Allah Kur’an ın tümüne iman etmiş görünüp de, hurafe inançlarını yaşamaya devam etmek için, ayetlerin bir kısmının üstünü örten, görmezden gelenlere Kur’an kâfir der. Yani Kur’an ın tüm ayetlerine, koşulsuz ve şartsız iman etmemizi ve hayata geçirmemizi emreder. Peygamberimiz e iman eden bir kısım Ehli kitap, kendi hurafe inançlarına da iman etmeye devam etmek istemişlerdi. Bunu Allah asla kabul etmedi
(daha&helliip;)
Felsefe ve teolojik tartışmalar Tanrının varlığını ve onun Mutlak iyi olduğunu savunur ve Dünya da ki kötülüklerin varlığının hiçbir şekilde Tanrının varlığı ile bağdaştırılamaz olduğunu savunan görüşler günümüzde hala iyilik ve kötülüğün varlığı konusunda uzlaşamamışlardır. Kendimce sebebini sorguladım. Sizinle paylaşmama izin verin. Nereden geldik. Niçin buradayız. Nereye gidiyoruz. Sorularına cevap veremediğimiz sürece bu konuda uzlaşmayacağız. Özellikle Uzak doğu kökenli, Ağaç
(daha&helliip;)
Şanı yüce Rabbimiz Kuranda evrenle ilgili sahneleri anlatır .Bu sahneler de Allahın azemeti,kudreti ,egemenliğinin sınırsızlığı , sanatının inceliğini , varlık alemini kuşatması anlatılır. Bu durum Allahın varlığının ve var olma gerekliliğinin ifadesidir. . (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir. (2/117) Var olmak için hiçbir şeye ihtiyacının olmadığı( Samed) nın
(daha&helliip;)
Şayet Peygamberin ölümünden 200 yıl sonrasında horasandan Buhari diye biri kalkıp Mekkeye gelip RİVAYET- SÖYLENTİ toplamasa idi ve ondan sonrada hiç RİVAYET KÜLTÜRÜ oluşmasa idi ve bu güne kadar gelinse idi Bu gün yaşayan insanlar doğal olarak şu soruyu soracaktı. ^^ Kardeşim bu dinin peygamberi yaşamadımı, bir şeyler söylemedi mi , ona ait neden resim yazı gibi onu tanıyacağımız şey yok
(daha&helliip;)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla. Bundan yaklaşık bin dört yüz yıl önce, Arabistan Yarım Adasın’da, Mekke’de; İnsan ve toplumu bozulmuş ve iyice azmışken, birgün beklenmedik bir şey oldu. Bir ses duyuldu ; 1- Ey insanlar Rahman / her şeyi sevgi ile yaratan ve Rahim / sevgi ve merhameti oldukça bol olup, bütün yarattıklarına “Hakkın dağıtınmında adaleti uygulayan” Allah’ın adıyla
(daha&helliip;)
Nevzuhur; yeni ortaya çıkmış zuhur etmiş anlamında kullanılan (aslında günümüz Türkçe’sinde pek kullanılmayan) bir kavram. Aslına bakarsanız son zamanlarda bu kelime de yeniden zuhur etti. Velhasılı zuhur eden kelime olsun mehdiler, mesihler zuhur etmesin de… Kelime üzerinde bu kadar durmamın sebebi, “nevzuhur”u özellikle din bilgini olduğu iddiasında olanlardan son zamanlarda cümle içerisinde o kadar çok duydum ki bana artık konuyla
(daha&helliip;)
“ Benim kalbim temiz” sözünü hemen hemen herkes bilir. Birçok insan “benim kalbim temiz, benim kimseye zararım yok ya da Allah içimi biliyor ” gibi kalıplaşmış olan bu sözleri söyleyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışır. Kendisini, temiz kalpli biri olarak ilan ederek, çevresinde bulunan insanları da buna inandırmaya çalışır. Fakat Kur’an’ı Kerim’e baktığımızda, Allah’ın emir ve yasaklarını gerektiği gibi yerine getirenlerin ve
(daha&helliip;)
Allah tüm peygamberlere gönderdiği dinin adının, İSLAM olduğunu söyler. Yani Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların ortak dinin adı İSLAM dini olduğunu Kur’an dan anlıyoruz. Kur’an, Allah indinde tek din İslam dır der. Çünkü bu kelimenin anlamı teslimiyet ve Allah a itaat anlamındadır. Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman ismi ise, peygamberlere indirilen şeriatın ismidir. Her şeriat ne yazık ki, Allah ın dinini hurafe
(daha&helliip;)