Faiz konusunda çoğunluk farklı düşüncelere sahiptir. Bu düşüncelerin sebebi Kuran’ı açıp okumamaktan kaynaklanıyordur. Önce Kuran bu konuda bizlere neler söylüyor bir bakalım. Bakara Suresinin şu ayetleri çok çarpıcı niteliktedir: 275- Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: ‘Alım-satım da ancak faiz gibidir’ demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram
(daha&helliip;)
Ahlak: Ahlak, Arapçadan Türkçeye geçen ve Türkçede; bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları anlamına gelen bir kavramdır. Gelenek: Toplum içinde, herhangi bir bireyin, herhangi bir grubun ya da bütün toplumun doğru veya yanlış, iyi veya kötü davranışlarını belirleyen, yönlendiren ve şekillendiren sistemsel yapıya verilen addır. Her bilgi dalının kendine özgü kavramları ve özel terimleri vardır.
(daha&helliip;)
Allah’ın şehitleri ve O’nun yolunda yara alan adı bilinmeyen nice inananlar (gaziler) bizlere güzel bir vatan, güzel bir miras bırakmışlardır. Ata vardır vatan bırakır, ata vardır ancak adını bırakır. Her kul kendisinden sorumludur Allah’ın kendisine verdikleri neticesinde ama ziyan edersin ama paylaşır-aktarırsın.. 33/26: Allah, kitap ehlinden olup müşriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların
(daha&helliip;)
Bir tanıdığımın: “Herkes paçayı nasıl kurtarırım ona bakıyor, kimse sınavı nasıl hakkıyla veririm diye düşünmüyor” sözleriyle dikkatimi çekti ki bazen Allah’ın rızasını kazanma gayretini kolay yoldan cennete nasıl girerim düşüncesiyle ikinci plana atabiliyor, hatta unutabiliyoruz. Kendi kendimize hesaplara giriyoruz. “Sadakamı zekatimi versem, namazlarımı aksatmamaya çalışsam, e niyetim zaten iyi kalbim temiz, tamam ya cennete girerim heralde….kimseye zararım da dokunmuyor zaten.”
(daha&helliip;)
Allah, insanların Kendisine yönelmeleri için çeşitli olaylar yaratır; böylece Kendisini hatırlatır. Sıkıntılar, zorluklar da hep bu hatırlatmalardandır. Zorlu zamanlar, gaflet halimizi fark etmemiz için bize tanınan büyük fırsatlar. Çünkü bu sıkıntı anlarında aczimizi anlarız. Ardından vicdanımızın sesini dinlediğimizde ise, hatalarımızı görüp, düzeltmeye çalışırız. Allah’ın üzerimizdeki merhametidir; zor zamanlarda nefsimizin sesini pek duyamayız. Geveze olan, bencil tutkularının doyurulmasını bekleyen nefsimiz değil,
(daha&helliip;)
İçinizde bir sıkıntı hissediyor, Allah’ın ilhamı olan vicdanınızın yaptığı Rahmani uyarıyı dinlemiyorsanız.. İçinizden Kur’an’a uygun olmayan düşünceler geçiyorsa… Allah’ı anma konusunda gevşeklik gösteriyorsanız… Allah’ın sınırlarını korumaya, buyruklarını yerine getirmeye özen göstermiyorsanız… Planlarınız Allah’ın hoşnutluğu dışında farklı bir amaca yönelikse… Kendi çıkarlarınız diğer müminlerin çıkarlarından daha öncelikliyse… Kendinize ya da bir başka mümine yönelik kuşkunuz/kötü zannınız varsa… Özel olduğunuzu, yerinizin doldurulamayacağını
(daha&helliip;)
Allah, Yunus Suresi’nin 100. ayetinde aklını kullanmayanları pisliğe mahkum edeceğini söyler ve birçok başka ayette de Kuran’ı bizlere aklımızı işletmemiz için, üzerine düşünmemiz ve anlamamız için gönderdiğini söyler. Aklınızı işletmeniz ümidiyle Allah, ayetlerini size işte böyle açıklıyor. (2 Bakara Suresi- 242) Ayetler üzerine düşünmek, aklımızı işletmek ne demektir? Her bir ayeti Allah’ın bize bir seslenişi olarak düşünüp, bununla
(daha&helliip;)
Selamünaleyküm. 1959 doğumlu emekli Makine mühendisiyim. İstanbul’da oturuyorum. On yılı aşkın süredir meallerden Kuran okuyorum. Arapça bilmiyorum. Meallerdeki farklılıkları bazen bu doğrudur diyorum, bazen her ikiside doğru olabilir diyorum, bazenda doğrusunu Allah bilir diyorum. Dinin asıl kaynağını Kuran olarak görüyorum. Din anlanmında yanlızım, çevremde benim gibi düşünen kimse bulamadım. Kuran’dan iki ayet; 3-103 Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- …
- 79
-