Neden mutlu değiliz? Neden mutluluğu arıyoruz? İnsanın en büyük 2 özelliği mutlu olma çabası ve birşeyin mutlaka kulu olmasıdır. İnsan, kalbindeki hanif fıtratı gereği daima mutluluğun peşinde koşar. Mutluluğu bulmak için elinden geleni herşeyi yapar. Aşağıdaki örnekler size tanıdık geliyor mu? Ah bi üniveristeyi kazansam çok mutlu olucam Ah şu okul bitsin iyi bir işe gireyim çok mutlu olucam Ah
(daha&helliip;)
Herhangi bir anda, herhangi bir olay karşısında içimizdeki sesler konuşmaya başlar. Nefs: Ne gıcık kadın ya, sinir oluyorum. Ruh: Kadın yeni doğum yaptı morali bozuk. Nefs: Yok onun yapısı böyle, çirkef o. Ruh: Aslında haklı yönleri de var. … … … Bu konuşmalar sonucunda Serbest İrademiz iki taraftan birinin talebini seçer ve bu seçim sonucunda Aklı ile kumanda ettiği fizik
(daha&helliip;)
”Türk´üm, bundan gururluyum, ülkemde yaşamaktan çok mutluyum, bir ülkeye sahip olduğum için çok gururluyum” Kim itiraz edebilir bu sözlere? Ama.. Türk olmak, ülkesinde yaşamak, diğer dillere, milletlere, ırklara, cinslere saygı duymamak anlamına geliyor değildir? Değil mi? Ne yazık ki bazı insanlarımız bu görüntüyü verebiliyorlar zaman zaman. Ve bu tutum, bu tavır bitmek tükenmek bilmeyen bir iç sürtüşmenin ve çekememezliğin bir
(daha&helliip;)
Kur-anı anlmamızda ışık tutacağına inandığım Kur-ani doğrulardan yola çıkan kardeşimizden aldığım bir yazıdır. aynen aktarıyorum…. Selam ile. VAHİY-AKIL İLİŞKİSİ” Allah’ın selamı, rahmeti, bağışlaması O’nu razı eden ve etmeye çalışan kulları üzerine olsun. Bu gün Allah izin verirse, konuma “akıl” ile başlayıp, daha sonra da “vahye” değineceğim. Bu iki kavramdan bahsederken onlardan ayıramayacağım bir diğer kavramı tabiri caizse sacayağının üçüncü ayağını
(daha&helliip;)
Dikkat edersek şimdiye kadar gelen, günümüzde hala yaşanan ve büyük ihtimalle hala devam edecek olan en büyük yanlışlardan bir tanesi de, aklımızdaki dini Kuran`da aramamızdır. Böyle olunca da aklımızdaki bazı doğru bildiğimiz davranışları Kuran`da bulamayınca, Kuran eksikmiş, yetersizmiş gibi bir anlayış beyinlere yerleşiyor ve İslam gerçek mahiyetinden saptırılmış oluyor. Halbuki bizim yapmamız gereken tek şey, aklımızdaki dini Kuran`da aramak değil
(daha&helliip;)
Allah’a inanan insanlar, O’nun adaletinden şüphe etmezler. Ancak dünya hayatına dalıp sonrasındaki ahiretin, sonsuzluk yurdunun varlığını tam idrak edemeyip bir an için bile olsa unutanlar Allah’ın adaletle hükmetmesinin ve adaletin tam olarak gerçekleşmesinin yerinin bu dünya hayatının olmasını beklerler. Durum böyle olunca da, adil olmayan davranışları gördüklerinde çok büyük bir üzüntü duyar, adaletsizliğin giderilmesi için Allah’a dua eder yada Allah’ın
(daha&helliip;)
Bugün kurandan veliler sözcüğünden yola çıkarak, Allah neler anlatmak istiyor onu anlamaya çalışalım. Önce şu ayete bakalım. (Araf sur. 3: Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. ) Bu ayette veli sözcüğüyle kimlerden bahsediyor önce onu düşünmeliyiz, daha sonra kurandan diğer ayetlerle karşılaştırdığımızda her şey ortaya çıkacaktır. Şimdide yazacağım
(daha&helliip;)