About the Author
Author

ariamoneva

Allah’tan Bağımsız Bir Hayat Alanı Yoktur

Göklerde ve yerde bulunan her varlık O’na muhtaçtır; her an O, hayata ve varlığa dair her işe müdahildir.” (Rahmân 29)   Varlığı var edeni hangi tasavvur varlığın dışına itme girişiminde bulunabilir ki? Madde ve mana ile onun yaratıcısı arasındaki bağı koparmaya çalışan yamuk zihniyet acaba nasıl işliyor? İlahi hitap der ki: “Allah hayata her dem, her lahza, her mekân müdahildir.” (daha&helliip;)

Seni Kim Tanımlıyor?

Türkçe’de temel dil bilgisi kuralıdır ekleri ikiye ayırırız: yapım ekleri ve çekim ekleri olarak. Mesela, “-cık, -lik, -siz, -ki, -daş” en çok kullanılan yapım eklerindendir. Ayrıca pek bilindik bir yapım eki daha vardır: ‘-cı, -ci’. Bu ek dahil edildiği kelimeye “bir işi yapan”, “bir şeyle uğraşan”, “bir metayı satan” yani “bir şeyin pazarlamasını yapan kişi” manâlarını katar. Bir kaç örnek (daha&helliip;)

Biz de Namusluyuz!

  Necip Fazıl’ın “Çerçeveler (3)” adlı kitabında namus başlıklı bir yazısını okumuştum gerçekten çok güzel, bu yüzden paylaşmak istiyorum. Bu yazı “bizde ahlaklıyız!”, “bizde namusluyuz!” ve “bizim de kalbimiz temiz!” diyenlere ithaf olunur… Namus Tüccar… Partili… Partisine ve sözde hayır cemiyetlerine, şahitler huzurunda yardımı bol… Fakir komşusu acından ölecek olsa, Allah huzurunda bir dilim ekmek vermez. Emrindeki karaborsa şebekesi ve (daha&helliip;)

Zulüm; Allah’ın Koyduğu Yasayı Beğenmemektir

“Zulüm” kelimesi insanın aklında her zaman iki kutuplu bir olgu olagelmiştir. Bu kutuplar ; “zulüm yapan kişi” manasındaki “zalim”(ve yine aynı kökten) “zulme uğrayan kişi” anlamına gelen “mazlum”dur. Bu ayrımı daha romantik bakış açısıyla zalim için “müstekbir” (büyüklenen, büyüklük taslayan) ve mazlum için “mustazaf” (hor görülen, aşağılanan) kelimeleriyle özdeşleştirip, pekiştirebiliriz. “Allahu Ekber!” nidalarının dillere pelesenk olduğu, bazen bu nidaların yüreklerden (daha&helliip;)

İman ettim demek yeterli mi?

Bütün bir hayatı inşa etsin diye indirilen kerim hitap (56:77) Allah’ın iman edenleri seçip ayırması ve onları cennetlere varis kılması için emanet edilmişti insana. O bir emanetti; insana rehberlik etsin diye verilen, sözün en güzelini içeren (39:23), ağır bir emanet. Hitabın sahibi kimin seçilip ayrılacağını ve üstün tutulacağını şu ifadeyle sık sık tekrar etti Kur’an’da: “Ya eyyuhellezine amenu ve amilus (daha&helliip;)

Özgürlükçü(!) İslam’ın Temelleri

Allah’ın kâinatı yönettiği sistemin adıdır islam. Bu sisteme tüm evren, melekler, tüm canlılar ve canlıların içinde özel bir yere sahip olan insanda dahildir. Kur’an’i ifadeyle “gökler, yer ve bu ikisi arasındakiler” Allah’ın islam adlı sistemine dahildir. Rahman tüm bu sistemlerde hayata her an, her lahza müdahildir. İnsanın islamı yine “İslam”dır. Nitekim İslam terimsel manada insan için kullanıldığında şöyle bir mana (daha&helliip;)

Dua İle Var Olmak…

“…Rabbim sana dua etmekle hiç mahrum olmadım ki!” (19:4)   Bu ayet insanın içini titretmez mi? Yüreğini taşırıp hıçkırıklarıyla bezenmiş gözyaşlarını çağlatmaz mı?… “Bu muhteşem duanın sahibi kim?” sorusunun cevabı: Zekeriyya…  Rabbi kendisine böyle seslenenin duasını hiç kabul etmez mi? Tabiki eder. Peki Allah Zekeriyya’nın (as)bu seslenişi sonrasında yaptığı duayı kabul etti mi? Evet. Hem de hemen, Zekeriyya’nın gözyaşları daha (daha&helliip;)

“Kadın Olmak!” Veya Meryem Olmak…

(Yekpare günlüğümden bir pare… Kasım 2011) Bugün meryem suresinde Hz Meryem ile ilgili okuduğum pasaj beni gerçekten etkiledi. Bu yüzden pasajın bana hissettirdiklerini paylaşmak istiyorum. Hani İsa’yı (as) ihbar eden havari kralın askerinin İsa’yı tanıyamaması nedeniyle : “Bunların hangisi İsa?” diye yönelttiği soruya “İşte insan!” diyordu ya, “İşte insan!”… Bende asrın modernite kıskacında sıkışmış kadınını sorgulayan vicdanıma dönüyor ve bana (daha&helliip;)