Rahman, Rahim Allah adına! Temiz ve pis, iyi ve kötü, hak ve batıl, güzel ve çirkin, aydınlık ve karanlık, tekil ve çoğul… Hayatın özünde yer alır bu kavramlar. Bu kavramlar aynı zamanda İslam’ın da ortaya koyduğu kavramlardır. Vahiy, kendini bu kavramlar üzerinden ifade eder. Günümüzden çok eski zamanlarda da yine aynı kavramlar kullanılırdı. Kullanmakla kalınmadı, bu kavramlar kişileştirildi. 1400 sene
(daha&helliip;)
Güçlü bir imana sahip, Allah’ın gücünü gereği gibi takdir edebilen ve O’na yakın olan müminler, Allah’ın kendileri için yarattığı her olayda tevekküllü davranır ve her şeyde mutlaka hayır olduğuna inanırlar. Tam olarak iman edemeyen, Allah’a gereği gibi teslim olamayan insanların yaşadıkları yıkım, üzüntü ve çaresizlik gibi duygular, müminlerde görülmez. Müminler Allah’ın kendileri için yarattığı kaderden razıdırlar. Ve Kuran’da bildirilen: “…
(daha&helliip;)
Adalet; “hakkı” olana “hakkını” verebilmektir. Adaletin karşıtı ise “zulümdür” ki; hakkı olana hakkını vermemek ya da hakkının fazlasını vermek demektir. Rabbimiz Hadid Suresi 25. ayette şöyle buyurmaktadır; “Andolsun, biz peygamberlerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik…..” Mevdudi bu ayetin tefsirinde peygamberlerin hedefinin dünyada kişisel ve sosyal anlamda adaleti tesis etmek olduğunu
(daha&helliip;)
54/22 Yemin olsunki,biz,kur’anı öğütve ibret için kolaylaştırdık,Fakat düşünen var mı? 87/10 içine ürperti düşen öğüt alır 74/36 insanlar içinbir uyarıçıdır 80/11,12 Hayır ,hiçde öyle değilO.bir düşündürüçüdür.Dileyen onu düşünüp öğüt alır 73/19bu bir ğüt veriçi düşündürüçüdür dileyen rabbine doğru bir yol edinir 69/48 Gerçek şuki o sakınanlar için tam bir uyarıçı ve düşündürücüdür 38/1Sad zikir/öğüt/uyrı dolu olan Kurana yemin olsun
(daha&helliip;)
Kuran araştırmaları grubunda emek harcayan kaç kişi varsa tümüne teşekkürü borç biliyorum, hepsinden Allah razı olsun. Gerçek İslam’ı gün ışığına çıkardılar. Sürekli güzel eserler ortaya çıkarıyorlar. Ben ve benim gibi tanıdığım pek çok kişi onlardan çok şey öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Gerçekleri öğrenmekle kalmıyor öğretmeye de çalışıyoruz. Bence bu grupla aynı dönemde yaşama hakkımız olduğu için çok şanslıyız. Nerdeyse
(daha&helliip;)
Bu yazıda Bakara Suresi 186. ayetten hareketle hem Allah’a dua etmenin öneminden bahsetmek istiyorum hem de bu ayetten çıkarılabilecek diğer sonuçlara değinmek istiyorum. 2 – Bakara Suresi – 186. Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb’im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğru ve iyiyi bulabilsinler.
(daha&helliip;)
Allah’ın kulları üzerinde çok büyük nimetleri vardır ancak pek çok insan bunu düşünmez ve şükretmez. İnsanlar çoğu zaman, sahip olduklarını kaybettiğinde değerini anlar ve kıymet bilmediği günler için pişmanlık hisseder. Sadece nefes almak dahi başlı başına bir nimettir. Böbreklerin kanı süzmesi, kalpteki kanın pompalanması, midenin yediklerimizi öğütmesi, barsakların boşaltıma hazır hale getirmesi vs… Bütün bunları kendi kendimize yapmak zorunda olsak,
(daha&helliip;)
Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah’ın yardımı çok yakındır. Bakara 214 Aslında bu ayeti okumadan önce ben de öyle zannediyordum. Bu ayeti gördükten sonra insan gerçekten
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- …
- 79
-