About the Author
Author

ariamoneva

Bir Sure, Bir Ayet ve Bin Düşünce…

Gece okumasının bereketinden bahseder âlemlerin Rabbi olan Allah hitapların en güzelinde. O en güzel, hep güzel ve tek güzel olan Allah şöyle seslenir alemlere, nebisinin nefesinden: Sen ağır yük yüklenen! Kalk gecenin ilerleyen bir vaktinde! Gece yarısı, ondan biraz önce ve de sonra; Ve oku Kur’an’ı sindire sindire! Çünkü Biz, sana ağır biz söz indireceğiz; elbet (şu) gece dirilişi var (daha&helliip;)

Tesbih Bir Yaklaşma Eylemidir (2)

Kur’an-ı Kerim’de yaklaşık elli ayette tesbih kelimesi geçer. Bu ayetlerle ilgili yaptığım bir tasnifi burada aktarmak isitiyorum: “Allah’ın tesbih edilmesi” Kur’an’da beş kategoriye ayrılıyor, bunlar: 1)      Meleklerin Allah’ı tesbihi (msl: 2:30, 13:13, 39:75) 2)      İnsanların Allah’ı tesbihe davet edilmesi (“Rabbini an!”vb formda, msl: 19:11, 20:33, 25:58, 30:17, 87:1, 110:3 vb) 3)      Gökdekilerin ve yerdekilerin Allah’ı tesbih etmesi: (msl:  57:1, 59:1, (daha&helliip;)

Tesbih Bir Yaklaşma Eylemidir (1)

Tesbih “Rahman adına hareket etmek”tir. Eğer sen onun adına hareket edersen o da kendi adına hareket eden herşeyi senin adına hareket ettirecektir. Nitekim Rabbini an ki o da seni ansın ve sadece onun adına hareket et, sadece onu tesbih et! Ve sadece yücelt onun adını, sadece onun adını yücelt! Bismillahirrahmanirrahim… İşte Rahman adına hareket etmenin başlangıç noktası budur. Bismillah, “senin (daha&helliip;)

Çocukları Hep Küçük Kurşunlarla mı Vururlar?

Zulüm… İnsanlığa karşı işlenen en büyük cürüm. Zulüm Allah’ın maddeye/kişiye koyduğu yasayı beğenmeme ve onu yerinde etme… Hem de hiç düşünmeden, vicdanı sızlamadan, “Allah’ın emeğine saygısızlık yapar mıyım acaba?” dahi demeden. Ve zulmün zıttı: hikmet. O da Allah’ın eşyaya koyduğu yasayı kabullenme ve onu içselleştirme. Bir başka ifadeyle Allah’ın yaptığını beğenme, emeğine saygı gösterme. “Acaba en büyük zulüm nedir?” diye (daha&helliip;)

Akıl mı Kalp mi? Yoksa “Akleden Kalp” mi?

Aklı rehber edinme, Binbir tuzakla doludur o. Sen aşka gel, Gayesindeki mükemmellik ve şaşmazlıkla dolup taşan! Aşk yoluna, Aklın rehberliğinde mi gireceksin? Güneşi aramaya, Titrek bir mum ışığının aydınlığında mı koyulacaksın?(1)   Tasavvufun büyük dehası Muhammed İkbal böyle seslenirken çağlara yine bir başka şair; “Leyla ile Mecnun” adlı dev eserin müellifi, “Su kasidesi” sahibi Fuzuli de: “Işk (aşk) imiş her (daha&helliip;)

Muhafazakâr, Dindar, İslamcı, Yahut Müslüman Olmak…

Muhafazakâr, Dindar, İslamcı… Onlarca kavramı düşünüyor, düşünüyor, düşündükçe sinirleniyor ve bir çırpıda hepsinin üzerlerini çiziyorum. Ve hemen altlarına kimliğimi yazıyorum sahte ve bayat kimliklerle yaşayanlara inat:   “…O sizleri bundan öncede bu vahyin gelişinden sonra da Müslüman olarak isimlendirdi…” (22:78)   Derin bir nefes alıyor ve bir he sesi bırakıyorum boşluğa. Nitekim soruyorum “O kimdir?” diye. “Beni Müslüman olarak adlandıran (daha&helliip;)

“Sirâcen Münîrâ” olan “Sirâcen Münteha” mıdır?

  “En Nur” olan Allah ‘kendisinde hiçbir şüphe olmayan hitabında’(2:2) zatını şu müthiş teşbihlerle tanıtır:   “Allah göklerin ve yerin nûru(nun kaynağı)dır. O’nun nûrunun sembolü, içinde kandil bulunan bir ışık mahalli gibidir.O kandil kristal bir fanus içerisindedir. Öyle bir fanus ki, sanki inci gibi (parıldayan) bir gezegen. O kandil, doğuya da batıya da ait olmayan mübarek bir zeytin ağacından elde (daha&helliip;)

Şehit Olmak Şahit Olmaktır!

“Şehit olmak hayatını imanına şahit kılmaktır.” 1 Ve şehit olmak peygamberin sana şahit olması  seninde insanlığa şahit olmandır.2 Şehit olmak son nefesinde kelime-i şehadet getirmek değil , ilk nefesinle son nefesin arasında kelime-i şehadete şahit olmak yani “ayaklı kelime-i şehadet” olmaktır. Şehit olmak peygamberin sakalını gördüğünde hıçkırıklarla ağlamak değil, sakalının bir teline dahi zarar gelmemesi için çırpınmaktır. Şehit olmak asker (daha&helliip;)