İslam, Haksızlık ve Zulüm Karşısında Etkisiz ve Sessiz Kalacak Bir Din Değildir

İslam, Haksızlık ve Zulüm Karşısında Etkisiz ve Sessiz Kalacak Bir Din Değildir

Her anlamda haksızlık ve zulümlerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların katledildiği, yerlerinden ve yurtlarından edildiği, aç ve çaresiz bırakıldığı, en doğal ihtiyaçlarından mahrum kılındığı bir dünyada, Müslümanların da çaresiz ve sessiz kalışlarını izliyoruz. Yeri geldiğinde sayısal çoğunluğumuz ile övünüyor ancak haksızlık, adaletsizlik ve zulümler karşısındaki etkisizliğimiz ve çaresizliğimizi gördükçe gerçekler ile yüzleşiyoruz. Üstelik Müslümanlar olarak kendi içimizde de aynı şekilde (daha&helliip;)
Kur’an Okunduğunda Onu Dinleyin

Kur’an Okunduğunda Onu Dinleyin

Kur’an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, size rahmet edilsin. (Ali İmran Suresi, 204) Ayetlerde yüce Allah tarafından, âlemlere rahmet ve insanlığa bir kılavuz olması için gönderilen kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in okunduğu sırada insanlara rahmet olması için onun dinlenmesi ve konuşulmaması buyrulur. Kur’ân yüce Allah’ın sözüdür. Şüphesiz yüce Allah’ın sözü de sözlerin en güzeli ve insanın hem bu dünyası (daha&helliip;)
İnananlar Arasında Barışı Sağlayın

İnananlar Arasında Barışı Sağlayın

“Şu bir gerçek ki, inananlar ancak kardeştirler. O halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve Allah’tan korkun ki size merhamet edilebilsin.” (Hucurat Suresi Ayet 9-10) Daha önce de ifade edildiği gibi İslâm kelimesi selam kelimesiyle aynı köktendir ve selam da barış ve esenlik anlamlarına gelmektedir. Üzerinde bulunduğumuz dinin özü barışı temsil ediyorken insanların ve de özellikle inanan insanların kavga ve çekişme (daha&helliip;)
Varlık İnsana, Emanettir

Varlık İnsana, Emanettir

İnsanın üstün varlık oluşu, varlığın insana emanet edilişinin ifadesidir; varlığın insanın egoizmine, sadizmine terk edilmesinin ifadesi değildir. Varlığı insana emanet eden Yaratıcı kudret, varlıktan vazgeçmiş değildir. İnsanın emanete hıyanetini, nankörlüğünü, varlık ve oluşun tahribine yönelik zalimliğini cezasız da bırakacak değildir. Allah mülkün sahibidir. Onu dilediğine verir. Ve mülkü, insanın emrine vermiştir. Ancak insan mülkün gerçek sahibi değil, emanetçisidir. Emanete hıyanet (daha&helliip;)
Evren’in ve Yaşamın Kökenine Dair Sorgulamalar

Evren’in ve Yaşamın Kökenine Dair Sorgulamalar

Evren’in ve yaşamın kökenine dair birçok soru akla gelmektedir ki bu tür sorular sadece bilimin verilerinden hareketle açıklanabilecek türden sorular değillerdir. Dolayısıyla bu soruların yanıtlanmasında dinin ve felsefenin devreye girmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Örneğin Evren’in kaynağı nedir? Evren’de bir amaç var mıdır? Yoksa Evren ve yaşam kör tesadüfler sonucu mu meydana gelmiştir? Böyle kompleks bir Evren’de yaşam gibi bir mucize (daha&helliip;)
İslam, Mezhepsel Ayrılıkların Olduğu Bir Din Değildir

İslam, Mezhepsel Ayrılıkların Olduğu Bir Din Değildir

Bilindiği gibi Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm dinleri içinde çeşitli mezhepler ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkmıştır ifadesi rastgele seçilmiş bir ifade değildir. Mezheplerin durumu tam da bunu ifade etmektedir. Çünkü söz konusu dinleri getiren peygamberlerin hayatlarında da beraberinde getirmiş oldukları kutsal kitaplarda da sonradan ortaya çıkan bu mezheplere atıf yoktur. Bu ise mezheplerin ilahi değil insani bir oluşum ve ayrım olduğunu göstermektedir. (daha&helliip;)
Kuran ve İnşa Ettiği Zihin: Çevre Bilinci

Kuran ve İnşa Ettiği Zihin: Çevre Bilinci

Kuran sunduğu iman, koyduğu ilkeler, emirleri, yasakları, tavsiyeleriyle zihinleri inşa etmektedir. Unutmamalıyız ki bu zihin inşası 7. yüzyılda insanlara ulaşmış bir kitap ile olmaktadır. Önceden ele alınan, Kuran’ın, insanların hayatının merkezine Allah’ı koyması, olağanüstülükleri, tarihte oynadığı rol ve anlam vermesi gibi önemli özelliklerinin yanına Kuran’ın çağını aşan şekilde zihinleri inşa etmesini de eklemeliyiz. Gerçekten de Kuran, insanlarla buluştuğu çağda, o (daha&helliip;)
Allah Yolunda Mücadele Edin

Allah Yolunda Mücadele Edin

İnananların; özür sahibi olmaksızın oturanlarıyla, Allah yolunda malları ve canlarıyla didinip gayret gösterenleri aynı değildir. Allah, malları ve canlarıyla gayret gösterenleri oturanlara derece bakımından üstün kılmıştır. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir ama didinip gayret gösterenleri, çok büyük bir ödülle, oturanlardan üstün kılmıştır. (4 Nisa Suresi Ayet 95) Allah’a kulluk etmek aynı zamanda O’nun taraftarı olmak, tarafını belli etmek demektir. Kul (daha&helliip;)