Biz Müslümanların yaptığımız en önemli hatalardan biri yaşadığımız zaman ve mekânın etkisinde oluşan fikirlerimiz, değer yargılarımız ile Allah’ın sistemini yargılamak. İnanmayan birinin yaşadığı zamanın, kültürel altyapısının değer yargılarını “en doğru” kabul etmesi belki normal sayılabilir de her şeyin yaratıcısı ve sahibi, insanı yaratan, tüm düzeni var eden bir tanrının varlığına inanan kişinin olayları yargılarken ölçüt olarak bu tanrının yasalarını değil
(daha&helliip;)
Anlamı kaydırılan önemli kavramlardan biri de “takva” kavramıdır. Takva kavramı ile kastedilen anlam/anlamlar tam olarak yansıtılamadığı için, Allah bir öcü gibi lanse edilmekte, sonsuz merhamet sahibi yüce Allah’a itaat, bir korkunun ürünü olarak ortaya konulmaktadır. Dinin korku ürünü olarak takdim edilmesi “Allah’ın ve sisteminin (dinin) var olmadığı”, “halkı kendi egemenliğinde tutmak, onları istediği gibi yönlendirmek isteyen akıllı devlet adamlarının din
(daha&helliip;)
Dedim ki Kuran neyinize yetmiyor? Cennette altın yok, miraç yok, Muhammed Peygamberimize mucize yok, Sabit dua yok din çok basit iyisi mi biz zorlaştırıp kılavuzcu olalım da bir meslek edinelim. Kimisi gerçekler için çaba gösterir kimisiyse buna yüz çevirir, Allah’ın gerçeği bilmesini istemediği günahlarını arttırması için fırsat verdiği insanları bizim elbette garanti olarak bilgilendirme şansımız olamayacaktır. Bu yüzden hükme saygılı
(daha&helliip;)
Zamanın hızla ilerlediğini farkedebilmek için şöyle geriye dönüp bakalım. Uzun yıllar geçmesine rağmen herşey sanki dün yaşanmış gibi gelir insana. Çocukluk yılları, okul heyecanı, evlilik ya da hayatımızın dönüm noktası olan diğer olaylar.. Hepsinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen herşey yeni gibidir hafızamızda.. ‘Nasıl geçti bunca yıl anlamadım’ dediğimiz olmuştur mutlaka. Peki bu kadar çabuk geçen bir ömrü nasıl değerlendiriyoruz?
(daha&helliip;)
Dini rüya tabiri / Dini rüya yorumu diye bir şey varsa yorumu; hayır olsun, Allah bilirden ibarettir. Aksini savunanların bundan muhakkak bir geliri vardır bana göre, eğlence uğruna kendilerini yakanlar hariçtir. Sonuçta bu da fal gibi bir şeydir. Bu işin kahinleri (büyücüleri) tahminleme yaparak geleceğinizi sözde tahminlerler. Her insan gördüğünün neden kaynaklandığını aşağı yukarı tahmin etsede, etmemesinde de bir sakınca
(daha&helliip;)
Yaşamımız boyunca hep birileri gibi olup çeşitli beklentiler içinde yaşamaya çalışırız. Mevsime göre renk alan bir yaprak gibi şekilden şekle gireriz. Su misali önümüze konan her kaba girer ve o kabın kalıplarını benimseyerek her bir şey oluruz da bir türlü biz olamayız. Her dönemde yeni bir giyim tarzı, saç kesimi ya da yaşam tarzı çıkar ortaya. Alır elimize makasımızı trende
(daha&helliip;)
Hıristiyanlar için kilise günü pazardır. Günleri sayın deseniz bir çocuğa pazardan saymaya başlar. Yahudilerin günü ise Cuma akşamından Cumartesi akşamına ulaşıncaya kadar sürermiş. Yani Cuma bizim tatilimiz ibaresi şu anlama geliyor, cuma mesayi bitiminden cumartesi akşamına dek yani pazarları iş başı çalışma ve fetih bizimkisi çifte tatil vizyonluk.. Ancak bizler Avrupa gibi Cumartesi ve Pazar yaparak ülkede Müslümanlardan çok, Hıristiyan
(daha&helliip;)
Kur’an, alemin kadınlarına üstün kılınan Hz. Meryem ve samimi imanlarından kaynaklanan güzel ahlaklarıyla örnek olan kadınlar dışında, inkarı seçen ve bu yüzden azapla karşılık gören kadınlar hakkında da bilgi verir. Dikkat çekilen kadınlardan ikisinin en önemli ve ortak özellikleri ise peygamberlerin eşleri olmalarıdır. Peygamberler Allah’ın seçtiği, şereflendirdiği, ilimlerini ve kuvvetlerini artırdığı, üstün kılınmış güzel ahlaklı insanlardır. Eşleri, onların üstün ahlaklarına,
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 83
- 84
- 85
- 86
- 87
- …
- 136
-