ATEİZM YANILGISI-4

 

ATEİZM YANILGISI-4

Daha önceki yazılarımda kaldığım yerden başlayarak Allah’ın varlığına işaret eden delilleri incelemeye devam edelim.

Entropi Yasası ve Yaratılış

Termodinamiğin İkinci Kanunu ya da diğer adıyla Entropi Kanunu, doğruluğu teorik ve deneysel olarak kesin biçimde kanıtlanmış bir kanundur. Öyle ki yüzyılımızın en büyük bilim adamı kabul edilen Albert Einstein, bu kanunu “bütün bilimlerin birinci kanunu” olarak tanımlamıştır. Bu yasa evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğunu dolayısıyla materyalistlerin iddia ettikleri gibi sonsuz bir evrende yaşamadığımızı ispat eder. Ayrıca evrende kendi haline, doğal şartlara bırakılan tüm sistemlerin, zamanla doğru orantılı olarak düzensizliğe, dağınıklığa ve bozulmaya doğru gideceğini ispatlar ki bu da dolaylı olarak ateizmin en temel dayanaklarından olan evrim teorisini ciddi oranda temelinden sarsmaktadır. Buna göre;

  • Termodinamiğin birinci yasası bizlere evrende var olan enerjinin kendiliğinden var olamayacağını ve var olanın da yok edilemeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır. Evrenin içinde var olan hiçbir mekanizma ya da güç bunu gerçekleştiremez. Peki, bu sıfır (big bang) anında evrende var olan enerji ve madde nasıl var olmuştur?
  • Termodinamiğin ikinci yasası ise evrende var olan enerjinin sürekli olarak kullanılmaz hale geldiğini ve bu entropi artışıyla bir gün evrenin tümüyle bozulup çökeceğini ortaya koymaktadır. (Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.)

Şu an bizler sürekli bozulmakta olan bir evrende yaşamamıza rağmen var olan bir düzen sürmektedir. Eğer tüm evren materyalist düşüncenin iddia ettiği gibi sonsuzdan beri var olmuş olsaydı şimdiye kadar gerçekleşen entropi artışı evrenin çökmesine sebep olacaktı. Oysa evren hala varlığını sürdürmektedir. Bu yasalar bizlere evrenin bir başlangıç anında yaratıldığını açıkça göstermektedir. Tüm evren ve içinde var olan her şey bir başlangıç anında yaratılmıştır.

Entropi Yasası’nın Felsefi Sonuçları

Entropi ile ilgili bilgileri birçok kişi salt fiziksel bir konu olarak algılamakta ve ele almaktadır. Oysa Entropi Yasası, bizi çok önemli felsefi sonuçlara da ulaştırmaktadır. Bu, maddelenerek şöyle gösterilebilir:

1- Evrendeki ısı akışı tek yönlüdür ve bu akış geri çevrilemez (Termodinamiğin ikinci kanunu).

2- Buna göre evrende bir gün termodinamik denge oluşacak ve “ısı ölümü” yaşanacaktır. Kısacası evren ebedi değildir, evrenin bir sonu vardır.

3- Eğer evren sonsuzdan beri var olsaydı, aradan geçen zamanda evren çoktan termodinamik dengeye gelip “ısı ölümü”nü yaşıyor olacaktı. Ölümlü bir evren, sonsuzdan beri var olamaz.

4- Evren sonsuzdan beri var olamıyorsa demek ki evrenin bir başlangıcı vardır. Bu başlangıç durumundaki (t=0) evren, düşük entropili bir halden yüksek entropili duruma doğru gitmektedir. Entropinin sürekli olarak artıp hiç azalmaması, evrenin başlangıcının çok düşük entropili olduğunu gösterir. (Caner Taslaman)

  • Evrim teorisi canlılıkta basitten komplekse doğru bir değişim geçirdiğini söyler, oysa termodinamiğin ikinci kanunu böyle bir sürecin olmayacağını evrende var olan tüm sistemlerin bozulmaya doğru gittiğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla evrim senaryosu doğa yasalarına rağmen ortaya atılmış ve kesinlikle gerçekleşemeyecek olan bir senaryodur. Evrimci bilim adamı Roger Lewin bilimsel bir dergi olan Science’daki makalesinde evrimin termodinamik açmazını şöyle dile getirmektedir “Biyologların karşılaştıkları problem, evrimin Termodinamiğin İkinci Kanunu’yla olan çelişkisidir. Sistemler zamanla daha düzensiz yapılara doğru bozulmalıdırlar. (Roger Lewin, “A Downward Slope to Greater”, Sience, clt 217, 24 eylül 1982, s. 1239)

Bir başka evrimci bilim adamı Jeremy Rıfkin içinde bulundukları bu açmazı sözle itiraf etmektedir “Entropi Kanunu, evrimin bu gezegendeki yaşam için mevcut olan tüm enerjiyi dağıtacağını söyler. Bizim evrim anlayışımız ise bunun tam tersidir. Biz evrimin sihirli bir şekilde yeryüzünde daha büyük bir değer ve düzen artışı olduğuna inanıyoruz. ( Jeremy Rıfkin, Entropi: A New World View, s. 55)

  • Ateizmin temel dayanağı olan Evrim teorisini yalanlayan sadece entropi yasası değildir. Her şeyden önce canlılığın cansız maddelerde ortaya çıkış düşüncesi mikrobiyoloji tarafından yalanlanmaktadır. Evrimciler hiçbir şekilde cansız maddelerin nasıl olup da canlı maddeden meydana geldiğini açıklayamamışlardır. Fosil kayıtlarından, mikrobiyolojiye; genetik biliminden fizik yasalarına kadar tüm gerçekler yaratılış gerçeğini açıkça ortaya koymaktadır.

Görüldüğü üzere evrene neresinden bakarsak bakalım, hangi alanı incelersek inceleyelim bulduğumuz tüm izler, tüm işaretler bizi evreni yaratan nihayetsiz kudret ve kuvvet sahibi her şeyi bilen, gören, ve her şeyi yerli yerinde bir ölçü ile var eden bir Allah’a götürecektir. Şimdiye kadar ateizmi destekleyen, ya da Allah’ın olmadığına işaret eden hiçbir ciddi ve tutarlı delile, kanıta rastlanmamıştır. Bilimin evrende Allah’ın kudretine birer perde görevi gören yasaları bulması ve incelemesi o yasaları yaratanın Allah olmadığı anlamına gelmez. Ya da Hawking’in son röportajındaki beyanında belirttiği gibi “Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır. Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları’nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez…”

Başlangıçta bu kadar uzayacağını düşünmediğim bu yazı dizisine Allah’ın varlığına işaret eden bilimsel, mantıksal, felsefi ve sezgisel dayanakları göstermekle devam edeceğim.

Hâlâ akıl etmez misiniz? Enbiya-66-67.

Kaynaklar

1-Jeremy Rifkin, Entropy: A New World View, New York, Viking Press, 1980, s. 6
2-Paul Davies, “Chance or Choice: Is the Universe an Accident?”, New Scientist, vol. 80, 1978, s. 506

3-Albert Einstein, Lettres á Maurice Solovine, 1956, s. 114-115

4- Din Felsefesi Açısından Entropi Yasası, Caner Taslaman

Devam edecek…

Metin AYDIN

 


About the Author
Author

metinlone

Leave a reply

Name (required)

Website