Kur’an’a göre; ilahi teklife muhatap olma sonucunu doğuracak olan “benlik, akıl, zekâ, duygular ve özgür irade” potansiyeline sahip “insan” bilgi sahibi olabilecek, öğrenebilecek[1], kavrayabilecek, konuşabilecek, kendini ifade edebilecek[2] şekilde donatılıp, geliştirilip tekâmülünü/gelişimini tamamladıktan sonra[3]; ona araştırma, inceleme eğilimi verilmiş ve bu öğrenebilme/zeka/kavrama/anlama/beyan etme/konuşma yeteneğine binaen yaşayan diğer canlı türlerinden ve önceki ümmetlerden sıyrılıp[4], seçilerek[5] halife olarak yeryüzüne tayin edilmiştir. [6] Bu
(daha&helliip;)
“Bir Linç Videosu İzledim, İzlemez Olaydım” Dün gece sosyal medyada paylaşılan (birkaç yıllık cep telefonu çekimi) bir videoyu izledim. Bırakın insanlığımı var oluşumdan bile utandım. Ben böyle insanlarla aynı dünyada değil aynı kainatta yaşadığıma utandım. Aynı havayı ciğerlerime çektiğim için utandım. Aynı toprağa ayağımı bastığım için utandım. Aynı yörüngede dolaşan bir güneş sisteminde olduğum için utandım. Aynı güneşe baktığım
(daha&helliip;)
Bizler inancımızı yaşarken, Kur’an merkezinden o kadar uzaklaşıp, hurafelerin etkisinde kaldık ki, bizlere öğretilen yanlış itikatları, Allah ın ayetleriyle anlatmaya, izah etmeye kalksanız bile, kabul görmez oldu. Çünkü Allah ın koyduğu, sınırların dışına çıktık. Dini bir konuda konuşmak istediğinde, hemen öne sürdükleri, senin Arapça ilmin ne kadar ki din adına konuşabiliyorsun olmakta, böylece toplum susturulup, korkutulmaktadır. Böylece istedikleri inancı ve
(daha&helliip;)
Bizler müslümanlar olarak çok şükür hepimiz Allah’a inanıyoruz. Onun bütün alemleri yarattığını, eşinin ve benzerinin olmadığını, herşeye gücünün yettiğini kabul ediyoruz. Peyki bu inancımızı yeteri kadar özümseyebilmiş durumda mıyız? Bunun gereklerini ne ölçüde yerine getirebilmekteyiz? Allah’a gerçek anlamda inanmanın en temel sonuçlarından birinin onu herşeyden daha çok sevmek olduğunu düşünüyorum. Öyle bir yaratıcı düşünün ki gücü herşeye yetiyor, ilmi sınırsız,
(daha&helliip;)
Allah`ın sevgisi, merhameti, selamı, muhabbeti, bereketi, yardımı ve desteği tüm Müslüman ve Müslüman olacak kardeşlerimin üzerine olsun. Tefekkür ayı ramazanın bereketinden faydalanmaya çalıştığımız bu günlerde dikkatinizi seçim yaparken neleri öncelediğimizi ve neleri üstün tutup daha çok sevdiğimizi tefekküre ve tefekkür ederken de dikkatinizi; hevamızı mı, dünyayı mı, asabiyetimizi mi, mezhebimizi mi, din adına yazılmış diğer kaynakları mı, kendilerine evliya, mürşit,
(daha&helliip;)
Bir kardeşimiz, benim Kur’an ı anlamak için, emin olmadığımız bilgilerden yararlanmak yerine, yine Kur’an dan yardım almalıyız şeklindeki bir yazıma, aşağıdaki ayeti kendi okuduğu mealden yazmış ve rivayet hadisler olmasaydı, Kur’an ı bugün bizler anlayamazdık, düşüncesini savunmaya çalışmış. Ayeti önce, arkadaşımızın yazdığı şekliyle yazalım, “Biz sana zikri indirdik. Tâ ki kendileri için indirilen Kur’an’ı insanlara açıklayasın ve tâ ki onlar
(daha&helliip;)
“İzdüşümü | Akletmeyle İlgili Ayetlerden Örnekler” Atalarını, büyüklerini kendilerine rehber edinenler için inananları gerçek inançtan uzak tutmaktan başka bir işe yaramayan birçok söylem var… Bunların en başta gelenlerinden birisi de “Kendi aklınla Kuran’ı anlayamazsın” sözüdür. Öylesine sakat bir söylem ki bu sözü kendine ancak aklını kullanamayanlar rehber eder. Ne kadar da büyük bir kolaycılık! “Ben düşünmeyeyim, aklımı kullanmayayım, kitabı okuyup
(daha&helliip;)
Öncelikle Kitabımızın anlaşılması adına Çeviri yapan tüm çevirmenlere Teşekkürü bir borç bilirim. Şu da bilinmelidir ki Hatasız hiçbir çeviri yoktur… Hatasızlık Allah’a mahsustur. Takvalı olmaya çalışmak adına! Antik çağlardan günümüze kadar sürekli din adına, Allah adına hareket ettiklerini iddia eden kişiler-gruplar kendilerini seçkin addedip özel bir zümre oluşturmaya çalışmışlar… Kişisel çıkarımlarını din adına pazarlamışlardır. Nebi- Elçilerin getirdiği mesajlar sürekli kişi
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 54
- 55
- 56
- 57
- 58
- …
- 136
-