Günümüzde halk arasında, çok konuşulan hatta tartışılan bir konu vardır. “ALLAH KUL HAKKINI AFFETMEZ”. Bazı kişilerde, Allah ın Kur’an da böyle bir hükmü yok, Allah bana şirk koşmadığınız sürece, affetmeyeceğim günah yoktur, şeklinde cevap verirler. Bu karşılıklı düşünceden yola çıkarsak, Allah kendisine yapılan suçu affetmiyor ama insanların birbirlerine yaptıkları adaletsizlikleri affedebiliyor, gibi bir sonuç çıkar ki, buda bizleri yanlışa götürür.
(daha&helliip;)
Hayatımızda ulaşmak istediğimiz çeşitli amaçlarımız olabilir. “Amaçlarımıza ulaşabilmek için istediğimiz her yola başvurabilir miyiz, Allah bu konuda bizlere neyi emrediyor?” sorularını Kuran ayetleriyle cevaplamaya çalışacağım. Öncelikle şunu belirtmemde fayda var ki: İman edenler olarak dünya hayatımızda her şeyin üstünde tutmamız gereken amacımız, yaşantımız süresince Allah’a layığınca kulluk edebilmek ve Allah’ın rızasını kazanmış olarak bu dünyaya gözlerimizi yumabilmek olmalıdır. Kuran’a baktığımızda
(daha&helliip;)
Bizler Müslüman toplumları olarak, Kur’an dan uzaklaşıp, beşerin oluşturduğu FIKIH inancı ile amel ettiğimiz için, birçok konuda olduğu gibi TAKİYE konusunda da inanılmaz yanlış düşüncelere inandırılmışız. Bu yazımda sizleri, TAKİYE konusu üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Takiye kelime anlamı olarak GİZLENME, OLDUĞUNDAN FARKLI GÖRÜNME anlamındadır. Bu kelimenin anlamına baktığımızda, Takiye nin İslam inancında, normal bir durum olarak kabul görmesi, zaten
(daha&helliip;)
Bizler yaşadığımız yanlış inançlarımızı, öyle inatla savunmaya geçiyoruz ki, bunun hesabını inanın, Allah ın huzurunda veremeyiz. Aslında bir Müslüman olarak işimiz çok kolayken, kendi ellerimizle zorlaştırıyoruz, işin içinden çıkılmaz bir hale sokuyoruz. Daha sonrada neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusunda da karar veremiyoruz. Allah Kur’an da, inancımız ve bu konuda izlememiz gereken yolu anlatırken, sakın emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin
(daha&helliip;)
İnsanlar olarak hayatımızda bazen öyle güç ve köşeye sıkışmış durumlara düşebiliriz ki içinde bulunduğumuz durumda bize yardım edebilecek tek kişi Allah’tır. Bizler ne şekilde ameller yapan bireyler olursak Allah bize yardım eder? Konuyu bir örnek üzerinden anlatacak olursam: Diyelim ki çevremizde çok sayıda iki yüzlü insan var bu sebepten sıkıntı içindeyiz. İki yüzlü insanların genel özelliği dışarıya yansıttıkları karakterden tamamen
(daha&helliip;)
Biz Müslümanlar olarak acaba, Kur’an ı gereği gibi tanıyor muyuz? Kur’an ın indirilme amacını biliyor muyuz, burası çok önemli. Eğer bunun farkında değilsek, ondan gereği gibi faydalanmamızda mümkün olmayacaktır. Bir okurum bana şöyle bir soru sormuş, aslında bu soru, bizlerin Kur’an gerçeklerini anlamadığımızı ve bizlerin Kur’an dan gereği gibi faydalanamadığımızı gösteriyor. “Allah Kur’an ı düşüne düşüne okuyun diyor ama meali
(daha&helliip;)
“Ben Müslüman’ım ” diyen herkesin bilmesi gereken kavram, “şirk” kavramıdır. Çünkü Kuran’a baktığımızda görebildiğimiz en büyük günah “şirk “tir. Şirk, ortak koşmak anlamına gelir. Bu kelime kökünden türemiş olan “müşrik” kelimesi ise ortak koşan anlamına gelir. Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür. (Nisa 116)
(daha&helliip;)
Kur’an da Nebi ve Resul kavramları çok geçer. Bu kelimelerin anlamları konusunda, birçok görüşler ileri sürenler vardır. Hatta Kur’an da geçen Nebi ve Resul kelimelerinin ortak ismi bulunmuş, ayetler tercüme edilirken Arapça olmayan Farsça olan, Peygamber olarak genelde tercüme edildiğini görürüz. Bu kelimenin aslında bizlerin dilinde, alışkanlık haline de geldiğini söylemeliyim, buna bende dahilim. Peygamber haber getiren anlamındadır ama Nebinin
(daha&helliip;)