Yaratılışı kabul etmemek uğruna her şeyi tesadüfle yorumlamaya çalışmak kadar insanı komik ve acınası duruma düşüren bir şey daha yoktur hayatta. Yaşamın tesadüfen ortaya çıktığını iddia etmek; külkedisi masalındaki balkabağının altından yapılmış bir at arabasına dönüşmesi kadar masalsı bir iddiadır. Kendinizi masalın akışına bırakırsanız belki gerçekçi gelebilir bu size. Yazık ki bu, gece yarısına kadar sürecek bir gerçekliktir! Evrendeki bunca
(daha&helliip;)
Günümüzde her şey hız üzerine kurulmuş gözüküyor. Her geçen gün daha hızlı ulaşım araçları yapılıyor ve hız rekorları kırılıyor, işler daha hızlı yapılmaya çalışılıyor, bilgiye çok daha hızlı ulaşılıyor, işlemler daha hızlı yapılıyor. Hatta futbol ve basketbol gibi oyunlar bile çok daha hızlı oynanıyor, oynanması için kural değişikliğine bile gidiliyor. Durum böyle olunca yani günümüzde daha hızlı eşittir daha iyi
(daha&helliip;)
Eğer Herkes Ayetlerin Dediğini Yapsaydı Nasıl Bir Dünya Olurdu? Eğer dünyadaki tüm insanlar imanlı olup ayetlerin dediğine harfiyen uysaydı nasıl bir tablonun karşımıza çıkacağını anlattığım yazım birçok yerde yayımlanmıştı. Şimdi de bu yazım video haline getirildi: Ruhçuluğun ve uzantısı Tasavvufun içyüzü Bir arkadaşımla birlikte hazırladığımız videolarımız: http://www.myspace.com/video/vid/44778790 http://www.myspace.com/video/vid/60925325 19 Mucizesi ve işlevi Selam ve sevgiler
(daha&helliip;)
Mezhep-hadis takipçilerinde yaşlanmayla mücadele edilemeyeceği inancı hakim olmuştur. Bu inancın çıkış noktası uydurma rivayetlerdir elbette. Ayrıca yine hadis-mezhep ve tasavvuf öğretilerinde uzun ve sağlıklı ömür için çabalamak, yeryüzündeki sıkıntıları en aza indirgemek için mücadele etmek dünya düşkünlüğü gibi gösterilmeye çalışılmış çoğunlukla ve karşı çıkılmıştır. Ama Kuran, yani İslam öğretisinde durum çok farklıdır. Zaten mezhep ve tasavvuf öğretileri İslam dini ile
(daha&helliip;)
Dinler tarihi alanında dinlerin oluşumu ile i1gili 19. ve 20. yüzyıllarda ağırlıklı olarak kabul edilen yaklaşım; yine 19. yüzyılda yaşamış olan August Comte’un toplumların gelişimi konusunda ortaya koyduğu evrimsel 3 hal yasasını esas almıştır. Buna göre toplumlar sırasıyla teolojik, metafizik ve nihayet pozitivist evreyi yaşayacaklardır. Bu yaklaşım dinler tarihine ve dinlerin oluşumuna da uygulanmıştır. Buna göre dini insanlar uydurmuştur; insanlar
(daha&helliip;)
Hayatımızın içindeki her şeyin ardında bir tasarım olduğunu biliriz. Hayranlık ile incelenen son teknoloji güzel bir arabanın doğada bu şekli ile bulunmadığını bilirsiniz. Bu arabanın o hale gelene kadarki aşamalarını ve ardındaki tasarımı düşünürsünüz. Bir heykeltıraş tarafından yontularak törpülenen taşların kazandığı şekil ve suretlerin de bir tasarım sonucu meydana çıktıklarını bilirsiniz. Tarih boyunca dikilmiş çeşitli anıtlar ile yazılmış kitabelerin de
(daha&helliip;)
Dil veya lisan, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlıktır. Mutlak anlamda dil, düşüncenin ve dünya görüşünün iletişim aracı olarak tanımlanır. Dil, kuşaklar arasında ve aktüel durumda insanlığın kullandığı bağdır. Bu bağ kültürün taşıyıcısıdır. Bundan dolayıdır ki, dil ve kültür birbirini sürekli etkileyen iki olgudur. Bu iki
(daha&helliip;)
Esirgeyen bağışlayan ALLAHIN adıyla zaman kavramı beynimizin agılaması tanrının bilgisayarının gönderdiği sinyalleri beyinlerin okuması beyinlerin birleşmesi sonucu meydana gelen zaman ekranında görüntülenmesi mekan yaşam dediğimiz şey eskiden flimler bobin halindeydi bir tır dolusu filim avuç içi kadar bir hart diske sığmaktadır sürekli seyrettiğimizde 15-20 günlük bir zamanı hapsetmiş oluyoruz zaman yok mekan yok dvdiyi nekadar inçelerseniz inçeleyin hiç bir şey göremezsiniz okuyucu
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 18
- 19
- 20
- 21
- 22
- …
- 39
-