“Tövbe de!” diyerek ve yerinde titreyerek uyardı çocuğu “O o kadar ilim sahibi kıymetli bir zat, şeyh efendinin bir daha sakın elini öpmemezlik yapma!” Küçük delikanlı başını öne eğdi, biraz düşündükten sonra saçıyla kaşının arasını iki parmağıyla hafifçe sıvazlayıp “ama neden” dedi “Sen benim büyüğümsün. Senin elini öpünce mutlu oluyorum. Çünkü sen beni seviyorsun. Ama o adam neden elini
(daha&helliip;)
“Buyrun Kartvizitim Diyenler!” Düşünelim… Bir öte dünya tasavvuru… Azap sadece cehennemden mi ibaret? Ya hayal kırıklığının azabı! Ya çok büyük bir ümitse! Başka bir ümide gerek bile bırakmayan! Ki bu kadar büyük olursa umut! Hadi bir yolculuk yapalım hep beraber, bir sanal gerçeklikte. Bakalım neler olacak? Hadi bakalım ne hissederiz, eğer böyle olursa!… 103-Asr 1,2,3 “Yemin ederim zamana: İnsanlar
(daha&helliip;)
Geçenlerde bir arkadaşım İskandinav ülkelerinin bulunduğu bölgenin intihar vakalarına en sık rastlanan bölge olduğunu, aynı zamanda bu bölgenin dini inançsızlığın da en yoğun görüldüğü yer olduğunu söyledi. Bu ikisi arasında bağ kurmak kaçınılmaz gibi geldi bize. Genelde insanlar hayatın anlamsızlığı, boşluğu, kişisel tercihle gelinmeyen bir hayatta yaşanan sıkıntıların üzüntülerin dayanılmazlığı üzerinde yoğunlaşarak, inanılmaz bir depresifliğin içine giriyor ve daha fazla
(daha&helliip;)
İslam dininde kadın tartışmaları üzerine yazacağım bu ikinci yazımda Kuran’da boşanan kadına verilen hakları, boşanan kadının nasıl da korunduğunu anlatmaya çalışacağım. Allah boşanan kadınların üç aybaşı süresince başka birisi ile evlenmeden beklemelerini emretmiştir. Bu durum genellikle kadının hamile kalmış olması durumunda bunun fark edilmesi ve çocuğun babasının bilinmesi amacıyla yapılmış bir düzenleme olarak yorumlanmıştır. Kadınlar için çok önemli sıkıntılar doğurabilecek
(daha&helliip;)
“Peygamber Yolunu Kim Takip Ediyor?” “Kuran’a ne kadar sarılırsak o kadar yolumuzu şaşırmayız” prensibine rağmen kimilerimiz “acaba yanlış yola mı saparım” endişesi ve “acaba böyle söyleyenler peygamberimizin yolunu terk etmiş olmuyor mu” tereddüttü ile dinimizi Kuran’dan öğrenmeye soğuk bakıyor. Ne kadar “Kuran yeter” denilse de “Evet öyle ama…” diye başlayan cümlelerimizi genellikle “peygamberimizin yolu…” diye başlayan başka ifadelerimiz takip
(daha&helliip;)
Dirilt bizi ey Kur’an! Hayatımıza yön veren senin ahkamın olsun. Seni bize gönderen yüce Yaratıcımızın emri yeryüzünde hakim, beşeriyet seninle mutmain olsun. Hayatımız boyunca hep birilerini örnek aldık. Kimi zaman bizden daha fazla bilenleri, kimi zaman önder olarak gördüğümüz bazı kimseleri, kimi zaman hayatları koşuşturmaca içerisinde olanlar, kimi zamanda iyi edebiyat yapanlar hep bizim fark ettirmeden kendilerini örnek aldığımız
(daha&helliip;)
“Allah Bize Yalan mı Söyledi!!!” Dönüştürülmüş Hıristiyanlık inancındaki bazı şirk yüklü anlayışları hepimiz az çok biliyoruz. İsa Peygamberi Allah’ın oğlu gören anlayışı, onun kendisini bütün Hıristiyanların günahlarının affedilmesi için feda ettiğine dair uyduruk rivayetleri, sonradan uydurulmuş din adamları sınıfının masum Hıristiyanları nasıl kendilerine köle ettiğini duyup duruyoruz. Aynı şekilde dönüştürülmüş Musevilik inancında da yine din adamları zümresinin gerçek Tevrat’a
(daha&helliip;)
“Cennete Hoş Geldiniz ama Boş Geldiniz!” Ömür boyu korkutuldunuz ve türlü âlimler ve onların takipçileri tarafından hep yönlendirildiniz. Kendiniz düşünmek yerine düşünmeyi hep başkalarına havale edip, siz düşünenlerin söylediklerini yaptınız. Okuyup anladığını düşünenlerin hitabetlerini ve peygamberin adını ağızlarına alışlarında kürsüleri gözyaşları içerisinde yumrukladıklarını ve de o esnada cemaatten “Allah!” diye nida edenlerin sesleriyle yüreğiniz yerinden hopladı. Ah ben, dediniz,
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 60
- 61
- 62
- 63
- 64
- …
- 136
-