Müslüman toplumlar olarak bizler, İslam ı yaşarken öyle bir yol tutuyoruz ki, Allah ın dinde sakın bölünmeyin emrine tamamen muhalif olduğu gibi, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, Kur’an ın sınırlarını sakın aşmayın, Kur’an ın ipine sarılın emrinden çok uzak olduğumuz anlaşılıyor. Benim bir makalemin konusunu, beğenmiş olsa gerek bir kardeşimiz kendi cemaat sitesinde yayınlamış. Tabi bundan hiç memnun olmayan cemaat
(daha&helliip;)
Bugün sizlere Kur’an dan, Allah’ın öyle bir uyarısını, ikazını hatırlatmak istiyorum ki, ne yazık ki bizler bu uyarılara gözlerimizi yumarak, adeta birbirimizi günahkar, kafir hatta sapık kişiler ilan ediyoruz. Lütfen yanlış anlamayalım, bu karşılıklı atışmalar aynı dine, aynı kitaba, aynı elçiye iman ettiğini söyleyen kişiler arasında dahi yapılıyor. Önce ayetleri yazalım, daha sonra üzerinde düşünelim. Mutaffifin 29–30–31–32–33–34: Şüphesiz günahkârlar, (dünyada)
(daha&helliip;)
Bizlerin kafasını, dini konularda o kadar çok karıştırdılar ki, şimdide neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak gerçekten çok zor oluyor. Hâlbuki Allah Kur’an ı yemin ederek, anlayabilesiniz diye kolaylaştırdık diyor. Peki, neden anlamakta zorluk çekiyoruz, ya da kafalarımız karışık? Çünkü Kur’an ı Nahl suresi 98. ayetinde, Allah ın bizleri uyardığı gibi okumuyoruz da ondan. Bir arkadaşımızın kafasının, şefaat konusunda nasıl
(daha&helliip;)
Geçen gün bir yazı okudum. Yazının başlığı şöyleydi. “MEZHEPSİZLİK NİÇİN DİNSİZLİĞİN KÖPRÜSÜDÜR?” Önce mezhep nedir onu doğru anlamalıyız ki, daha sonrada bu sözleri doğru değerlendirebilelim. Mezhep kelime anlamı izlenen yol, gidiş, rota anlamındadır. Günümüz İslam toplumlarının kullandığı anlamıyla da söylemek gerekirse, “BİR DİNİN GÖRÜŞ, YORUM VE ANLAYIŞ AYRILIKLARI SEBEBİYLE, ORTAYA ÇIKAN KOLLARINDAN HER BİRİ. ANLAYIŞ, GÖRÜŞ, ÖĞRETİ.” Bizler İslam ı
(daha&helliip;)
Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, KASAS 47 ve devamındaki ayetler olacak. Bu ve devamındaki ayetleri birlikte düşündüğümüzde, Allah ın verdiği kıssadan hisseleri doğru anlarsak, günümüzde bizlerin aynı yanlışı yapmamızı engelleyecektir. Sizce bizler bu ayetlerden dersler aldık mı? İsterseniz gelin, bu ayetler üzerinde birlikte düşünelim. “KENDİ YAPTIKLARI SEBEBİYLE BAŞLARINA BİR MUSİBET GELİP DE, “EY RABBİMİZ! BİZE BİR
(daha&helliip;)
Bu makalemde sizlere, batıl ve rivayet inançlarımızı, ayetlere nasıl ilaveler yapmaya çalışıp, Allah ın ne dediğini anlamak yerine, kendi inançlarımızı nasıl ayetlere ilave etmeye çalıştığımıza bir başka örnek vermek istiyorum. Allah Ali İmran 78. ayetinde bizleri uyarıyor ve ONLARDAN BİR GURUP VARDIR Kİ, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ, SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR, ALLAH DAN OLMADIĞI HALDE BU ALLAH
(daha&helliip;)
Bu makalemde sizlerin düşünmenize vesile olmak istediğim konu, acaba Müslüman olanların dışındaki kitap ehlinin arasından, cennete girecek yok mu? YANİ CENNETE YALNIZ, MÜSLÜMANLAR MI GİRECEK? Ne dersiniz? Çünkü günümüz İslam anlayışında, Müslüman olmayan hiç kimsenin, cennete giremeyeceği söyleniyor. Hatta Kitap ehlinin yaptığı yanlışı bizlerde yapıyoruz ve Müslüman olanın cehennem azabı çekmeyeceğine, Peygamberimizin şefaati ile cennete gideceğimize inanıyoruz. Bakın Yahudiler ve
(daha&helliip;)
Bizler Kur’an ı anlamaya çalışırken, eğer nefsimizin esiri olarak, beşeri batıl inançlarımıza delil aramak adına Kur’an a bakıyorsak, ondan doğru bilgiyi almamızda, asla mümkün olmayacaktır. Çünkü Allah bizlere, niyetlerimize göre cevap verecektir. Kur’an ı doğru anlamak istiyorsak, ayetleri rivayet ve batıl bilgiler ışığında değil, Allah ın ayetleri ve verdiği örnekler ışığında anlamaya çalışmalıyız. Kur’an da Nisa suresi 3. ayette geçen,
(daha&helliip;)