Konuya Başlamadan önce bu yazıda söylenen hususları Kurandan Arapça olarak teyid ediniz. Bildiğimiz gibi. Kıyamet saatinin ne zaman olduğunu bilmiyoruz ve “Ruh” hakkında bizler çok az bilgiye sahibiyizdir. Önce konumuzla ilgili ayetleri sıralayalım ve daha sonra, kuran verdiği bu bilgiler üzerine düşünelim SECDE 5: Semâdan Zemine emri tebdir eder, sonra da o ona urûc eyler: bir günde ki mikdarı sizin sayınızdan bin sene
(daha&helliip;)
Onlarca ayette Allah insanları vahye uymaya davet ederken, insanlar bu çağrılara kulaklarını tıkamış, Peygamber’den mucize istemiştir. Maalesef aynı durum bugün de devam etmektedir. Bugün de insanlar Peygamber’in getirdiği mesajla uğraşacağına, o mesaj üzerine mesai harcayıp tefekkür edeceğine, Peygamber’e yakıştırılan hurafelere inanmakta bütün mesaisini, enerjisini boşa harcamaktadır. Şimdi Muhammed Peygamber’e mucize verildiği söylenen ayetlere bakalım: Saat yaklaştı, Ay yarıldı/çatladı. Bir
(daha&helliip;)
Bildiğiniz gibi her yıl Nisan ayının 14 ve20’si arasında kutlanan Kutlu Doğum, Peygamberimizin doğum gününün çeşitli etkinliklerle kutlandığı haftaya verilen isim. Aslında Mevlit kandiliyle aynı amaca hizmet ediyor. Yani hem mevlit kandilinde hem kutlu doğum haftasında Peygamberimizin doğum günü kutlanırken, onu tanımak ve tanıtmak, peygamber sevgisi ve ahlakı olan Kur’an ahlakını yaymak ve bu vesileyle dini bir atmosfer oluşturmak amaçlanmaktadır
(daha&helliip;)
Herkes için adaleti sağlamak inançlı olmak ve Allah’tan korkmak zorundayız. Adaletin olmadığının düşüncesi en ufak bir fitnesi bile güvensizliği getirir, bölünmeyi tetikler.İnsanlar korku ile yönetilmeye itip kötülüğe yem edilebilir birimize hem daha maddi daha çok manevi destek olmalı bağlarımızı dahada güçlü tutmalı birbirimizin halinden haberdar olmalıyız. Sabretmek, çok şükretmek ve Allah’ın insanların hak edenlerinin üzerinde nimetini tamamlamasını-takdirini beklerken bir yandan
(daha&helliip;)
ÖLÜMLE YÜZLEŞEBİLİYORMUYUZ? Gerçektende bizler ölümden bahsederken, korku ile karışık bir ürperti duyarız. Onun içinde aklımıza bile getirmek istemeyiz ölümü. Bu korkumuzun nedeni nedir diye hiç düşündük mü? Ölümden neden korkarız? Neden ölen bir kişinin ardından ağıtlar yakarız? Bazen de adeta isyana varan davranışlarımızla yakınlarımızın, sevdiklerimizin ölümünü kabullenemeyiz. Tüm bu aşırı davranışlarımızın ardındaki duygunun özünü, önce tespit etmeliyiz ki, yaptıklarımızın sınırını
(daha&helliip;)
Ömür boyu bağlansak da Sevinsek de üzülsek de Yalnızlık ömür boyu Hep yalnızlık var sonunda Yalnızlık ömür boyu Mazhar Alanson’un bir şarkısıdır bu. Yemin olsun, sizi ilk yarattığımızdaki gibi yapayalnız bize geldiniz. Size verip hayaline daldırdığımız şeyleri de sırtlarınızın arkasında bıraktınız. Sizinle ilgili hususlarda ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyorsunuz. Yemin olsun, koptu aranızdaki tüm bağlar ve uzaklaşıp
(daha&helliip;)
Sad Suresi 41. Kulumuz Eyyûb’u da an! Hani, Rabbine şöyle seslenmişti: “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.” 42. “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!…” dedik. 43. Ona bizden bir rahmet ve özü temizlere bir hatırlatma olarak, ailesini ve beraberlerinde, benzerlerini bağışladık. Cin veya insanlardan şeytanlar, bazı kişilere sıkıntı verebilirler. Zaten cinler de
(daha&helliip;)
Rabıta, Hint mistisizminden İslam dinine girmiş bir Budizm ritüelidir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bazı kişiler, gerek dini mevzularda gerekse bilimsel nitelikteki konularda bilgi yetersizlikleri sebebiyle, bazı kültürlerden etkilenmişlerdir. Bu etkilenmeyi sonucunda da sözde din adamı kisvesindeki bu kişiler İslam dinine çeşitlik hurafeler sokmuşlar ve bunu sözde Kuran’la ilişkilendirmeye çalışmışlardır. İşte Rabıta dine sokulan küçümsenemeyecek bir hurafe çeşididir ve bununla
(daha&helliip;)