HOŞGÖRÜ VE ADALET HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ

HOŞGÖRÜ VE ADALET HAKKINDA BİRKAÇ SÖZ

60: Ancak vahdeti vücûd eğitimi alan ve tek fâ’ilin, mevsufun ve mevcudun Allah olduğunu bilen ve bu düşünce ile yaşayan insan, tüm yaratılmışlara karşı şefkat ve hoş görüyle yaklaşarak, adaletli davranmaya özen gösterir. İşte bu insan;

“Allah adâletli, mûtedil davranmayı, adâleti gerçekleştiren, hak sahibine hakkını sağlayan, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî bir düzen kurmayı, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan Müslüman önderler, idareciler, askerî erkân ve Müslümanlar olmayı, akrabaya yardım etmeyi emreder. Meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği şeyleri, haksızlığı, saldırıyı, baskı ve zulmü, bozgunculuğu, şeriata karşı çıkmayı, kural tanımamayı, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapmayı ilminin-hikmetinin gereği yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliği sağlar. Size, düşünüp ibret almanıza vesile olur diye öğüt veriyor, sorumluluklarınızı hatırlatıyor, uyarıyor.” (Nahl,16/90) Ayetinin mazharı olmuştur.

61: Hoşgörü ve adalet, mazluma karşı zalimden yana tavır almak değildir. Hoşgörü ve adalet, mazlumun yanında olarak zâlime karşı tavır almaktır, zâlimin mazluma yaptığı zulme karşı durmaktır. Unutmayın ki, varlıklı ve nüfuz (söz geçirme gücü) sahibi insanların tarafını tutarak, fakir, mazlum ve güçsüz insanların haklarını yemek ve başkalarına yedirmek, Allah’ın hoş görmediği bir davranış olup, hoşgörü ve adaletten uzak olmaktır. Sevgili peygamberimiz de hoşgörü ve adaletten yoksun böyle münafıklara şöyle sesleniyor.

“Sizden öncekilerin helâk olmalarının sebebi şu idi: Seçkin biri suç işledi mi ona dokunmazlardı, güçsüzleri suç işledi mi hemen cezalandırırlardı.” (Âişe, Buhârî)

Ve yaratan yüce Allah’ta der ki:

“Eğer mü’minlerden iki grup öldüresiye birbirlerine girerlerse, aralarında sulh ve sükûn temin edin, aralarını, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzeltin, geliştirin. Şâyet biri diğerine saldırmaya, haksızlığa devam ederse, Allah’ın koyduğu düzenin kurallarına dönünceye kadar, saldıran tarafla savaşın. Eğer Allah’ın emrine dönerse, aralarında adâletle sulhu sağlayın. Ekonomik hakların ve sorumlulukların taksiminde de âdil davranın. Allah adâleti yerine getirerek düzen sağlayanları sever.” (Hucurat,49/9)

Adalet, tarafsızca, hakkaniyetle, dürüstlükle, hoşgörüyle, merhamet ve şefkatle davranarak sağlanır. Adalet, dil, ırk, renk, etnik köken, din, mezhep gözetmeden herkese eşit biçimde uygulamaktır. Yalnızca zengin, varlıklı ve nüfuz (söz geçirme gücü) sahibi olanlara değil. Adalet, dediğim gibi olursa adalettir!

Ey insanlar, unutmayın ki:

“Şüphesiz Allah, emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir.” (Nisa,4/58) Buyurmaktadır.

Ey insanlar bu sözlerimi, anlayana, anlamak isteyene, ehli olana söyledim, kızmayın yâhû. Sizler, gene de bildiğiniz gibi davranın, istediğiniz hâl üzere yaşayın. Hayat sizlerin hayatı ve dilediğiniz şekilde yaşayın.

Yahyâ Sâlih Altındağ (Fakîrullâhmelâmî) Kelâm-ı Sâlihiyye -III- Kitabı, s, 30-31-32


About the Author
Author

Fakirullahmelami Neden Fakirullahmelâmî?!. Çünkü İnsanoğlu'nun varlığı bir hayal mesabesinde olduğu gibi,var olduğunu zannetmesinden dolayıdır ki,benliğine kulluk etmektedir.Hakikat de Allah var başka birşey yok.İnsanoğlu yokluğunu bilip Hak'da fakir olduğunu bilmesi gerek.Bu yüzden insan fakirdir.Yani Fakirullahtır(Allah'ın Fakiri)'dir. Fakirullahmelâmi

Leave a reply

Name (required)

Website