Benim İçin En Önemli Şey Allah Diyebiliyor musunuz ?

İnanmayanların “Allah” diye bir kavramı olmadığını biliyoruz, ya inananların yada inanıyormuş gibi yapanların durumu ne olacak. Kuran`da da söylediği gibi ikiyüzlülere ve kafirlere bile, dünyayı kim yarattı diye sorulduğunda verdikleri cevap ” Allah “oluyor. Buradan çıkan sonuç şu; insanların çoğu Allah`ı biliyor ama O`nun tam olarak büyüklüğünü, her an heryerde olduğunu, zaman kavramının olmadığını, herşeyi duyduğunu ve gördüğünü, içimizi bildiğini (daha&helliip;)

GERÇEKTEN YALNIZ MISIN?

Gerçkten çok mu yalnızsın, ya da senin yalnızlığın neye göredir, ne kadar ifade edebilirsin, seni yalnızlığa iten düşünceler nelerdir, kimler yalnız bıraktı, niçin yalnız bırakıldın! ne zamandır yalnızsın… .? Sen yalnız olduğuna nasıl inandın ve kendini nasıl bu kadar köşelerde hissedebildin; Yalnızlığını kimlerle ya da nelerle paylaşıyorsun? Yalnızlık adı verilen bu durum anlamsız, gerçeklerden uzaklaştıran, gençliğin, insanlığın ve özellikle de (daha&helliip;)

Hz. Musa filmini seyrettiniz mi?

Televizyonda geçen gün H. z. Musa ile ilgili bir film seyrettim. Çok etkileyiciydi. Filmi seyrederken, Kuran`da geçen ayetlerde gözümün önünden geçiyordu. İnsanın dinle ilgili olanları televizyonda yada sinemada seyretmenin ne kadar etki verici olduğuna bir kere daha şahit oldum. Filmde H. z. Musa zamanıyla ilgili olarak Kuran`da geçen ayetlerin dışındaki olayların doğru olup olmadığını bilemeyiz. Beni ilgilendiren ve etkileyen Kuran`la (daha&helliip;)

Hakkı Söz Edinmeyen GÖNÜL ÇELENLERE!

Yıllanmış hayatına şahit tuttuğun asparagas manşetler miydi seni avutan. Yoksa akreple yelkovanın apansız takibi miydi vuslatı sana unutturan. Sadece taşıdığın sancağın altında binlercesinden aldığın bağlılık yeminleriydi seni güvende kılan. Emrine amade yoldaşların vardı seni dünden, bugüne taşıyan… Ayların biriktirdiği toz zerreciklerinin her birine anlamlar yüklemek kadar boş geçmiş olan bir ömrün ünlemindesin. Şaşkınsın gizlediğin korkuların ve telaşlarınla beraber. Meğer hakmış (daha&helliip;)

Bakara 153 ten Satırlarıma Yansıyanlar (acizane)

Gözler karanlığa alışalı çok olmuş bu iklimde. Buz tutmuş yürekler hasret bir damla rahmete. Alınlardaki mühürler silineli bir hayli zaman geçmiş üzerinden. Kıyamlar öksüz, rükular yetim, secdeler terkedilmiş bu diyarda. Elleri semaya, gönülleri Rahman’a açmak zor gelir olmuş. Hamdlar en derin kuytulara sinmiş beklemekte. Solgun çehreler, yeşermeyen ümitler…Kimsenin umurunda değil bir tutam ışık. Her adımda bir öfke, her adımda bin (daha&helliip;)

Yüreğimdeki Tarifi İmkansız Dosta

Yüreğim ne kasırgalar geçirdi, ne boranlar kopardı dost dediklerinden dostum dediklerinden. Bu yüreğim nicelerini dost bildi, bâki Dostu bilmeden, `O`nu yüreğinin derinliklerinde hissedemeden. Dilim bunları söylerken, gönlüm tarifi imkansız haykırışlarda, `Seni` arayışta. Dost dedikleri nasıl bir şeydir ki, benim serhad gibi yüreğimi birden sallandırdı. Dosta tutku dedikleri nasıl bir duyguydu ki, gönlüm Hazreti Yusuf (aleyhisselam)`ın kuyuda tutsak olduğu zaman gibi (daha&helliip;)

Ayıkla Hadisin Taşını

Dinin kaynağını sadece Kuran olarak kabul etmeyen gelenekçi kesimde bu günlerde enteresan şeyler oluyor. Modernleşmenin gereği olarak (ne demekse) bazı hadisleri ayıklayacaklarmış. Hadis dedikleri şeylerde onlara göre dinin asıl temellerinden biri. Onlar çoğu zaman Kuran`a göre değilde hadise göre hüküm verirler. Şimdi ayıklamaya çalıştıkları hadislerde, onların en güvenilir hadis kaynaklarının olduğunu söyledikleri hadis kitaplarında var. Yani ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. (daha&helliip;)

Bize verilen en büyük nimet ne ?

Arkadaşlarla konuşuyorduk, konu; acaba, bizim için en önemli nimet nedire geldi. Herkes birşeyler söylüyordu. Kimine göre görme verilen en önemli nimetti, kimi duymanın çok önemli olduğunu söylüyordu. Bazıları dokunmanın ve tat almanın çok önemli olduğunu söylerken, bazıları buna karşı çıkıyordu. Bazısı yürümenin, koşmanın ellerini kullanmanın verilen en büyük nimet olduğunu söylüyordu. Kimisi sevincin hatta hüznün önemini söylediler. Kimisi hizmetimize verilen (daha&helliip;)