Bir çok zaman kişilerin ne dediğinden ziyade ne demek istediğine yoğunlaşmamız, karşımızdaki kişinin düşünce dünyasına ulaşmada daha faydalı olacaktır. Hiç şüphesiz, böylesi bir yaklaşım, karşımızdaki kişileri iyi analiz etmemizi gerektirir. Örneğin; birçok kişinin “Falanca hacı ama şöyle güvenilmez biri… ”, “Falanca namaz kılıyor ama şöyle dolandırıcılık yapıyor… ” şeklindeki sözlerine tanık olmuşuzdur. Dindar gözüken birçok kişinin dini istismar ettiklerinden hiç
(daha&helliip;)
Hayret dini duyguları harekete geçirir. Her şeyi sıradan sanma, olağanüstülüğü görmeme dini duyguların en büyük düşmanlarından değil midir? Bir spermin insan olması, bir tohumun ağaç olması, tonlarca yağmur suyunu taşıyan bulutların dört bir yana rahmeti götürmeleri, görmemiz-işitmemiz; bunların hepsindeki mükemmelliğe, olağanüstülüğe hayret etmemiz gerekmez mi? Hayret Allah’ın sanatını keşfetmemiz için gerekli olan anahtarlardan biri değil midir? Doğduğumuzdan beri mükemmelliği gözlememiz,
(daha&helliip;)
Dünya hayatıyla ilgli zevklere ve uğraşlara, dinin öngördüğü hayattan daha çok önem atfedene “ehli dünya” denmektedir. Ehli dünya, dünya hayatında hep yukarıya bakar: Hedefi kendi yukarısındaki zenginler kadar zengin, yakışıklılar kadar yakışıklı, itibarlılar kadar itibarlı olmaktır. Ehli dünya ahirete yönelik işlerde ise hep aşağıya bakar: Falanca sahtekar, ben demek ki daha iyi durumdayım; falanca katil, ben daha iyi durumdayım der.
(daha&helliip;)
Günün son dersinin sonuna gelinmişti. Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu. Defter ve kitaplarını çantalarına koydular. Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar. Yalnız, Ali hazırlanmamıştı. Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu. Nihayet zil çaldı. Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi. Ali, yerinden kalkmadı. Ağır ağır eşyasını topladı. Bir yandan göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini bekliyordu. Öğretmeni, onun bu
(daha&helliip;)
Soru: – “Din” ve “Felsefe“.. Nedir birbirinden farkları? … Cevap: Din ile felsefe arasındaki en önemli fark şudur: Felsefe, görülenden yola çıkarak, varlığın, yaşamın, yaşam içinde insanın yerinin ve davranış kökeninin tesbit edilebilmesi çalışmalarını yapar.. Bilgiye, görgüye, kültüre, ilme dayanır yani zahirde mevcut beş duyuyla algılanan donelere dayanır. Din ise görülmeyenden yola çıkarak, görülmeyenin verilerine dayanarak görülenlerin deşifre edilmesi sistemine
(daha&helliip;)
1-“Hüvallahü`l-lezi La ilahe illa hu””Allah” O kendinden başka hiç bir ilah bulunmayan tek bir Allah`tır. 2-“er-Rahman”: Esirgeyici, bütün mahlukatına rahmetiyle muamele eden(dünyada) 3-“el-Melik”: Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan. 4-“er-Rahim”: Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden(ahirette) 5-“el-Kuddüs”: Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan. 6-“el-Selam”: Her çeşit afet ve kaderlerden emin olan. 7-“el-Mü`min”: Kullarına emniyet veren. Kendinin ve peygamberlerinin
(daha&helliip;)
Bütün ümitler sana bağlıdır, Ümitsizliğe düşürme bizi Bütün ümitler sana bağlıdır, Ümitsizliğe düşürme bizi Ümit ver hepimize, Fazlından fazla fazla ver bize Ey biricik ümidimiz, Senin adaletindir güvendiğimiz, Hiçbir hak senin yanında zayii olmaz, biliriz. Hiçbir suçlu senin adaletinden kaçamaz, eminiz, Zalimlerin katı kalplerine adaletinin korkusunu sal, Ey adaletinden çekindiğimiz Bütün iyilikler sendendir biliriz, Zillete düşürme bizi, perişan etme
(daha&helliip;)
Dünyada ne çok insan var!Hepsi başka alemde… kimi karanlıklar içinde, kimi uçuşuyor gökyüzünde!Kimi yerde sürünüyor, kimi sürünene gülüyor… Kimi umut besliyor, umut fidanlarını yanlış yerlere dikiyor ve hayal kırıklığına uğruyor. Kimi de ne yapacağını biliyor ve umudu dine kuruyor!Umutsuz insan her şeyden ümidini kesmiştir!Hatta Allah`tan bile!Oysa inancı kuvvetli biri umutlu, ümitli yaşamalıdır. Umudu hayali ahireti olmalıdır. Ne insanlar görüyorum kuru
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 48
- 49
- 50
- 51
- 52
- …
- 76
-