Hepimiz hayatımız boyunca birçok kez seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Bu seçimleri yaparken göz önünde bulundurduğumuz kriterler ne yazık ki dünya hayatından alacağımız fayda ile karşılaştırılıyor. Yaşadığımız hayatın sonunda bir ölüm gerçeği olduğunu unutarak kendimizi bu dünya hayatına kaptırıyoruz. Okulumuzu, işimizi, eşimizi seçerken bizim için en önemli etkenler bunların imanımıza katkısı ve inançlarımızı kötü yönde etkilememesi olması gerekirken yapılan tercihlerde
(daha&helliip;)
Allah dinde zorlama yoktur der. Hiç kimse karşısındaki bir insanı, kendisi gibi iman etmeye zorlayamaz. Çünkü hepimiz imtihandayız, her Müslüman kendi imtihanını yaşamakla bizzat mükelleftir. Daha açıkçası kendi imtihanını, başka kişilere havale edemez, onların sözleriyle yaşayamaz. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyorsa, imtihanımızın da kaynağı yalnız Kur’an dır. Kur’an terbiyesi alan bir Müslüman, hiçbir zaman kendisini temize çıkartarak, karşısındaki
(daha&helliip;)
Okuma kılavuzu: Yazının tamamı http://www.scribd.com/st3792 adresinden indirilebilir. Bu yazı önyargı ile okunacak bir yazı değil. Hiç bir düşünce kalıbına, kampına, siyasi akıma bağlanmayan, unvansız, dini eğitim almamış biri tarafından, herkes okusun diye kısa yazıldı. Bu yazı yeni bilgi içermez, gün gibi ortada olanın beyanından ibaret. Ancak gün gibi ortada olanın fark edilmesi çoğu zaman çaba gerektirir. İlk bölüm sadece Kuran’ın izlenmesi
(daha&helliip;)
Kuran’da Allah bizlere dinini kemale erdirdiğini belirtiyor. Yani Âdem Peygamberden itibaren Allah peygamberleri aracılığıyla din göndermiş, bu dinlerin temel mesajı aynı olmakla birlikte bu dinler arasında gönderildikleri toplum ve dönem nedeniyle çeşitli farklılıklar olmuştur. Allah, Peygamberimiz ve O’nun aracılığıyla gönderdiği Kuran ile dinini kemale erdirmiştir. Yani Kuran’ın indirilmesinden itibaren Kuranla muhatap olma şansı olan herkesin inanmak ve uygulamakla yükümlü olduğu
(daha&helliip;)
İnsan, samimi imanının derinliğine göre sever, sevilir. Allah’ın yarattığı varlıklardaki sevgi, şefkat ve coşku meydana getiren yönleri görebilir; tümünden haz alır. Gerçek anlamda iyi, şefkatli, merhametli olmak imanın getirdiği birer nimettir; birer güzelliktir. İnsan, Allah’a aşkla bağlıysa O’nun buyruklarına çok titiz olur, en çok O’nu sever ve en çok O’na saygı duyar. Bencil ve nefsine düşkün olmaz. Şefkatli ve koruyucu
(daha&helliip;)
Hüküm hiç şüpesiz Allah’ın dır. Allah adına konuşanların hükmü ise, gerçek müslümanı doğru yoldan uzaklaştıran bir fısıltıdan başka bir şey değildir. Müslüman olarak Kur’an’ın çığlığını duymayanlar malesef Allah adına hüküm verenlerin fısıltısına kulak kabartmaktadırlar. Kulaklarımızı Kur’an’ın çığlığına kapatmak yerine, kulağımızdaki fısıltılardan kurtulmalıyız. Allah bizi kuranla uyarıyor. Bu uyarıyı dikkate alıp Allah’ın kelimelerine sımsıkı sarılmalıyız. Allah bizden, Kur’an’ın ipine sarılmamızı ve
(daha&helliip;)
TV de bir film takıldı gözüme: The Day After Tomorrow (Yarından Sonra). Filmde, buzul çağı dünyaya hâkim olur ve dünyanın birçok bölgesi donar. Elbette milyonlarca insan ölür, sadece kahramanlarımız “ölümü alt ederler”. Ölümü alt etmek mümkün müdür gerçekten? Yoksa sadece bugün ölmedik diye aslında hiç ölmeyeceğimizi mi zannederiz? Kahramanlarımız büyük felaketleri atlatarak ölümden kurtulmuşlar, ekranların karşısındaki bizlere de “oh ölmediler” sevinci yaşatmışlardır.Sanki hiç ölmeyeceklermişçesine sanki hiçölmeyecekmişizcesine… Uğrunda çalıştığımız,
(daha&helliip;)
Son yıllarda büyük şehirlerin ana caddeleri olsun, siteler olsun, banka önleri olsun, trafik ışıkları olsun hepsinde 24 saat kayıt yapan kameralar var. Her hareket kayıt altında. O kadar ki polisler bile suçluları yakalamak için çevredeki kameralara başvurmak zorunda kalıyor. Kısaca kameraların olduğu bölgeler birer BBG evi konumunda. Kameraların varlığını bildiğimiz yerlerde biz de gayri ihtiyari olarak hareketlerimizi düzenliyoruz. Örneğin
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 67
- 68
- 69
- 70
- 71
- …
- 136
-