla Çelişmez

Kuran, Akılla Çelişmez

Şüphesiz, yeryüzündeki hareket eden canlıların Allah katında en kötüsü, aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. (Enfal Suresi, 22) Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır. (Yunus Suresi, 100) Allah’ın yolu akıl ve vicdan yoludur. Allah’ın beğenmediği canlı tipi, gerçeğe karşı sağır olan ve aklını işletmeyen insanlardır. Bunlar, Allah’ın, diğer canlılardan ayırt edici özellik olarak verdiği aklı kullanmadıkları için Allah’ın sayısız delilini görememektedirler. (daha&helliip;)
Kuran İmkan ve Sorumluluk

Kuran İmkan ve Sorumluluk

21.yüzyılda insanların bana göre yaptıkları en büyük hatalardan biri. Kendi sorumluluklarını başkalarına yüklemek ve imkanların yetersiz olduğuna kendini inandırmak. Örnek vermek gerekirse Kuran okumak eve gelen imamın işiymiş gibi bir görüş var. Kuran sanki bir müzik kitabıymış gibi duyulan sesten etkilenmeye çalışma ve ibadet ediyormuş yanılgısına düşmek gibi bir hata. Tabii kimsenin ibadet şeklini eleştirmek ve yargılamak bize düşmez ama (daha&helliip;)
YASİN SURESİ 69. AYET ÜZERİNDE, LÜTFEN DİKKATLE DÜŞÜNELİM.

YASİN SURESİ 69. AYET ÜZERİNDE, LÜTFEN DİKKATLE DÜŞÜNELİM.

Bu makalemin konusu, Yasin suresi 69. ayet olacaktır. Allah ayetlerinde özellikle öyle dikkat çekici kelimeler kullanıyor ki, ancak düşünebilen, aklını kullanan ayette dikkat çekilenleri anlayabiliyor. Tabi bir Müslüman, Kur’an’ı herkes anlayamaz diyor ve buna inanıyorsa, böyle bir insan zaten aklını devre dışı bırakmış, körü körüne inancını yaşıyor demektir ki, böyle insanların, nasıl büyük bir tehlikede olduğunu, kendilerinin fark etmeleri mümkün (daha&helliip;)
TANRIDAN NE BEKLİYORUZ?

TANRIDAN NE BEKLİYORUZ?

Bir sorum var sizlere. Hem de akıllara ziyan! Soru şu: Tanrı görünür olsaydı, nasıl olurdu? Meselâ beş duyumuzla algılayabilseydik O’nu… Birazcık hayal kuralım. Düşünsenize; içimizden biri bir suç işlese, anında yanında bitip, kafasına bir tane vurup cezasını anında veren… Ya da; birisi hırsızlık yaptığında hemen huzuruna çıkarıp, cezasını verdiği… Veya; biri haksızlık yaptığında dakikasında aynısını uygulayan; Gözle görünen, Elle tutulabilen, (daha&helliip;)
VATANDAŞIN SESİ, SOLUĞU

VATANDAŞIN SESİ, SOLUĞU

“Filozofların aydınlatmadığı toplumları şarlatanlar aldatır.” (Marquis de Condorcet) Sayın ilahiyatçılar, din âlimleri ve din hassasiyeti olan herkes, İyi ile kötünün, doğru ile yanlışın, güzel ile çirkinin, belki de hiçbir dönemde olmadığı kadar karıştığı, ayırt edilemez gibi göründüğü bir zamanda yaşıyoruz. “Doğru” adına bilip uyguladığımız şeylerin, “iyi” ve “güzel” uğruna sarf ettiğimiz çabanın; tam tersi emellere hizmet eden tuzaklar olabildiğine şahit (daha&helliip;)