Hicret asla bir kaçış değildir. Hicret, sana ait olanın yeniden ele geçirilmesi için çıktığın yoldur. Hicret; yani doğduğunuz, büyüdüğünüz, ekmeğini yediğiniz, suyunu içtiğiniz, çayırlarında özgürce dolaştığınız, ırmaklarında yüzdüğünüz, bahçelerinde meyveler yediğiniz, göklerinde uçurtmalar uçurduğunuz, yağmurlarında ıslandığınız, çamurunda oynadığınız, kısaca hayata gözünüzü açtığınız iyisiyle kötüsüyle bir hatırası olan yerden isteyerek ya da istemeyerek ayrılmanız demektir. Bu ayrılık sadece maddi/bedeni bir
(daha&helliip;)
Bugün açlık, yoksulluk, parasızlık en önemli sorunların başında geliyor. Yönetimdeki ve ekonomideki aksaklıklar, savaşlar, baskıcı yönetimler insanların yoksulluk çekmelerine neden oluyor. Bütün bunlar yaşanırken, Müslümanların bir araya gelmemeleri, dahası bunu istememeleri ne büyük yanılgıdır! Aralarında mezhep, görüş ve uygulama anlamında çeşitli farklılıklar olsa da bu, “…birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. (Hucurat Suresi,13) ayetiyle
(daha&helliip;)
Tevrat ve İncil zamanla tahrif edilmiş, Allah’ın hak dinine uygun olmayan bazı kavramlar ilave edilmiş, bazı hak kavramlar da çıkarılmıştır. Kur’an’a uygun olan kısımları geçerlidir; Kur’an gibi nurdur, güzelliktir; kalbe ferahlık verir. Kutsal kitaplardaki tahrif konusunda Müslüman için kıstas Kur’an’dır. Kur’an bu konuda ne buyuruyor, kısaca inceleyelim. Allah Kur’an’ın, insan eliyle tahrif edilmiş olan Kitapları doğrulaması için indirdiğini birçok ayette
(daha&helliip;)
Kur’an’da inananlar hakkında, “O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi.” buyrulur. Museviler, İseviler tümü Müslümandır. Peygamberlerin getirdiği dinlerin tümü İslam’dır. Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam’dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki “kıskançlık ve hakka başkaldırma” (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek
(daha&helliip;)
Hz.Nuh oğlunu,Hz. İbrahim babasını,Hz. L ut karısını,Hz Muhammed amcalarını kurtarabildi mi? Kuran’da peygamberlerin hayatı anlatılırken bu hayat hikayelerinin masal okur gibi okunmamasını bu hikayelerden hep ibret,ders alınması gerektiği söylenir .Ve aklı ve mantığıyla ders alarak okuyan insanlar günümüzde aslında çoğu insanın yanlış anladığı ve uyguladığı hataları görür,bu hataların temel sebebi Kuran’dan uzak bir Allah ve ahıret inancı oluşturmaktan gelir.Bu hatalardan
(daha&helliip;)
Günümüzde İslam ı, Kur’an ı anlamaya çalışırken, öyle kaynaklardan, bilgilerden istifade ediyoruz ki, hiç sorgulamadan, düşünmeden Kur’an süzgecinden geçirmeden yaşamımıza geçiriyoruz. Ne yazık ki bu yol ve yöntemi, geçmişte de büyük bir çoğunluk böyle yaşamış, bugünde öyle yaşıyor. Bu konuya örnek olması adına, yazdığım yazıma bir kardeşimizin verdiği cevap üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. (Sen edille-i şeriyye diye bir
(daha&helliip;)
OKU… “Yaratan Rab’binin adıyla OKU. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.” Alak Suresi 96/1-2 Yüce Allah’ın Peygamberimize vahyettiği ilk Ayet ve ilk emir… OKU! Ve Yüce Rab’bim emrediyor! OKU! Anlaman ve gereğini yapman için… OKU! “OKU! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rab’bin, en büyük kerem sahibidir.” Alak Suresi 96/3-4-5 Yüce Allah, Kur’an’ı Kerim’in ilk vahyedilen yukarıdaki 5 ayetinde
(daha&helliip;)
Tesbih “Rahman adına hareket etmek”tir. Eğer sen onun adına hareket edersen o da kendi adına hareket eden herşeyi senin adına hareket ettirecektir. Nitekim Rabbini an ki o da seni ansın ve sadece onun adına hareket et, sadece onu tesbih et! Ve sadece yücelt onun adını, sadece onun adını yücelt! Bismillahirrahmanirrahim… İşte Rahman adına hareket etmenin başlangıç noktası budur. Bismillah, “senin
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 19
- 20
- 21
- 22
- 23
- …
- 79
-