Her şey saniyelerde yaşanan tek bir AN dır. Tek Bir ANI yaşarız…. . Hayata anlam katan tek şey HATIRLAMAKTIR…. Bir an düşünün şayet hatırlamak olmasaydı neler olabileceğini. bence hiç bir şey olmazdı…. Ne okuduğunuz kitap olurdu ne yediğiniz yemek…. Kim yeniden hatırlayıp kitap yazacaktı…. . ne eşiniz nede çocuğunuz olurdu nede korkabileceğiniz yada sevebileceğiniz bir yaratıcı…. . Hatırladıklarımızdan biriktirdiğimiz şeylerdir
(daha&helliip;)
Günümüz toplumlarında insanların pek çoğu Kur’an ahlâkından uzak bir yaşam sürer. Çünkü toplum genelinde, din ahlakının yaşanmasının zor olduğu şeklinde yanlış bir inanış vardır. Bu yanlış bakış açısının temelinde insanların dine dair işittikleri hurafeleri, dedelerinden ve çevrelerinden kulaktan dolma edindikleri bilgileri ‘din’ zannetmeleri ve gerçek İslam`ı bunlardan ayırt edememeleri yatar. Toplumda ayrıca dindar olduğunu iddia ederek, Allah adına din dışı
(daha&helliip;)
Çocuğu olanlar bilir – olmayanlar da bilebilir – yumurta şeklinde, içinden parçalarını sizin birleştirmenizin istendiği oyuncaklar olan çikolatalar vardır. Bu parçaları nasıl birşeltirmeniz gerektiğini anlatan minikte bir klavuz. Oğlum çikolatasını yemiş oyuncağı birleştirmeye çalışıyordu. O anda aramızda şöyle bir diyalog geçti. BEN: Tatlım, parçaları birleştirdiğinde ortaya ne çıkacak ? O: Kaplumbağa anne BEN: En sevdiğin hayvan. Gerçekten süpriz olmuş sana.
(daha&helliip;)
Etrafınızda sürekli söylenen, birşeylerden şikayet eden insanlara mutlaka rastlamışsınızdır. Genelde toplumun her kesiminde bu tür insanların varlığına şahit oluruz. Hatta belki biz de o insanlardan biriyizdir. İşler planladığımız gibi gitmediği zaman verdiğimiz tepkiler, kullandığımız sözler ve aklımızdan geçenler, hayata bakışımızın bir resmidir aslında. Gün içinde yaşadığımız olaylara bakış açımızın ve yaklaşımımızın nasıl olduğunu düşünelim. Sabah kalktığı andan itibaren olumsuz bir
(daha&helliip;)
Aşağıdaki yazı; Murat Arabacı’nın “Kur’an’ın terk edilen emri bilim” adlı kitabından yararlanarak hazırlanmıştır.. (Kripto yayınları-2009/Ağustos) “İslam’ın kaynağı Kur’an’dır. Her Müslümanın O’nu okuma, bilme ve ayetleri üzerinde düşünme sorumluluğu vardır. Kur’an, herkesin O’nu okumasını, düşünmesini ve ilkelerinin uygulanmasını ister ve sorumlu tutar. Ancak gelenekselleşmiş din eğitimi, daha doğru ifadeyle eğitimsizliği ve bunun üzerine inşa edilen din anlayışımız bizleri, Kur’an’dan uzaklaştırmakta ve
(daha&helliip;)
İslam`da insana ait ölümsüz ve tanrısal parça ruh inancı yoktur. Yaratılan her şey maddidir. Hatta cinler ve melekler bile (örneğin cinler ateşten yaratılmışlardır). Cennet ve cehennem de farklı fizik yasalarına sahip diğer evrenlerdedir ve sapına kadar maddedir. Ruhçu öğretinin İslam dünyasına uydurma hadisler ve tasavvuf öğretileriyle sızması sonucunda bugün Müslümanlar uydurma ruhlar âlemine iman ettirilmektedir. Hatta Kuran`ı tercüme derken ayetlerde
(daha&helliip;)
24. 04. 2011 Kur`an 6236 Ayetten oluşur. Oturdum hesapladım, isteyende eline bir hesap makinesi alarak bunu yapabilir. 6666 ayet diyenlerinde kendilerine göre açıklamaları vardır. Ama elimizde Kur`an varken bu konuyuda başkalarının sözlerine göre kabul etmemiz doğru olmasa gerek. Burada karşımıza çıkan bir soruyu kendimize sormamız gerekiyor. Sure başlarındaki Besmeleler Ayet midir? Ayet değil midir?Bana göre Ayet değildir. Kur`anı eline alıp
(daha&helliip;)
