“Kuran Müslümanlığı” Reform mu? Bazı Hadislerin Reddi Mümkün mü?

“Kuran Müslümanlığı” Reform mu? Bazı Hadislerin Reddi Mümkün mü?

İslam’da reform olmaz çünkü Allah, Maide Suresi 3. Ayette belirttiği üzere dinimizi tamama erdirmiştir. İslam dininde var olduğu sanılan ama esasında var olmayan bu olgular dinin ulaştığı kültür, ırk, tarihsel ve geleneksel harmanlamayla o zamanın bilge olduğu iddia edilen kişileri tarafından farklı yorumlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Yani bu anlayışlar dinin kendisi değil farklı yorum ve kabullerdir. Dinin kendisi değil ancak din anlayışı zamanla değişebilir ki zamanın teknolojisi ve gelişmişlik seviyesi bunu gerektirmektedir. Her kültür kendi anlayışlarının, gelenek, örf ve adetlerinin genelde baskın olması için bu kabulleri din gibi sunup baskın olmaya çalışmıştır. Bu topluluklar kendi görüşlerini desteklemek için doğrudan veya dolaylı bir şekilde kendi kabullerini İslam dinine dayatarak rivayet, hadis gibi başlıklar altında topluma tanıtmış “Aklı bir kenara bırakmadan Müslüman olunmaz” “Sen X kişisine karşı mı geliyorsun?” “Sen nereden anlarsın?” gibi aklı ve kişiyi yerici, “ruhbanlık” sıfatını yüceltici ifadelerle kendi anlayışlarını sorgulatmadan topluma dayatmışlar bunu da din adı altında lanse etmişler. Böylesine örnekler ışığında çoğunluğumuz maalesef yanılarak sorgulamadan dış görünüşe bakarak “Biz anlamayız (aksine Kuran’ı okuyup anlamak herkese farzdır)” gibi kendisini yeren ifadelerle belirli topluluklara yönelip onların dediğini mutlak doğru olarak kabul etmiştir ve bu görüşlerin sahipleri olan gruplarda kendilerinin dinin sahibi şeklinde niteleyip, kendisinden olmayanı ötekileştirmişler. Kendi görüşleriyle çelişenleri; “sen Allah’a karşı mı geliyorsun” şeklinde hedef gösterip din düşmanı ilan etmişler. Halbuki dinin tek ve esas kaynağı olan “Kuran” “Kasas (28:4), Enam (6:159), Rum (30:31-32), Mü’minun (23:52), Ali İmran (3:103)” ayetlerinde yukarıda bahsedildiği şekilde “Dinlerini bölük pörçük yapıp grup grup ayrılmayı yasaklar ve altında birleşilmesi gereken tek çatının X, Y, Z gruplarının liderlerinin yazdıkları kitaplar değil, “Allah’ın ipi olan Kuran” olduğunu vurgular. Kurtarıcı olan Kuran’ın kurtarıcı sıfatını yerine getirebilmesi için anlayarak okunması gerekmektedir.  Bu bağlamda, Allah “Yusuf (12:2), Zuhruf (43:3), Şuara (26:7) ve Fussilet (41:44) ayetlerinde Kuran’ın okunduğunda anlaşılmasının gerektiği vurgulanmaktadır. Buradan hareketle Kuran’ın anlayabildiğimiz dilde -Türkçe, İngilizce, Almanca…- meal ve tefsirlerinin okunması doğru yola ulaşmak için başvurulması gereken tek adrestir. Tıpkı İsra 17:9. Ayette belirtildiği üzere hiç şüphe yok ki; Kuran en doğru yola yöneltmektedir.

Hadislerin doğruluğu Kuran ile çelişmediği müddetçe geçerlidir. Kuran ile çelişen hadislerin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e ait olmadığı savunulabilir. Nitekim, en sahih hadis kitabı kabul edilen Buhari bile kimi söylemlere göre 100.000 hadisi şeriften sadece 7 bin civarını içermektedir. Geri kalan %93’lük kısmı Hz. Muhammed’in sözü olamaz diyerek kitabına almamıştır. Bu %93’lük kısım sonradan Ebu Isa Muhammed (Tirmizi) ve Muslim bin Haccac Muslim) tarafından incelenerek hadisler kitaplaştırılmış. Buradan hareketle anlıyoruz ki; büyük İslam alimleri bile hadislerin hepsinin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in sözleri olmayabileceği konusunda hem fikirler. Bu yüzden ahlakı Kuran olan peygamberimize ait olduğu iddia edilen söylemlerin Hicr suresi (15:9) Ayette Allah’ın “koruyucusunun bizzat kendisi” olduğunu belirttiği Kuran’a sunularak doğruluğunu kabul edebiliriz. Ek olarak, peygamberimizin ana kaynağı da vahiy ve dolayısıyla Kuran’dı. Hz. Muhammed’le beraber peygamberlik sıfatı yani vahiy sona ermiştir. Bu yüzden hak dine ulaşmak için ana danışman Kuran olmalıdır. Peygamber kendi nefsinden konuşamaz bu doğrudur. Fakat hadis diye sunulanların ne kadarının peygamberimizin gerçekten sarf etmiş olduğu ancak Kuran’a sunulması ile mümkündür.

Ayrıca, reform iddiasıyla ilgili daha detaylı bilgiler için şu iki yazıyı da okumanızı tavsiye ederiz:

Kuran Neden Dinin Tek Kaynağıdır?

Hadisler Neden Dinin Kaynağı Olamaz?

Yazar: Yiğit A.

Not: Hadisler konusunda söylediklerimize ek olarak şunları da bilmek önem arz etmektedir: Hadis kitapları, Peygamberimizin vefatından 200 yıl sonra yazılmıştır. Hadislerin yazımını Peygamberimiz yasaklamıştır. Nitekim, Peygamberimizin vefatından sonra sırasıyla devletin başına geçen Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali tarafından hadislerin yazımı yasaklanmıştır. Konu hakkında detaylı bilgi için şu yazılar okunabilir:


About the Author
Author

Editor 1

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website